ABD güçleri Telafer'e topyekûn bir harekâtla katliam ve vahşete başladıklarında AKP hükümetinin Telafer'deki soydaşlarımız için attığı tek somut adım birkaç tane araçla Kızılay yardım malzemesi göndermek olmuştu.Bir taraftan Türk milletinin gözünü boyama kabilinden bu yardım malzemeleri gönderilirken diğer taraftan Dışişleri bakanlığından bu yardım malzemelerinin ayrım gözetilmeksizin tüm bölge insanlarına dağıtılacağı açıklaması yapılıyordu. Yani AKP hükümeti nezdinde katliam ve işkenceye maruz kalan Telafer'deki Türkmenlerle, bu katliamda ABD güçleriyle ortak hareket eden Peşmergeler eşit görülüyor ve hiçbir ayrım yapılmayacağı ifade ediliyordu.AKP hükümetinin Dışişleri bu açıklamalarla da yetinmiyor ve "Nasıl Telafer'de silahlı direnişçiler var diye operasyonlar yapılabiliyorsa, başka teröristlerin bulunduğu yerlerde de operasyonların yapılması gerekir" ifadesini kullanarak AKP hükümetinin Telafer'de vatan ve namus mücadelesi veren Türkmenlere nasıl baktığını ortaya koyuyordu.ABD güçleri, Türkmenlerin bu derece sahipsiz bırakılmalarından da cesaret alarak çirkefliklerini daha da fazla gösterme cüretini kendilerinde bulmaya başladılar.Telafer'de son olarak yaşanan olaylar Türkmenlerin Türkiye tarafından kendi kaderlerine nasıl terk edildiğini bir kez daha ortaya koydu. Aynı zamanda AKP hükümetinin Türkmenler için gönderdiği yardımların da ne kadar anlamsız olduğunu ortaya koydu.ABD güçlerinin, Türkmen kenti Telafer'e giden Türk Kızılay ekibine tehdit ve tacizlerde bulunduğu haberleri geliyor.Gönderilen yardım malzemeleri, ABD güçleri tarafından Telafer'e sokulmayınca Kızılay bu yardım malzemelerinden bir bölümünü Telafer dışında kurulan çadır kente indirmek zorunda kalıyor. Ancak bu indirilen yardımlar yağmalanıyor.Bu yağma hadisesinden sonra ABD askeri yetkilileri Kızılay yetkililerine yardım malzemelerin dağıtımın Amerikan askerlerince yapılmasını önermiş. Yapılan bu öneriler Kızılay yetkilileri tarafından kabul edilmeyince ABD'li yetkililer, Türk Kızılay ekibini tehdit etmeye başlıyor ve birkaç saat içerisinde bölgeyi terk edin uyarısında bulunuyorlar.Kızılay'dan yapılan yazılı açıklamada, "Kızılay ekibinin ABD askerlerinin taciz ve hukuk dışı uygulamalarına maruz kaldığı" ifade edildi.Asıl merak konusu AKP hükümetinin bu olay karşısında takınacağı tutumun ne olacağıdır. On bir Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde AKP hükümetinin tutumu hala hafızalardan silinmiş değil. Aslında yardım için gönderdiği Kızılay ekibine bile sahip çıkamayan bir hükümetten Telafer'deki Türkmenlere sahip çıkmasını bekleyerek büyük yanlış yapıyoruz. Bu hükümet kendi görevlisine bile sahip çıkamayacak halde. AKP hükümeti, ABD'nin BOP projesini sahiplendiği gibi maalesef hiçbir devlet politikasına sahip çıkmadı. Devran dönüp, günü geldiğine de AKP aynı kaderi yaşayacak ve ne devlet ne de millet AKP'ye ve AKP kadrolarına sahip çıkmayacaktır. Bu dünya etme bulma dünyasıdır?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024