AB ÜYELİĞİ BİR HAYAL
Türkiye'nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecini uzun süredir 5 başlıkta bloke eden Fransa'dan gelen yumuşama sinyalleri AB'ye Katolik nikahıyla bağlı olanları umutlandırsa da müzakere sürecine hiçbir katkı yapmayacak
18.02.2013 00:00:00
HABER MERKEZİ / ANALİZ
1952 yılında Kömür ve Çelik Birliği olarak kurulan daha sonra Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Ortak Pazar adını alan son olarak da Avrupa Birliği adını alan birlik 50 yıldan fazla bir dönemdir Türkiye'yi kapısında oyalıyor. Şu an 28 üyeye ulaşan Avrupa Birliği Türkiye'den yıllar sonra üyeliğe başvuran pekçok devleti tam üyeliğe kabul etti. Ama Müslüman Türkiye'yi kabul etmedi ve böyle giderse asla tam üyeliğe kabul etmeyecek. Zaman zaman depreşen Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi tam üyeliğe alabileceği şeklindeki umutlar bugüne kadar hep boş çıktı.
Fransa'nın adımı anlamsız
Fransa, Türkiye'nin AB ile müzakerelerde bloke ettiği beş başlıktan biri üzerindeki engeli kaldırması AB sevdalılarının yeniden boş hayallere kapılmasına yol açtı. Oysa Fransa blokajını tamemen sona erdirse bile Avrupa Birliği'nde Türkiye'ye dost gözle bakmayan başta Kıbrıs Rum Kesimi olmak üzere çok sayıda ülke var. Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonunu kapsayan 22. başlıktaki blok kaldırıldı. Fransa tam üyelikle bağlantılı olduğu gerekçesiyle 5 başlığın açılmasını engelliyordu. Türkiye 17. Fasıl olan ekonomik ve parasal politika başlığı ile 22. Fasıl olan bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu başlığındaki engellemenin kaldırılmasını istiyordu.
Her ülkenin veto hakkı var
Avrupa Birliği müzakereleri sürecinde Türkiye'nin beklediği tam üyelik sonucunun çıkmayacağını gösteren göstergelerden biri de süreçte her üye ülkenin çok sayıda veto hakkının olması. Mğzakere başlıklarının açılmasında üye devletlerinin onayını almak zorunda olan Türkiye, müzakere edilen başlığın kapatılabilmesi için de her üye devletin onayını alması gerekiyor. Bununla da bitmiyor. Bütün başlıkların müzakeresi tamamlandıktan sonra hepsi yeniden açılıp kapanması gerekiyor. Avrupa Birliği üyeliğe kabul etmek istemediği devletlerin asla aşamayacağı bir müzakere sürecini Türkiye'ye dayatıyor. Türkiye artık kabusa dönmüş olan Avrupa Birliği sürecinde her geçen gün vatandaşları arasında Türkiye karşıtlığı artan Avrupa ülkelerinin onayını alması imkansız.
1952 yılında Kömür ve Çelik Birliği olarak kurulan daha sonra Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Ortak Pazar adını alan son olarak da Avrupa Birliği adını alan birlik 50 yıldan fazla bir dönemdir Türkiye'yi kapısında oyalıyor. Şu an 28 üyeye ulaşan Avrupa Birliği Türkiye'den yıllar sonra üyeliğe başvuran pekçok devleti tam üyeliğe kabul etti. Ama Müslüman Türkiye'yi kabul etmedi ve böyle giderse asla tam üyeliğe kabul etmeyecek. Zaman zaman depreşen Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi tam üyeliğe alabileceği şeklindeki umutlar bugüne kadar hep boş çıktı.
Fransa'nın adımı anlamsız
Fransa, Türkiye'nin AB ile müzakerelerde bloke ettiği beş başlıktan biri üzerindeki engeli kaldırması AB sevdalılarının yeniden boş hayallere kapılmasına yol açtı. Oysa Fransa blokajını tamemen sona erdirse bile Avrupa Birliği'nde Türkiye'ye dost gözle bakmayan başta Kıbrıs Rum Kesimi olmak üzere çok sayıda ülke var. Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonunu kapsayan 22. başlıktaki blok kaldırıldı. Fransa tam üyelikle bağlantılı olduğu gerekçesiyle 5 başlığın açılmasını engelliyordu. Türkiye 17. Fasıl olan ekonomik ve parasal politika başlığı ile 22. Fasıl olan bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu başlığındaki engellemenin kaldırılmasını istiyordu.
Her ülkenin veto hakkı var
Avrupa Birliği müzakereleri sürecinde Türkiye'nin beklediği tam üyelik sonucunun çıkmayacağını gösteren göstergelerden biri de süreçte her üye ülkenin çok sayıda veto hakkının olması. Mğzakere başlıklarının açılmasında üye devletlerinin onayını almak zorunda olan Türkiye, müzakere edilen başlığın kapatılabilmesi için de her üye devletin onayını alması gerekiyor. Bununla da bitmiyor. Bütün başlıkların müzakeresi tamamlandıktan sonra hepsi yeniden açılıp kapanması gerekiyor. Avrupa Birliği üyeliğe kabul etmek istemediği devletlerin asla aşamayacağı bir müzakere sürecini Türkiye'ye dayatıyor. Türkiye artık kabusa dönmüş olan Avrupa Birliği sürecinde her geçen gün vatandaşları arasında Türkiye karşıtlığı artan Avrupa ülkelerinin onayını alması imkansız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.