AB ile ABD arasında İran restleşmesi
ABD'nin İran ambargosu 6 Ağustos itibarıyla resmen başladı. Ambargo kapsamında ABD, İran'ın ABD doları ile ticaret yapmasının önüne geçerek, ülkenin en büyük gelir kaynağı olan petrol ticaretine darbe vurmak istiyor. ABD'nin İran'a yönelik yaptırım açıklamasına karşı 3 AB ülkesinden 'yaptırım' cevabı geldi.
06.08.2018 00:00:00
ABD'nin İran ambargosu 6 Ağustos itibarıyla resmen başladı. Ambargo kapsamında ABD, İran'ın ABD doları ile ticaret yapmasının önüne geçerek, ülkenin en büyük gelir kaynağı olan petrol ticaretine darbe vurmak istiyor.
Buna ilaveten İran'ın, otomotiv yedek parça ticareti de sınırlandırılacak. Yaptırımlar, ABD yaptırım kararına uymayarak İran ile ticaretini sürdüren diğer ülkeleri kapsayacak şekilde uygulanacağı için söz konusu ambargolardan üçüncü ülkeler de etkilenebilecek.
ABD Başkanı Donald Trump, 14 Temmuz 2015'te Avusturya'nın başkenti Viyana'da P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016'da yürürlüğe giren Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan çekildiklerini ve İran'a yönelik yaptırımların yürürlüğe sokulacağını duyurmuştu.
Trump'ın kararının ardından ABD Hazine Bakanlığından, İran'a yönelik ilk yaptırım paketinin 6 Ağustos'ta, ikinci yaptırım paketinin ise 4 Kasım'da devreye gireceği bildirilmişti. İlk yaptırım paketi Trump'ın planları kapsamında açıklanan tarihte devreye girmiş oldu.
3 Avrupa ülkesi ABD'ye karşı çıktı
ABD'nin ilk yaptırım paketinin 6 Ağustos'ta resmen devreye girmesinin ardından başta Avrupa olmak üzere diğer ülkelerin İran konusunda ABD'yi izleyip izlemeyecekleri merak edilirken Avrupa cephesinde kritik bir açıklama geldi.
Fransa, İngiltere ve Almanya, "AB hukuku ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı uyarınca İran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaları koruma konusunda kararlıyız" şeklinde ortak bir açıklamaya imza attı.
Ortak açıklamaya imza atan Fransa, İngiltere ve Almanya Haziran başında ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya bir mektup göndererek Beyaz Saray yönetiminden İran'a yönelik yaptırımlardan Avrupalı şirketlerin muaf tutulmasını istemişti.
Üç ülkenin ortak mektubunda aynı zamanda İran'ın uluslararası para transfer sistemi SWIFT'ten de hariç tutulmaması gerektiği de vurgulanmıştı. Avrupa merkezli birçok şirketin, İran'da yaptıkları yatırımların sayısı son yıllarda artış gösterdi. Yatırımların başını ilaç, banka ve petrol sektörleri çekiyor.
İran ekonomisi zorda
İran ile nükleer anlaşmadan çekildikten sonra ABD'nin uygulama kararı aldığı yaptırımlar yüzünden İran parası Nisan ayından bu yana yüzde 50 değer kaybetti.
Yaptırımların etkisinden en az zayiatla kurtulmaya çalışan İran ilk önlem olarak döviz kurunu sabitledi. Nisan ayında dolar kuru 4 bin 200 tümene sabitlendi. Fakat karaborsada 1 dolar 12 bin tümenin üzerine çıkmış durumda.
Günlerdir hayat pahalılığının protesto edildiği İran'da, döviz kurundaki ani artış halkın alım gücünü düşürmüş durumda. İş yerlerinin üst üste kapandığı ve işsizliğin giderek arttığı ülkede sosyal medya üzerinden"genel grev ve protesto" çağrıları yapılıyor.
Buna ilaveten İran'ın, otomotiv yedek parça ticareti de sınırlandırılacak. Yaptırımlar, ABD yaptırım kararına uymayarak İran ile ticaretini sürdüren diğer ülkeleri kapsayacak şekilde uygulanacağı için söz konusu ambargolardan üçüncü ülkeler de etkilenebilecek.
ABD Başkanı Donald Trump, 14 Temmuz 2015'te Avusturya'nın başkenti Viyana'da P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016'da yürürlüğe giren Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan çekildiklerini ve İran'a yönelik yaptırımların yürürlüğe sokulacağını duyurmuştu.
Trump'ın kararının ardından ABD Hazine Bakanlığından, İran'a yönelik ilk yaptırım paketinin 6 Ağustos'ta, ikinci yaptırım paketinin ise 4 Kasım'da devreye gireceği bildirilmişti. İlk yaptırım paketi Trump'ın planları kapsamında açıklanan tarihte devreye girmiş oldu.
3 Avrupa ülkesi ABD'ye karşı çıktı
ABD'nin ilk yaptırım paketinin 6 Ağustos'ta resmen devreye girmesinin ardından başta Avrupa olmak üzere diğer ülkelerin İran konusunda ABD'yi izleyip izlemeyecekleri merak edilirken Avrupa cephesinde kritik bir açıklama geldi.
Fransa, İngiltere ve Almanya, "AB hukuku ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı uyarınca İran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaları koruma konusunda kararlıyız" şeklinde ortak bir açıklamaya imza attı.
Ortak açıklamaya imza atan Fransa, İngiltere ve Almanya Haziran başında ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya bir mektup göndererek Beyaz Saray yönetiminden İran'a yönelik yaptırımlardan Avrupalı şirketlerin muaf tutulmasını istemişti.
Üç ülkenin ortak mektubunda aynı zamanda İran'ın uluslararası para transfer sistemi SWIFT'ten de hariç tutulmaması gerektiği de vurgulanmıştı. Avrupa merkezli birçok şirketin, İran'da yaptıkları yatırımların sayısı son yıllarda artış gösterdi. Yatırımların başını ilaç, banka ve petrol sektörleri çekiyor.
İran ekonomisi zorda
İran ile nükleer anlaşmadan çekildikten sonra ABD'nin uygulama kararı aldığı yaptırımlar yüzünden İran parası Nisan ayından bu yana yüzde 50 değer kaybetti.
Yaptırımların etkisinden en az zayiatla kurtulmaya çalışan İran ilk önlem olarak döviz kurunu sabitledi. Nisan ayında dolar kuru 4 bin 200 tümene sabitlendi. Fakat karaborsada 1 dolar 12 bin tümenin üzerine çıkmış durumda.
Günlerdir hayat pahalılığının protesto edildiği İran'da, döviz kurundaki ani artış halkın alım gücünü düşürmüş durumda. İş yerlerinin üst üste kapandığı ve işsizliğin giderek arttığı ülkede sosyal medya üzerinden"genel grev ve protesto" çağrıları yapılıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.