SON HABER AB 10 yıl sonra çıkıp da, Türkiye'yi hazmedemiyorum derse, üyelik hayal olacak!
Altına imza atılan Çerçeve Belge, Türkiye'nin üyeliğini AB'nin hazmetme kapasitesine bağlıyor. Yani AB 10 yıl sonra çıkıp da, Türkiye'yi hazmedemiyorum derse, üyelik hayal olacak!
AKP hükümetinin Çerçeve Belge'yi kabul etmesiyle birlikte Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün geç saatlerde Lüksemburg'a uçtu. Saatler 24.00'ı geçtiği için 4 Ekim'e sarkan müzakere sürecinde imzalar atıldı ancak Türkiye'nin kabul ettiği Çerçeve Belge'de Rum Kesimi ve Avusturya'nın istekleri yerine getirildi.
İşte Çerçeve Belge
22 maddeden oluşan belgede AB'nin hazmetme kapasitesi özel olarak vurgulandı. Müzakerelerin başarısızlığı durumunda "Türkiye'nin en güçlü şekilde Avrupa'ya bağlı kalması sağlanmalıdır" denildi. Avusturya ve Fransa'nın özellikle üzerinde durdukları "hazmetme kapasitesi" vurgusuyla müzakerelerin ucunun açık olduğu ve eğer AB Türkiye'yi hazmedemezse, AB'ye üyeliğin suya düşeceği Çerçeve belgede resmen yer aldı.
Çerçeve Belge 22 maddeden oluşuyor
Türkiye'nin uzun yıllar sürmesi beklenen AB ile müzakere sürecinin yol haritasını çizen Müzakere Çerçeve Belgesi 22 maddeden oluşuyor.AB'nin 25 üyesi tarafından belirlenen belge, 22 maddede Türkiye ile yürütülecek tam üyelik müzakerelerinin koşullarını belirliyor. Belgenin haziran ayında hazırlanan taslağı üzerinde Lüksemburg'da 2 önemli değişiklik yapıldı. Bunlardan birincisi; 17 Aralık 2004 kararında geçen, Türkiye'nin tam üyeliği gündeme geldiğinde dikkate alınacak olan "AB'nin hazmetme kapasitesinin" belgede özel olarak vurgulanması oldu. AB Komisyonu'nun haziran ayında hazırladığı ilk taslakta 7. maddede yer alan bu hüküm, Fransa ve Avusturya'nın ısrarlı tutumuyla dünkü belgede 2. ve 3. maddelerde şöyle ifadelendirildi:
AB, Türkiye'yi hazmederse...
2. madde: Müzakerelerin ortak hedefi katılımdır. Bu müzakereler, sonucu önceden garanti edilemeyen açık uçlu bir süreçtir. Birliğin hazmetme kapasitesi dahil olmak üzere, tüm Kopenhag kriterlerini tamamen dikkate alarak, şayet Türkiye üyelik yükümlülüklerinin tümünü tam olarak üstlenmek durumunda olamazsa, Türkiye'nin mümkün olan en güçlü şekilde Avrupa yapılarına tam olarak bağlı kalması sağlanmalıdır.3. madde: 1993 Kopenhag zirvesi sonuçları doğrultusunda birliğin Avrupa entegrasyonu ivmesini muhafaza ederken, Türkiye'yi hazmetme kapasitesi hem Türkiye, hem de birliğin genel çıkarı açısından göz önünde bulundurulması gereken önemli bir husustur.
Rumların istediği oldu
Belgedeki ikinci önemli değişiklik de, Rumların talebi üzerine metne konan 7. maddede yapıldı. Katılıma kadar geçecek süre zarfında Türkiye'nin uluslararası örgütler içindeki tutumunu, AB ve üye devletlerin politikalarıyla uyumlulaştırması gerektiği vurgulanan bu maddeye, Rumların istediği biçimde "Türkiye'nin AB üyelerinin uluslararası organizasyonlara ve düzenlemelere katılımı konusundaki politikalarını da AB ile uyumlu hale getirmesi" ifadeleri eklendi. Bu bölüm, Türkiye için yapılan deklarasyonla dengelenmeye çalışıldı.
Altına imza atılan Çerçeve Belge, Türkiye'nin üyeliğini AB'nin hazmetme kapasitesine bağlıyor. Yani AB 10 yıl sonra çıkıp da, Türkiye'yi hazmedemiyorum derse, üyelik hayal olacak!
AKP hükümetinin Çerçeve Belge'yi kabul etmesiyle birlikte Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün geç saatlerde Lüksemburg'a uçtu. Saatler 24.00'ı geçtiği için 4 Ekim'e sarkan müzakere sürecinde imzalar atıldı ancak Türkiye'nin kabul ettiği Çerçeve Belge'de Rum Kesimi ve Avusturya'nın istekleri yerine getirildi.
İşte Çerçeve Belge
22 maddeden oluşan belgede AB'nin hazmetme kapasitesi özel olarak vurgulandı. Müzakerelerin başarısızlığı durumunda "Türkiye'nin en güçlü şekilde Avrupa'ya bağlı kalması sağlanmalıdır" denildi. Avusturya ve Fransa'nın özellikle üzerinde durdukları "hazmetme kapasitesi" vurgusuyla müzakerelerin ucunun açık olduğu ve eğer AB Türkiye'yi hazmedemezse, AB'ye üyeliğin suya düşeceği Çerçeve belgede resmen yer aldı.
Çerçeve Belge 22 maddeden oluşuyor
Türkiye'nin uzun yıllar sürmesi beklenen AB ile müzakere sürecinin yol haritasını çizen Müzakere Çerçeve Belgesi 22 maddeden oluşuyor.AB'nin 25 üyesi tarafından belirlenen belge, 22 maddede Türkiye ile yürütülecek tam üyelik müzakerelerinin koşullarını belirliyor. Belgenin haziran ayında hazırlanan taslağı üzerinde Lüksemburg'da 2 önemli değişiklik yapıldı. Bunlardan birincisi; 17 Aralık 2004 kararında geçen, Türkiye'nin tam üyeliği gündeme geldiğinde dikkate alınacak olan "AB'nin hazmetme kapasitesinin" belgede özel olarak vurgulanması oldu. AB Komisyonu'nun haziran ayında hazırladığı ilk taslakta 7. maddede yer alan bu hüküm, Fransa ve Avusturya'nın ısrarlı tutumuyla dünkü belgede 2. ve 3. maddelerde şöyle ifadelendirildi:
AB, Türkiye'yi hazmederse...
2. madde: Müzakerelerin ortak hedefi katılımdır. Bu müzakereler, sonucu önceden garanti edilemeyen açık uçlu bir süreçtir. Birliğin hazmetme kapasitesi dahil olmak üzere, tüm Kopenhag kriterlerini tamamen dikkate alarak, şayet Türkiye üyelik yükümlülüklerinin tümünü tam olarak üstlenmek durumunda olamazsa, Türkiye'nin mümkün olan en güçlü şekilde Avrupa yapılarına tam olarak bağlı kalması sağlanmalıdır.3. madde: 1993 Kopenhag zirvesi sonuçları doğrultusunda birliğin Avrupa entegrasyonu ivmesini muhafaza ederken, Türkiye'yi hazmetme kapasitesi hem Türkiye, hem de birliğin genel çıkarı açısından göz önünde bulundurulması gereken önemli bir husustur.
Rumların istediği oldu
Belgedeki ikinci önemli değişiklik de, Rumların talebi üzerine metne konan 7. maddede yapıldı. Katılıma kadar geçecek süre zarfında Türkiye'nin uluslararası örgütler içindeki tutumunu, AB ve üye devletlerin politikalarıyla uyumlulaştırması gerektiği vurgulanan bu maddeye, Rumların istediği biçimde "Türkiye'nin AB üyelerinin uluslararası organizasyonlara ve düzenlemelere katılımı konusundaki politikalarını da AB ile uyumlu hale getirmesi" ifadeleri eklendi. Bu bölüm, Türkiye için yapılan deklarasyonla dengelenmeye çalışıldı.