Bilmem ki hacımın haberi oldu mu Isparta felaketinden?
Nasıl olsun ki, takip ettiği basın-yayın gurupları, yani yandaş medya bir satır bile haber yapmadı.
Bilmem ki hocam, haberdar oldu mu, Isparta'da beş gün boyunca elektriklerin kesildiğinden, dolayısıyla beş yüz bin insanın ayazda kaldığından.
Günü, gündemi, güncel haberleri, iktidara ayarlı yazılı ve görsel medyadan takip eden muhterem hocamın, bu kara kış günlerinde Isparta'nın beş gün boyunca karanlıkta ve ayazda kaldığını duyup öğrenmiş olması elbette ki ihtimal dışı bir şey.
Evet, sayın hacım ve muhterem hocam! Yirmi yıldan beri sorgusuz-sualsiz, amasız-fakatsız alkışladığınız mevcut iktidarın yirminci yılında, yani daha geçen hafta, beş yüz bin nüfuslu Isparta ilimiz, beş gün boyunca, karlara bata-çıka elinde mumla, mum ve gaz lambası aradı, çay kaynatmak için tüp aradı durdu.
Böylece bir kez daha takke düştü kel göründü ve Isparta'nın ayazında iktidarın suni makyajı çatladı ve döküldü.
Mevcut iktidar, koltuğa oturur oturmaz, derhal özelleştirme furyasını başlatıp, üçer-beşer kurum ve kuruluşları, yüz yıllık fabrikaları, kasalarında bulunan nakit para fiyatına satışa çıkardığında; "yapmayın-etmeyin, yanlış yapıyorsunuz" diye feryat edenlerin başında Prof. Dr. Haydar Baş geliyordu.
Haydar Hoca'nın başlattığı özelleştirme karşıtı kampanyada bizzat görev almış, yazmış-çizmiş birisi olarak o günlerin, o çok anlamlı koşuşturmaların şahitleri arasındayız.
Son günlerde binlik, on binlik, elli bin, yüz binlik elektrik faturalarını vitrinlerinde sergileyenler, yandık bittik, tükendik diye feryat edenler, o günlerde bizim uyarılarımızı dudak altı gülüşlerle izliyorlardı.
Bugün, aklı başında olan ve matematikte dört işlemi bilen hemen herkes diyor ki, bugün ödemek zorunda bırakıldığımız 100 TL'nin 75'i, 1000 TL'nin 750'si, 10.000 TL'nin 7.500'ü söz konusu şirketlere gidiyor.
Yazık değil mi, günah değil mi, ayıp değil mi; iki tane daha fazla ekmek alabilmek için karda-kışta kuyruklarda bekleyen bu çilekeş insanımızın, ekmek parasını, zeytin-peynir parasını, çocuğunun defter-kalem parasını, bu soğukta alması gereken çorap parasını holdinglerin kasasına aktarmak?
Kim yaptı bu taksimi, kimler yaptı bu düzenlemeyi, kimler sattı bu millete ait olan bu kaynakları?
Yirmi yıl boyunca, binlercesine şahit olduğumuz gibi, bir kez daha takke düştü kel göründü ve makyajlar çatladı, gerçek yüzler ortaya çıktı.
- 2025 yılı dahi emekliler yılı ilan edilsin / 22.12.2024
- İmtiyaza mazhar niceleri var / 21.12.2024
- Soykırım ekibi Suriye’den selamlıyor dünyayı / 20.12.2024
- Barınma, bürünme ve beslenme / 19.12.2024
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024