Senelerdir Mayıs ayı garip bir şekilde başlar. Bu bayram bize ait bir bayram değildir. Milletimizin yabancı hayranlığının bir ürünüdür. Her ülkede gayet eğlenceli geçen bu bayram, bizde kutlamadan ziyade hak aramaya dönüştüğü nedenle, tek eğlence, dayak yemek, coplanmak, son yıllarda, modaya uygun gazlanmak, tazyikli suyla ıslanmak, arkasından günlerce sızlanmak olarak kutlana gelmiştir. Adını değiştirmekle de asla huzura ulaşılamamıştır. Bahar bayramı, ismi dahi bu günün dehşetini yok edememiştir. Bunun bir nedeni işçi haklarını koruduğunu göstermek isteyen sendikaların gövde gösterileridir. Sendikalar bu gaye ile işçileri sahaya sürmektedirler. İşçiler haklarını aradıklarından, sendikalardan daha sendikacı oluvermekte, yani hükümete karşı olmaktadır. Devlet, malum iktidarlarla dış borç içinde olduğundan, halkını vergilerle ezmektedir. İşçiye zor karşılığı arttırma yaptığında, her kesim ayaklanacaktır. Böylece de devletin kaynakları kutulara konamayacak belli zengin kesim nema alamayacaktır. Bu nedenle sistem değişmedikçe işçi hakları ve halkımızın hakları asla verilemeyecektir. Kardeşlerim lütfen sakin olalım gaza gelip ortalığa dökülmeyelim. Asla netice alamayız. Sadece sizlere zarar gelir. Şu anda iktidar kendini ispatlama peşindedir. Bir Mayıs hiçbir zaman ülkemizde işçinin bayramı olamamıştır. Sendikaların flamaları ile tepkiler almış, Sanki sol görüşün bir gösterisi şeklinde algılanmıştır. Anayasaya göre her silahsız gösterinin yapılması serbesttir ve yerinin seçimine asla kimse karışamaz. İktidarın müdahale hakkı yoktur. Ama bunu anlayan da yoktur. Bu yıl gene zıtlaşmalar başlamıştır. AKP'nin buna müsaadesi olmayacağı nedenle, kargaşa ortamına girileceği kesindir. Bu meydanda olacaklara baktığımızda, elli bini aşkın polisin meydana dolduğu bir yerde, işçinin pankartları ile ancak dışarıda toplanabileceği, malumdur. Buna dahi müdahale olacağı kesindir. Meydanda, 40-50 TOMA'lık bir hücuma, dışarıdan ve içeriden polis kuşatması ve biber gazına, copuna karşı ortada kalan kardeşlerimize neler olacağı bellidir. İşçinin sırtından geçinenlere, hakkı her zaman yenilen işçi kardeşlerime sesleniyorum boş yere kendinizi ve milletimizi yıpratmayalım. Geçmiş geleceğin aynasıdır. Her vatandaşımız bizim için dünyalar değerindedir. Ne yazık ki, devletimizin iktidarının halkımıza reva gördüğü demokrasi bu kadardır. Az bir zaman kaldı. Lütfen bekleyin ve bir daha sandıkta hata yapmayın. Her gününüz bahar olsun. Her gününüz bayram olsun. Prof. Dr. Haydar Baş'ın iktidarı ve Milli Ekonomi Modeli ile en az maaşınız 4 bin lira ve ilave olarak vatandaşlık maaşı olsun. Arkanızda devletin gücü ve işinizde tam güvenliğiniz olsun. Allah (c.c) yardımcınız olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017