Zayıf karnenin sebebi 'bozuk göz' olmasın
Yaklaşık 18 milyon öğrenci için yarıyıl tatilinin sürdüğü şu günlerde anne babaların birçoğu sevinirken bazı aileler ise zayıf karnelerin nedenini anlama telaşına düştü
29.01.2012 00:00:00
Türkiye'de her üç çocuktan birinde uzak veya yakını görme sorununa rastlandığını belirten Doç. Dr. Sühan Tomaç, bu durumun çocukların derslerdeki başarısını önemli ölçüde düşürdüğünü söyledi. Çocuklarda uzak veya yakın görme sorunlarının göz tembelliğini de tetiklediğini belirten Doç. Dr. Tomaç, şöyle konuştu: "Çocuğunun görme bozukluğunun farkında olmayan aileler, çocuklarının derslerdeki düşük başarı seviyelerini, öğrenme yeteneklerinin düşüklüğüne bağlıyor. Oysa çocuğun öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, iyi göremediği için derslerinde geri kalabiliyor. Göz bozukluğunda önlem alınmadığında, gözde tembellik başlıyor ve bu durum ilerleyen yıllarda çocuğun görme kalitesini daha ciddi oranda etkiliyor. İş işten geçmeden aileler duyarlı davranmalı."
Aileleri okul öncesi çocuklarının göz muayenelerini yaptırmaları konusunda uyaran Doç. Dr. Tomaç, ailesinde göz hastalığı bulunan çocukların göz kontrollerinin daha sık yapılması gerektiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Tomaç, şu bilgileri verdi: "Özellikle bebeklik çağından 7–8 yaşlarına kadar geçen süre, hassas periyod denilen bir dönemdir, yani bu süre içinde yapılan tedavilerdeki başarı şansı yüksektir. Bu dönemde çocukların ailece fark edilen bir şikayeti olmaksızın düzenli muayene edilmesi önemlidir. Ayrıca bebelikteki kapak düşüklükleri, gözün kırıcı ortamlarındaki kesiflikler, kataraktlar da bebeğin doğduğu ilk aylarda ortaya çıkar ve zamanında tedavi edilmezse, ileride göz tembelliği daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Göz tembelliğine neden olan durumlara bakılacak olursa, bunların tespiti zor olan bir grubu, çocukta şaşılık olmadığı için aile tarafından göz hekimine getirilmeyen kişilerden oluşmaktadır. İlk muayene bebeklik döneminde 3 ay içinde yapılmalı. Özellikle bir yaş civarında yapılan muayene ile kırma kusurlarının erken teşhisini sağlar. Görme düzeyinin 3,5–4 yaşta mutlaka tespit edilmesi gizli kalmış tembelliğin açığa çıkarılması açısından oldukça önemlidir. Hiçbir sorunu olmayan çocukların da gerek okul öncesi gerekse okul döneminde senede bir kere muayene olmasını ailelere tavsiye etmekteyiz."
Doç. Dr. Tomaç, bu hastalığın belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: "Çok yakından bakma, başını bir yana eğmek, okuduğu yeri atlama, okuduğu yeri atlamamak için parmakla takip, gözlerini kısarak bakmak, televizyonu yakından izlemek, derslerde düşük performans, dalgınlık, sakarca davranışlar, gözlerde kayma, ışıkta bir gözünü kapama, baş ağrısı, göz ağrısı, gözkapağı düşüklüğü." (İHA)
Aileleri okul öncesi çocuklarının göz muayenelerini yaptırmaları konusunda uyaran Doç. Dr. Tomaç, ailesinde göz hastalığı bulunan çocukların göz kontrollerinin daha sık yapılması gerektiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Tomaç, şu bilgileri verdi: "Özellikle bebeklik çağından 7–8 yaşlarına kadar geçen süre, hassas periyod denilen bir dönemdir, yani bu süre içinde yapılan tedavilerdeki başarı şansı yüksektir. Bu dönemde çocukların ailece fark edilen bir şikayeti olmaksızın düzenli muayene edilmesi önemlidir. Ayrıca bebelikteki kapak düşüklükleri, gözün kırıcı ortamlarındaki kesiflikler, kataraktlar da bebeğin doğduğu ilk aylarda ortaya çıkar ve zamanında tedavi edilmezse, ileride göz tembelliği daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Göz tembelliğine neden olan durumlara bakılacak olursa, bunların tespiti zor olan bir grubu, çocukta şaşılık olmadığı için aile tarafından göz hekimine getirilmeyen kişilerden oluşmaktadır. İlk muayene bebeklik döneminde 3 ay içinde yapılmalı. Özellikle bir yaş civarında yapılan muayene ile kırma kusurlarının erken teşhisini sağlar. Görme düzeyinin 3,5–4 yaşta mutlaka tespit edilmesi gizli kalmış tembelliğin açığa çıkarılması açısından oldukça önemlidir. Hiçbir sorunu olmayan çocukların da gerek okul öncesi gerekse okul döneminde senede bir kere muayene olmasını ailelere tavsiye etmekteyiz."
Doç. Dr. Tomaç, bu hastalığın belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: "Çok yakından bakma, başını bir yana eğmek, okuduğu yeri atlama, okuduğu yeri atlamamak için parmakla takip, gözlerini kısarak bakmak, televizyonu yakından izlemek, derslerde düşük performans, dalgınlık, sakarca davranışlar, gözlerde kayma, ışıkta bir gözünü kapama, baş ağrısı, göz ağrısı, gözkapağı düşüklüğü." (İHA)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.