Zillemeli ki gelişinden belli olsun,vatandaş zahmet edip elindeki işi bırakmasın,zilin ardından bu gazetenin zeminini de açık eden pasajlar okunsun:"".... AİHM kararı, Türkiye'nin önünde bir çok teknik seçenek çıkaran bir yaklaşımı tercih ederek, gerçekte Türkiye'yi kollamıştır. Eğer istenseydi, yargılamanın tekrarını özellikle vurgulayan bir ifade kullanılabilirdi. AİHM'nin böyle bir dil kullanması ise şaşırtıcı olmazdı; çünkü Öcalan davası açıkça adil yargıyı ihlal eden yönlere sahipti. Askeri yargıcın varlığından iddianamenin sanık avukatlarına geç verilmesine; savunma süresinin kısıtlı tutulmasından, sanığın avukatları ile görüşmesinin engellenmesine bir çok husus bu davanın adil yargı kriterlerinin dışında olduğunu göstermekte. Diğer bir deyişle Öcalan davası, uluslararası hukuki dille söylendiğinde bağımsız ve tarafsız olduğu kuşkulu bir mahkemede sanığa 'kötü muamele' edilerek gerçekleşmiştir." (Zaman, 20 Mays 2005, Etyen Mahcupyan)Zilin ardından bu pasajı dinleyen hacım,elindeki gazeteye,tamir ettiği ayakkabıyı,kalayladığı tası-tencereyi,patatesi,domatesi,salatalığı sararken, bilsin ki elindeki gazete,bebek katiline kötü muamele yapıldığını iddia eden bir gazetedir ve sadece o işlerde kullansın.Zaman'ı zillemeli ki,zilin ardından,vatandaş zahmet çekmeden bu gazetenin zeminini ve "hizmetini" açık eden pasajları dinlesin ve anlasın:"Hrant'ı hazmedemeyen, onun varlığına bile tahammül edemeyen öteki Türk'ün cinayete uzanan elini tutacak, onu anlayacak halimiz yok. Katil henüz reşit değilmiş... Hrant olsa "tam da bu işte" derdi, "Türkler reşit mi ki?" Olgunlaşması engellenmiş bir toplumda yaşadığımızın farkındaydık zaten, ama belki şu soruyu da sorma zamanı geldi: Yoksa kendi kimlik sorununu ötekine yönelen bir şiddet eylemine dönüştürerek ayinleştiren, bu işler için 'yaşı küçültülmüş' bir toplum mu bu?" (Zaman, Etyen Mahcupyan, 22-01-2007)Hacım salatalığı sararken,kendisinin,dedelerinin reşit olmadığını,bu toprakların emanetçisi olduğunu,olgunlaşmamış olduğunu iddia eden gazeteye sardığını fark etsin de bir-iki su daha fazla yıkasın.Biz sorduğumuz sorulara yıllardır cevap bekliyoruz,cevapları olmadığı için abone kampanyaları ile daha fazla ambalaj kağıdı dağıtmayı gazetecilik zannediyorlar.Şimdi kampanya zamanıymış!.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025