"Ülkeler kılıçla alınır, ancak adaletle korunur" diyen Emir Timur çok büyük bir askeri dehaya, çok farklı ve renkli kişiliğe sahip bir Türk komutanıdır.
Timur devletinin kurucusu, Özbek halkının gururu, 27 hükümdarı dize getirmiş ve hiçbir savaşı kaybetmemiş, 'yenilmeyen hükümdar' olarak adlandırılmış, 300 kişilik ordusuyla 10 bin kişilik düşman orduyu yıkmış olan Atatürk'ün de hep 'Demir' olarak adlandırdığı Emir Timur, İslam'a katkıları ile Türk ve Müslümanların saygısını kazanmıştır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk de, Emir Timur hakkında, "O şüphesiz ki gelmiş geçmiş en büyük bir komutandır" diye bahsetmiştir.
Emir Timur'un kurduğu devlet düzenine, askeri dehasına ve savaşçılığına Atatürk'ün hayranlığı, yakın çevresinde bulunmuş Afet İnan ve Mahmut Esat Bozkurt'un aktardıklarından görülebilir.
Mahmut Esat Bozkurt, kitabının 'Atatürk ve Demir' bölümünde Atatürk'ün Yıldırım Bayezid ile Emir Timur'u kıyaslamasını şöyle aktarmıştır: "Yıldırım'ı da bir kahraman, bir cihan kahramanı olarak severdi, büyük manevracıdır fakat Demir'in yanında çocuktu, korkusuz bir deli oğlandır derdi. Timur kimseden miras kalmadan, gerçek bir destek almadan, bir ordu ve devlet oluşturmuştur, herkesin hayalinde olan, birini bile gerçekleştirirse cihan hükümdarı, fatih unvanı alacağını düşündüğü yerlerin tamamını (Çin hariç) fethetmeyi başarmış biridir."
Yıldırım ve Timur'un karşı karşıya gelmek zorunda kalması, Yıldırım'ın esir düşmesi ve Osmanlı'nın fetret devrine girmesi; Timur'un elinden kaçan iki düşmanının Yıldırım'a sığınması sonucunda Timur'un da o düşmanları istemesinden sonra Yıldırım'ın şiddetli hakaretlerinden dolayı olmuştur.
Timur, savaş sırasında çıkardığı anayasanın ilk maddesi ile de farkını ortaya koymuştur: "Türklüğü yüceltmek için yaşa, Türk'e kılıç kaldıranın elini kır!"
Emir Timur'un İslam'a katkıları ile birlikte eğitim, ilim, bilim, hukuk ve adalete verdiği önem de çoktur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.a.) torunu Hz. Hüseyin ve yakınlarını Kerbela'da şehit eden Yezid'in kemiklerini yaktırmış ve askerlerine Yezid'in türbesinin yıkılmasını, toprağının da elli arşın kazılarak Kızıldeniz'e dökülmesini emrederek Ehli Beyt'e olan sevgisini cesur bir şekilde göstermiştir.
Parmağından hiç çıkarmadığı yüzüğünde 'doğruluk selamettir' yazan, Osmanlıların 'Yenilmez Tatar', Bizanslıların 'İslam'ın Kılıcı',
Arapların 'bozkırdan gelen bela' diyerek andığı Sahipkıran Emir Timur büyük bir cihangirdi.
Sağ eli felç ve sağ ayağı topal olan Sahipkıran, Moğol istilasının çöküşe sürüklediği Türkistan'ı yeniden birleştirip, düzenlediği 17 büyük sefer ile dünyanın dörtte üçüne hükmetmiştir.
Çin Seddi'ni yıkabilecek güçte olan Emir Timur 68 yaşında, 1405 yılında Çin'e sefere giderken, hastalıktan dolayı hayatını kaybetmiş ve cenazesi Semerkant'ta bulunan Gur-e Amir'e defnedilmiştir.
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Parayı kim basarsa düzeni o kurar / 19.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Petro-Dolar Tuzağından Kurtuluş: Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Vizyonu / 18.02.2025
- AYŞE ZIVALI: Hoca Atatürk / 08.02.2025
- OZANCAN DERNEK /Efendi kim, köle kim? / 17.01.2025
- MELEK KERESTECİ: Birlik ve beraberlik üzerine / 23.12.2024
- AV. AHMET HAYDAR İLİK: Türk gençliğine verilen büyük vazife / 26.11.2024
- HAYDAR NECMEDDİN KAZANCI / Çözümsüz vaatler / 24.11.2024