Ülkemiz üzerinde yıllardır oynanan küresel planlar bir bir uygulamaya geçirilmekte, gerek içte, gerek dışta tel tel dökülen bir görüntü arz etmekteyiz. İçerde açılım adı altında başlatılan fitne faaliyetleri, ayrımcılığı körüklemiş. Aç ve sahipsiz bırakılan vatandaş devletine küsmüş. Kurum ve kuruluşlar arasında kavga zeminleri oluşmuş. Kimsenin kimseye güveni kalmamıştır.Dışarıda durumumuz zaten içler acısı? Buyruk almak, birileri adına elçilik yapmak, gelenin geçenin şamar oğlanı haline düşmek! Yoğun gündem dolayısıyla Kıbrıs meselesi milletin gündeminden bayağı uzak tutulmuş ama derinden derine gelişmeler devam etmekteydi. Herhalde bu konuda da yolun sonu yaklaşmış ki önce Yunanistan şimdi de Almanya Başbakanları Kıbrıs meselesini gündeme taşıyarak adeta bizi aşağılar bir vaziyet takındılar. Nerde kaldı eski dostluklar (başbakanımızın dostlukları) diyesimiz geliyor?Bildiğiniz gibi önce Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, şimdi de Almanya Başbakanı Merkel ince mesajlar taşıyan sözler sarf etmektedirler.Önce Yunanistan Başbakanının sarf ettiği söze bakalım; "Türkiye'nin işgali devam ettiği sürece, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde sıkıntıları olacak."Sonra da Almanya Başbakanı Merkel'in sözüne bakalım; Kıbrıs Rum kesimini ziyaret eden Merkel; "Rumların uzlaşma sağlamak için ellerinden geleni yaptığını, ancak Türk tarafının çabalarının yetersiz kaldığını" ileri sürerek "Ankara'nın yükümlülüklerini yerine getirmesi ve Türk limanlarını Rum gemilerine açması gerektiği" ifadelerine yer verdiler. Angela Merkel, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini desteklediklerinin de altını çizmekle de Yunanistan Başbakanı gibi Türkiye'nin AB ye girişinin ancak Rumların ve Yunanların memnuniyetlerine bağlı olduğu mesajını vermişlerdir.Bu kanaate varmamızın sebebi Sayın Başbakanımız Erdoğan'ın "Sayın Merkel, herhalde Kıbrıs sorununu kendi başbakanlığı döneminden itibaren devam eden bir süreç zannediyor. Kıbrıs sorununun geçmişini bilmiyor." Diye karşılık vermesine, Almanlardan hemen sert bir yanıtın gelmesidir. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmiştir;"Başbakanımızın bu konuda tarih dersi almaya ihtiyacı yok" "Merkel'in 1974 yılında Türk askerlerinin adanın kuzeyini işgal ettiğini ve Türkiye'den çok sayıda Türk vatandaşının da adaya gittiğini bilmektedir."Birkaç gün içerisinde üst üste gelen bu konuşmalar ve ziyaretler, Türkiye'nin önüne konan yeni bir ev ödevi mi? Yada verilen sözleri artık yerine getirin mesajımıdır? Yakında göreceğiz. Korkarız ki bir çok konuda olduğu gibi Kıbrıs konusunda da yolun sonu mu görünüyor?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025