Bu ülkede yokların listesi o kadar kabarıktır ki bunların bir dökümünü yapıp sıralamak bile mümkün değildir. Bu yoklar listesine hataları, yanlışları ve gafletleri de ilave ettiniz mi karşınıza nasıl bir manzaranın çıkacağını anlamak şöyle dursun tahmin dahi edemezsiniz.
Ancak bu yoklar listesine ihanet gerçeğini eklerseniz listelerin nasıl birbirine karıştığını, meselenin nasıl "işin içinden çıkılmaz" bir hal aldığını eğer hâlâ düşünebiliyorsanız bir nebze de olsa anlama şansını yakalayabilirsiniz.
Bugün yaşanan acı gerçeklerden yola çıkarak bu milletin bilhassa okuyanının tarih şuurundan niçin mahrum bırakıldığını şimdi daha iyi anlayabilirsiniz. Aynı cümleden olmak üzere bir tarih şuurunu meydana getiren milli ve manevi gerçeklerden niçin koparıldığımızı da buna bağlı olarak bugün daha iyi anlayabilirsiniz.
Dinsiz toplum olmaz gerçeğine rağmen dininizin inkâr ve ihmalinin temelinde yatan gizli maksatları da yine bugün daha iyi anlayabilirsiniz.
Ve bugün nasıl oluyor da devletin, milletin, vatanın ve bütün bunları doğuran, besleyen, büyüten mukaddes ve muazzez yapan değerlerin bir çırpıda nasıl dışlandığını bugün daha iyi anlayabilirsiniz.
Şimdi bu temel yoklar listesinden sonra siyasette, sanayide, ilimde, fikirde, kültürde nasıl ve niçin iflas ettirildiğimizi birazcık düşünen herkes daha kolay anlayabilir sanırım.
Bir zamanlar arada bir, bugünlerde ise sıkça "Biz Türkler..." diye söze başlanıp kendi kendimizi aşağılamanın mantığını bilmem sizler de anlıyor musunuz?
Biraz daha açacak olursak, sadece bizim aydınlarımıza, siyasilerimize ve bazı çevrelere mahsus olan devlet, millet, vatan, tarih ve kültür düşmanlığının sebeplerini ve bunun alt yapısını bilmem ilgililer görebiliyorlar mı?
Yani milli, dini, tarihi bilgisi, kültürü ve hassasiyeti olmayan bir neslin yoklar listesine yiyecek, giyecek, içecek, barınacak, savunacak, ihtiyaç listelerini de ilave edersek bütün bunların nasıl temin edilebileceği veya hangi bedellerle karşılanacağı, bu bedellerden sonra geriye neyin kalacağının hesabını yapabilen kaç tane vatan evladı var?
Bu yoklar listesinin bir milleti yok etmeye yönelik olduğunu anlamak için ille de vatan toprağının silahlı bir işgale maruz kalması mı gerekir? Bayrakların dalgalanmaması, ezanların susması mı gerekir?
Bugün vatan bölünme tehlikesi altında değil mi? Bayrağımız bir bez parçası gibi görülmüyor mu? Ezan susturulmak istenmiyor mu?
Yarın bir lokma ekmeğe muhtaç bırakıldığın zaman o bir lokma için nelerin bedel olarak karşına geleceğini artık göremiyorsan o zaman senin "tuzunun kuru olduğu" ortaya çıkıyor.
Evet ülke gerçekleri doğru ve yanlışları görmek noktasında "siyah ve beyaz" gerçeğinin tam ortasındadır.
Dolayısıyla hâlâ siyah ve beyazı göremeyenler varsa burada bir başka bit yeniği aramak gerekir.
Bütün yoklar listesine tek bir cevap bugün "Bağımsız Türkiye Partisi" olacaktır. Evet bugün yokları var edecek, ülke üzerinde oynanan oyunları, yapılan pazarlıkları bozacak olan bu milletin Kuvay-ı Milliye olarak şahlanan sesi Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Evet o yoklar listesi kimseyi korkutmasın.
Ancak bu yoklar listesine ihanet gerçeğini eklerseniz listelerin nasıl birbirine karıştığını, meselenin nasıl "işin içinden çıkılmaz" bir hal aldığını eğer hâlâ düşünebiliyorsanız bir nebze de olsa anlama şansını yakalayabilirsiniz.
Bugün yaşanan acı gerçeklerden yola çıkarak bu milletin bilhassa okuyanının tarih şuurundan niçin mahrum bırakıldığını şimdi daha iyi anlayabilirsiniz. Aynı cümleden olmak üzere bir tarih şuurunu meydana getiren milli ve manevi gerçeklerden niçin koparıldığımızı da buna bağlı olarak bugün daha iyi anlayabilirsiniz.
Dinsiz toplum olmaz gerçeğine rağmen dininizin inkâr ve ihmalinin temelinde yatan gizli maksatları da yine bugün daha iyi anlayabilirsiniz.
Ve bugün nasıl oluyor da devletin, milletin, vatanın ve bütün bunları doğuran, besleyen, büyüten mukaddes ve muazzez yapan değerlerin bir çırpıda nasıl dışlandığını bugün daha iyi anlayabilirsiniz.
Şimdi bu temel yoklar listesinden sonra siyasette, sanayide, ilimde, fikirde, kültürde nasıl ve niçin iflas ettirildiğimizi birazcık düşünen herkes daha kolay anlayabilir sanırım.
Bir zamanlar arada bir, bugünlerde ise sıkça "Biz Türkler..." diye söze başlanıp kendi kendimizi aşağılamanın mantığını bilmem sizler de anlıyor musunuz?
Biraz daha açacak olursak, sadece bizim aydınlarımıza, siyasilerimize ve bazı çevrelere mahsus olan devlet, millet, vatan, tarih ve kültür düşmanlığının sebeplerini ve bunun alt yapısını bilmem ilgililer görebiliyorlar mı?
Yani milli, dini, tarihi bilgisi, kültürü ve hassasiyeti olmayan bir neslin yoklar listesine yiyecek, giyecek, içecek, barınacak, savunacak, ihtiyaç listelerini de ilave edersek bütün bunların nasıl temin edilebileceği veya hangi bedellerle karşılanacağı, bu bedellerden sonra geriye neyin kalacağının hesabını yapabilen kaç tane vatan evladı var?
Bu yoklar listesinin bir milleti yok etmeye yönelik olduğunu anlamak için ille de vatan toprağının silahlı bir işgale maruz kalması mı gerekir? Bayrakların dalgalanmaması, ezanların susması mı gerekir?
Bugün vatan bölünme tehlikesi altında değil mi? Bayrağımız bir bez parçası gibi görülmüyor mu? Ezan susturulmak istenmiyor mu?
Yarın bir lokma ekmeğe muhtaç bırakıldığın zaman o bir lokma için nelerin bedel olarak karşına geleceğini artık göremiyorsan o zaman senin "tuzunun kuru olduğu" ortaya çıkıyor.
Evet ülke gerçekleri doğru ve yanlışları görmek noktasında "siyah ve beyaz" gerçeğinin tam ortasındadır.
Dolayısıyla hâlâ siyah ve beyazı göremeyenler varsa burada bir başka bit yeniği aramak gerekir.
Bütün yoklar listesine tek bir cevap bugün "Bağımsız Türkiye Partisi" olacaktır. Evet bugün yokları var edecek, ülke üzerinde oynanan oyunları, yapılan pazarlıkları bozacak olan bu milletin Kuvay-ı Milliye olarak şahlanan sesi Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Evet o yoklar listesi kimseyi korkutmasın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Gedik / diğer yazıları
- Milli Çözüm Milli Ekonomi Modeli / 03.07.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010
- Türkiye'nin çıkmazı / 02.07.2010
- Geleceğe yürüyebilmek adına / 14.05.2010
- Bir başka gerekçe ile Milli Ekonomi Modeli / 06.05.2010
- Son olaylar üzerine / 30.04.2010
- Kararı milletin kendisi verecek / 22.04.2010
- Problem temelde / 10.04.2010
- Anayasa değişikliği üzerine / 01.04.2010
- Siyaset nedir ve siyasetçi kimdir? / 30.03.2010
- Bu bir kör dövüşü müdür? / 26.03.2010