Kurduğu okullarda İngiliz öğretmenlere öncelik tanıyarak yeni neslin İngiliz kültürünü benimsemesini sağlayan Seyyit Ahmet Han, bu hizmetlerinden (!) dolayı İngilizlerden "Sir" ünvanı bile almıştır. Bu gibi faaliyetler neticesinde Hindistan tam bir İngiltere sömürgesi haline gelmiştir.
Yazar Mevdudi, "1937-38 yılları arasında İngiltere tarafından yönetilen Hindistan'da İngiliz dini hüküm sürer. Çünkü Hindistan Ceza Kanunu ve Medeni Kanunu İngiltere'den alınmıştır" demektedir.MısırAynı düşünce sisteminin daha sinsi ve kontrollü bir devamı Mısır'da Cemalettin Afgani tarafından yaygınlıştırılmıştır. Ahmet Han gibi Kur'an'ı doğrudan tartışmaya açmamış, geleneksel değerleri ve kurumları hırpalamaya çalışmıştır.Cemalettin Afgani, Afganistan'ın Kabil yakınlarında bir köyde doğmuştur. Hindistan'da akli ve nakli ilimleri okumuş, Mısır'a gitmiştir, ancak Mısır hükümeti kendisini sürgün etmiş, bunun üzerine Paris'e giderek Mim Abduh ile birlikte, "El Urvetül Vüska Gazetesi'ni çıkarmıştır. İstanbul'a da davet edilen C. Afgani, Sultan Abdülaziz devrinde yaptığı bir konuşması yüzünden azası olduğu Darülfünun'un kapatılmasına sebep oldu. Fesatçılığı anlaşılınca Türk uleması tarafından İstanbul'dan kovulmuştur.Afgani, Fransız müsteşrik E. Renan'ın hayranıdır. Li Journal Des Debats Gazetesi'nin 29 Mart 1883 tarihli nüshasına gönderdiği mektupta Afgani, büyük bir düşünür, doğu ve batıyı tutan filozof olarak tanımladığı Renan'a övgüler düzerek mektubuna başlamaktadır.Renan'ın İslam dininin mahiyeti icabı ilmin genişlemesine mani olduğu düşüncesine tamamen katıldığını söyleyen Cemalettin Afgani, mektubunun devamında İslamiyet hakkındaki görüşlerini şöyle ortaya koymuştur:"Hıristiyan toplumları işaret ettiğim terakki ve ilim yolunda dev adımlarla ilerlemektedirler. İslam Cemiyeti ise dinin vesayetinden kurtulamıştır. Burada Misyo Renan'ın huzurunda İslam dininin müdafaasını yapıyorum. Bu ümit gerçekleşmez ise Müslümanlar barbarlık ve cehalet içiinde mahvolurlar. Filhakika İslam dini ilmi boğmaya ve terakkiyi durdurmaya gayret etmiştir.
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
Yazar Mevdudi, "1937-38 yılları arasında İngiltere tarafından yönetilen Hindistan'da İngiliz dini hüküm sürer. Çünkü Hindistan Ceza Kanunu ve Medeni Kanunu İngiltere'den alınmıştır" demektedir.MısırAynı düşünce sisteminin daha sinsi ve kontrollü bir devamı Mısır'da Cemalettin Afgani tarafından yaygınlıştırılmıştır. Ahmet Han gibi Kur'an'ı doğrudan tartışmaya açmamış, geleneksel değerleri ve kurumları hırpalamaya çalışmıştır.Cemalettin Afgani, Afganistan'ın Kabil yakınlarında bir köyde doğmuştur. Hindistan'da akli ve nakli ilimleri okumuş, Mısır'a gitmiştir, ancak Mısır hükümeti kendisini sürgün etmiş, bunun üzerine Paris'e giderek Mim Abduh ile birlikte, "El Urvetül Vüska Gazetesi'ni çıkarmıştır. İstanbul'a da davet edilen C. Afgani, Sultan Abdülaziz devrinde yaptığı bir konuşması yüzünden azası olduğu Darülfünun'un kapatılmasına sebep oldu. Fesatçılığı anlaşılınca Türk uleması tarafından İstanbul'dan kovulmuştur.Afgani, Fransız müsteşrik E. Renan'ın hayranıdır. Li Journal Des Debats Gazetesi'nin 29 Mart 1883 tarihli nüshasına gönderdiği mektupta Afgani, büyük bir düşünür, doğu ve batıyı tutan filozof olarak tanımladığı Renan'a övgüler düzerek mektubuna başlamaktadır.Renan'ın İslam dininin mahiyeti icabı ilmin genişlemesine mani olduğu düşüncesine tamamen katıldığını söyleyen Cemalettin Afgani, mektubunun devamında İslamiyet hakkındaki görüşlerini şöyle ortaya koymuştur:"Hıristiyan toplumları işaret ettiğim terakki ve ilim yolunda dev adımlarla ilerlemektedirler. İslam Cemiyeti ise dinin vesayetinden kurtulamıştır. Burada Misyo Renan'ın huzurunda İslam dininin müdafaasını yapıyorum. Bu ümit gerçekleşmez ise Müslümanlar barbarlık ve cehalet içiinde mahvolurlar. Filhakika İslam dini ilmi boğmaya ve terakkiyi durdurmaya gayret etmiştir.
Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.