Birinci dünya savaşında Araplar gibi Iraklı Kürtler de İngilizler'le birlik olmuş, Halife ordularını arkadan vurmuşlardı. Şimdi de Kürt liderler Irak rejimine ihanet ederek Amerikan tarafını tuttular.
Dokuz yüz yıl kadar önce yaşanmış Şirazlı Şeyh Sadi, Gülistan isimli eserinde diyordu ki: "Yılanın Başını Düşmanın Eliyle Ez. Bu, İki Faideden De Hali Değildir. Zira, Yılan Ölürse Yılandan, Düşman Ölürse Düşmandan Kurtulursun..."
Hani derlerdi ya "Çirkin Amerikalı.." Bu Amerikalı düşünüyor: "Kuzeyden cephe açar, yetmiş bin Peşmerge'yi Bağdat üzerine sürersem acaba ne kaybederim?" Ve sevinmeye başlıyor.. "Hem Arap ölür, hem Kürt... Müslümanı Müslümana kırdırırım.."
Şanlı Türk ordusunun kahraman kurmayları Kuzey Irak'a müdahil ve Kürt gardaşlarına şefkat ve merhametle müzahir olmak isterken, Atlantik ötesinden Mister Bush bağırıyor: "Türk askeri Kuzey Irak'a girmesin.." Anglo Sakson Toni'si de aynı nakaratı tekrarlıyor, "Türk askeri Kuzey Irak'a girmesin..." Bunun arkasından Avrupa devletleri birbiri ardınca, sara nöbetine tutulmuş gibi muttarit hırıltılarla ve Piyer Lermit taassubu ile dayatıyorlar, "Türk ordusu Kuzey Irak'a girerse Avrupa Birliği'ne giremez".
Yerin dibine batsın şu Avrupa Birliği. Silkinelim ve bunlara pazar olmaktan bir an önce kurtulalım. Başka istikametlere yönelelim. Biz onlara değil, onlar bize muhtaç. Batı uygarlığı çökmek üzere...
Çareyi, Amerika Birleşik Devletleri'ne ve Avrupa Birliği'ne şirin görünmekte arayanların, bu ülkeyi ve milleti sevdiklerine asla inanmıyorum. Üstelik bunlarda akıl ve izan bulunduğunu da sanmıyorum.
Gül hükümetinin bakanlarına ağır hakaretlerde bulunarak kapıları suratlarına kapatanlar şimdi ne oldu da Türkiye'ye hem hibe, hem de kredi vermek istiyorlar?
Aklı başında bir hükümetin ve parlamentonun yapacağı ilk iş, hava sahasını derhal yabancı uçaklara kapatmak, Amerika'dan ne hibe ne de borç kabul etmektir.
Anglo Sakson ve Anglo Amerikan geleneğinde münasebetler menfaate dayanır.
Fakat Türk milletinin menfaati değil, haysiyeti ön plandadır. Eğer devlet önayak olsa ve dış borç yekununu halka taksim etse milletimiz, borcun tamamını altı ay içinde öder. Bundan böyle de hiçbir ecnebiye beş kuruş borcumuz kalmaz.
Ne var ki, şimdi minareler, kubbeler, miğferler ve süngüler unutuldu. Milletin düşküne yardım zaafına ve çil çil Amerikan dolarlarına değil, başarısının sırrını doğuştan lider oluşuna bağlayan süper Başbakanımız buyurmuşlar ki; "IMF ile ortak olacağız..." İyi... Aferin... Evliya türbeleri bombalanırken, siz IMF ile ortak olun. Ülkeyi gırtlağına kadar borca batırın ve bol komisyon alın... Bakalım bu hesabı nasıl vereceksiniz.
Amerika gibi sizin de her tarafınız yanlış... Hava sahasını açma yanlışınız olmasaydı, Amerika yanlışlıkla Birecik'e bomba atmayacak, füzeler yanlışlıkla Viranşehir'e düşmeyecekti. Yanlışlıkla füze göndererek Suriye otobüsünü vurmayacak, belki de yanlışlıkla İngiliz Tornado uçağını düşürmeyecekti.
Öyle sanıyorum ki Amerika sizin vaatlerinize güvenerek Irak'a da yanlışlıkla çıktı. Amerika'nın en büyük yanlışı, Türk milletinin dostluğunu göz ardı ederek, silik şahsiyetli, art niyetli, ülkeyi bölmek isteyen gizli düşmanlarımızla dostluk kurmasıdır.
Bizde meşhur meseldir... Hatta atasözüdür: "Yanlış hesap Bağdat'tan döner.."
Dokuz yüz yıl kadar önce yaşanmış Şirazlı Şeyh Sadi, Gülistan isimli eserinde diyordu ki: "Yılanın Başını Düşmanın Eliyle Ez. Bu, İki Faideden De Hali Değildir. Zira, Yılan Ölürse Yılandan, Düşman Ölürse Düşmandan Kurtulursun..."
Hani derlerdi ya "Çirkin Amerikalı.." Bu Amerikalı düşünüyor: "Kuzeyden cephe açar, yetmiş bin Peşmerge'yi Bağdat üzerine sürersem acaba ne kaybederim?" Ve sevinmeye başlıyor.. "Hem Arap ölür, hem Kürt... Müslümanı Müslümana kırdırırım.."
Şanlı Türk ordusunun kahraman kurmayları Kuzey Irak'a müdahil ve Kürt gardaşlarına şefkat ve merhametle müzahir olmak isterken, Atlantik ötesinden Mister Bush bağırıyor: "Türk askeri Kuzey Irak'a girmesin.." Anglo Sakson Toni'si de aynı nakaratı tekrarlıyor, "Türk askeri Kuzey Irak'a girmesin..." Bunun arkasından Avrupa devletleri birbiri ardınca, sara nöbetine tutulmuş gibi muttarit hırıltılarla ve Piyer Lermit taassubu ile dayatıyorlar, "Türk ordusu Kuzey Irak'a girerse Avrupa Birliği'ne giremez".
Yerin dibine batsın şu Avrupa Birliği. Silkinelim ve bunlara pazar olmaktan bir an önce kurtulalım. Başka istikametlere yönelelim. Biz onlara değil, onlar bize muhtaç. Batı uygarlığı çökmek üzere...
Çareyi, Amerika Birleşik Devletleri'ne ve Avrupa Birliği'ne şirin görünmekte arayanların, bu ülkeyi ve milleti sevdiklerine asla inanmıyorum. Üstelik bunlarda akıl ve izan bulunduğunu da sanmıyorum.
Gül hükümetinin bakanlarına ağır hakaretlerde bulunarak kapıları suratlarına kapatanlar şimdi ne oldu da Türkiye'ye hem hibe, hem de kredi vermek istiyorlar?
Aklı başında bir hükümetin ve parlamentonun yapacağı ilk iş, hava sahasını derhal yabancı uçaklara kapatmak, Amerika'dan ne hibe ne de borç kabul etmektir.
Anglo Sakson ve Anglo Amerikan geleneğinde münasebetler menfaate dayanır.
Fakat Türk milletinin menfaati değil, haysiyeti ön plandadır. Eğer devlet önayak olsa ve dış borç yekununu halka taksim etse milletimiz, borcun tamamını altı ay içinde öder. Bundan böyle de hiçbir ecnebiye beş kuruş borcumuz kalmaz.
Ne var ki, şimdi minareler, kubbeler, miğferler ve süngüler unutuldu. Milletin düşküne yardım zaafına ve çil çil Amerikan dolarlarına değil, başarısının sırrını doğuştan lider oluşuna bağlayan süper Başbakanımız buyurmuşlar ki; "IMF ile ortak olacağız..." İyi... Aferin... Evliya türbeleri bombalanırken, siz IMF ile ortak olun. Ülkeyi gırtlağına kadar borca batırın ve bol komisyon alın... Bakalım bu hesabı nasıl vereceksiniz.
Amerika gibi sizin de her tarafınız yanlış... Hava sahasını açma yanlışınız olmasaydı, Amerika yanlışlıkla Birecik'e bomba atmayacak, füzeler yanlışlıkla Viranşehir'e düşmeyecekti. Yanlışlıkla füze göndererek Suriye otobüsünü vurmayacak, belki de yanlışlıkla İngiliz Tornado uçağını düşürmeyecekti.
Öyle sanıyorum ki Amerika sizin vaatlerinize güvenerek Irak'a da yanlışlıkla çıktı. Amerika'nın en büyük yanlışı, Türk milletinin dostluğunu göz ardı ederek, silik şahsiyetli, art niyetli, ülkeyi bölmek isteyen gizli düşmanlarımızla dostluk kurmasıdır.
Bizde meşhur meseldir... Hatta atasözüdür: "Yanlış hesap Bağdat'tan döner.."
Yemliha Bozkurt / diğer yazıları