Yeme-içme sektörü derin krizde!
Koronavirüs salgının adeta çarptığı yeme-içme sektöründe, yerlerde sürünen saatlik ücretler, uzun ve dengesiz çalışma süresi nedeniyle eleman sıkıntısı yaşanıyor. Çalışanların büyük bölümü ailelerinden maddi destek alıyor. Sektör temsilcilerine göre işletmeler kalifiye eleman bulamadıkları için iflas tehlikesiyle yüz yüze bulunuyor.
30.10.2021 16:14:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
Yeme-içme sektörü salgın döneminde yaşadığı şoku halen üzerinden atabilmiş değil. Açılma ve kapanma zamanlarında yüz binlerce çalışanın zor günler yaşadığı sektör, yoğun bir çalışan kaybıyla da karşı karşıya. Çalışanlar gece saat 02.00'yi bulan hatta işkembecilerde tüm geceyi kapsayan ağır çalışma koşullarına karşın düşük ücretle çalışmak zorunda kaldıkları için artık başka işlere yöneliyor. Ayrıca eski işlerine dönme konusunda da çok istekli görünmüyorlar.
Salgın derinden etkiledi
Yeme-içme sektöründe artan sıkıntılarla ilgili bir analiz çalışması yapan "24 Saatte İş" platformunun verilerine göre salgın, sektör çalışanları için büyük bir yıkım etkisi yarattı. Saatlik mesai ücretleri yeme-içme sektöründe 13 liraya indi. Söz konusu ücret organizasyon işlerinde 22, sağlıkta 20, çağrı merkezinde 20, temizlikte 19, güvenlikte 18, kurye-kargoda 17 ve turizmde 16 lira oldu.
Peki, salgının başında işini kaybedenler geçimini nasıl sağladı? Yapılan çalışmaya göre işsiz kalanların yüzde 53'ü bu süreçte ailelerinden aldığı maddi destek ile geçindi. Yüzde 12'lik kesim yan işlerden kazanç sağlarken, bir diğer yüzde 12 ise borçlanarak ayakta kaldı.
Ay sonunu göremiyorlar
Çalışmanın çarpıcı boyutlarından biri de iş arayan adayların artık aylık değil, günlük işler tercih etmesi oldu. Buna göre çalışanlar sektördeki belirsizlik yüzünden günlük çalışıp garanti ücretlerini almak istiyor. Zira ayın sonunda parasını alamamaktan endişe ediyor. Günlük ücret veren işletmeler de asgari ücret veren işletmelere göre üç kat daha fazla tercih ediliyor. 24 Saatte İş Platformu Kurucu Ortağı Mert Yıldız, işletmelerde bir garsonun temizlikten mutfağa kadar her işte çalıştırıldığını ifade ederek, "Garsonlar her işi yapmak zorunda kalıyor. Bu çalışanlar için sürdürülemez bir durum" değerlendirmesinde bulundu.
Artık iki ay uzun dönem sayılıyor!
İşletmelerin bu süreçte personel giderlerini kısma yönünde adım attığını ve bunun da çalışanın karşısına düşük ücret olarak çıktığını aktaran Yıldız, şunları söyledi: "Sektörde ortalama 10 saatlik mesailer var. Bu iyi işletmelerde 8 saate kadar düşse bile genel olarak 12-13 saatlik mesailerin ağırlığını görüyoruz. Ve insanlar artık bu durumdan çok şikâyetçi. Daha önce yeme-içme sektöründe bir yıl çalışmak uzun dönem sayılıyordu. Artık burada uzun dönem anlayışı iki, üç aya kadar indi çünkü şartlar çok ağırlaştı."
Yüksek maaşla bile eleman bulmak zor
Salgın döneminde en büyük zararı yeme-içme işletmelerinin yaşadığını söyleyen Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, iki milyona yakın çalışana sahip bu alanda ciddi bir işsizlik oluştuğunu açıkladı. Çalışanların artık e-ticarete ve kuryeliğe yöneldiğini, yüksek maaşla bile eleman bulunamadığını belirten Bingöl, acil bir düzenleme ile sektörde işçi ve işverenlerin haklarının garanti altına alınması gerektiğinin altını çizdi. Yeme-içme sektörünü büyük bir tehlikenin beklediğini anlatan Bingöl'e göre iflaslar kapıda. Bingöl, sektörde nitelikli eleman yetiştirmenin zaman aldığını, çok büyük bir boşluğun oluştuğu ve bu durumun işletmeler için iflasa varan sonuçlar doğuracağını söyledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.