Abdurrahman Dilipak önceki gün bir yazı yazdı. Kendisini savcıdan daha savcı, hakimden daha hakim gören gurur ve kibir dolu ifadeleriyle Ergenekon örgütüne kendince yeni bir tanımlama getirdi. M.Bayraktar'ın yazısı...
Abdurrahman Dilipak önceki gün bir yazı yazdı. Kendisini savcıdan daha savcı, hakimden daha hakim gören gurur ve kibir dolu ifadeleriyle Ergenekon örgütüne kendince yeni bir tanımlama getirdi. Yazının başlığını "Ergenekon'un resulu, şeyhi, partisi, fahişesi" koymuş. Yazıda Evrenesoğlu'ndan Ömer Öngüt'e, erkek dönmesi Sisi'den Abdullatif Şener'e kadar bir sürü ismi sıralayıp Prof. Dr. Haydar Baş'ı da kendi hayal kurgusu içindeki bu şemaya dahil edip sormuş: "Bağımsız Türkiye Partisi Prof. Dr. Haydar Baş'ın sponsoru kim?"Soru değil bal kabağı!Dilipak'a sorarsanız din adına, Müslüman'a özgürlük adına, fikir hürriyeti adına mücadele ediyor. Aslında bu gibilerin "kendi nefsini tatmin etme mücadelesi vermekten öte" bir kaygıları yok.Çünkü yaptıklarının ne dinle ne imanla alakası var.Bir Müslümana çamur atmanın, iftira atmanın, onu karalamanın, çamur at izi kalsın taktiğine uşak olmanın Müslümalıkla ne alakası var?Haydar Baş'ın sponsoru kimmiş?Bildiğin bir halt varsa söyle. Ömründe bir kez secde yüzü görmemiş tiplerden ayak üstü duyduğun dedikoduları köşene yazı diye döşersen sana "yazıklar olsun" demek düşer bize.Yazıklar olsun sana.Git, Meltem TV'yi aç. Sabah akşam orada Kuran-ı Kerim'in öğretildiğini göreceksin. Hem de tam 16 yıldan beri hiç ara verilmeden o ekranlardan gürül gürül Kuran öğretiliyor. 28 Şubat sürecinin en sert en "Çevik" günlerinde gelen baskılara direndi o çamur attığın insanlar. Bütün baskılara rağmen "Kuran'ı" susturmadılar.Oysa sizin dava arkadaşlarınız sahip oldukları televizyonlarda hemen kıvırmış dansöz oynatmaya başlamışlardı. Cahilsin, bu konularda bilemeyebilirsin, 28 Şubat'ta bugün çamur attığın BTP liderinin üzerine gelindiği kadar senin 7 ceddinin üzerine gelinmedi. Onu sevenlerin işyerleri, dernekleri, vakıfları baskın üzerine baskın geçirdi. Trilyonluk cezalara maruz kaldılar.Ama yılmadılar. Dimdik durdular.Eğilmediler. Kimseye boyun eğmediler.Cehaletini gidermek için "28 Şubatın gerçek mağduru; Haydar Baş" isimli kitapçığı okusaydın belki bir şeyler öğrenirdin.Ama senin kitabında öğrenmek yazmak. Bilgi ve belge yazmaz. Çamur at izi kalsın anlayışı yazar. Önceki günkü yazında bu kimliğini bir kez daha ortaya koyuyorsun. İftira atan bir kişinin dili pak olmaz. Olsa olsa zehir olur. Oysa biz senin beraber gezdiğin insanların sponsorlarının kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Hangi liboşun, hangi Amerikancı dostunun hangi yabancı fonlardan paralar aldığını çok iyi biliyoruz. Ama onları asla yazmazsın, yazamazsın. Ne yüreğin ne bileğin buna müsaittir. Ama senin gibi müfterilerin tek derdinin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Siz "Bu Haydar Hoca bu kadar baskı gördü de neden bu devlete hala düşman değil, neden, devlete küfredenlerin safında değil" telaşıyla bu yazıları döşüyorsunuz.Ama çabanız nafile. Haydar Baş o safa asla geçmeyecek.Bu ülkeyi bırakıp başka diyarlara kaçmayacak.Siz ise pis iftiralarınızla, Müslüman'a çamur atmalarınızla baş başa kalacaksınız. Boşuna yazılarınızı "selam ve dua" bitirmeyin.Zira iftira atanların ağzına selam da, dua da yakışmıyor.Dün yaptığımız telefon görüşmesinde Dilipak'a "Yazıklar olsun sizin gibi Müslümana" dedim.Bugün de aynı şeyi söylüyorum.İftira atan herkese yazıklar olsun.
Muharrem Bayraktar / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Abdurrahman Dilipak önceki gün bir yazı yazdı. Kendisini savcıdan daha savcı, hakimden daha hakim gören gurur ve kibir dolu ifadeleriyle Ergenekon örgütüne kendince yeni bir tanımlama getirdi. Yazının başlığını "Ergenekon'un resulu, şeyhi, partisi, fahişesi" koymuş. Yazıda Evrenesoğlu'ndan Ömer Öngüt'e, erkek dönmesi Sisi'den Abdullatif Şener'e kadar bir sürü ismi sıralayıp Prof. Dr. Haydar Baş'ı da kendi hayal kurgusu içindeki bu şemaya dahil edip sormuş: "Bağımsız Türkiye Partisi Prof. Dr. Haydar Baş'ın sponsoru kim?"Soru değil bal kabağı!Dilipak'a sorarsanız din adına, Müslüman'a özgürlük adına, fikir hürriyeti adına mücadele ediyor. Aslında bu gibilerin "kendi nefsini tatmin etme mücadelesi vermekten öte" bir kaygıları yok.Çünkü yaptıklarının ne dinle ne imanla alakası var.Bir Müslümana çamur atmanın, iftira atmanın, onu karalamanın, çamur at izi kalsın taktiğine uşak olmanın Müslümalıkla ne alakası var?Haydar Baş'ın sponsoru kimmiş?Bildiğin bir halt varsa söyle. Ömründe bir kez secde yüzü görmemiş tiplerden ayak üstü duyduğun dedikoduları köşene yazı diye döşersen sana "yazıklar olsun" demek düşer bize.Yazıklar olsun sana.Git, Meltem TV'yi aç. Sabah akşam orada Kuran-ı Kerim'in öğretildiğini göreceksin. Hem de tam 16 yıldan beri hiç ara verilmeden o ekranlardan gürül gürül Kuran öğretiliyor. 28 Şubat sürecinin en sert en "Çevik" günlerinde gelen baskılara direndi o çamur attığın insanlar. Bütün baskılara rağmen "Kuran'ı" susturmadılar.Oysa sizin dava arkadaşlarınız sahip oldukları televizyonlarda hemen kıvırmış dansöz oynatmaya başlamışlardı. Cahilsin, bu konularda bilemeyebilirsin, 28 Şubat'ta bugün çamur attığın BTP liderinin üzerine gelindiği kadar senin 7 ceddinin üzerine gelinmedi. Onu sevenlerin işyerleri, dernekleri, vakıfları baskın üzerine baskın geçirdi. Trilyonluk cezalara maruz kaldılar.Ama yılmadılar. Dimdik durdular.Eğilmediler. Kimseye boyun eğmediler.Cehaletini gidermek için "28 Şubatın gerçek mağduru; Haydar Baş" isimli kitapçığı okusaydın belki bir şeyler öğrenirdin.Ama senin kitabında öğrenmek yazmak. Bilgi ve belge yazmaz. Çamur at izi kalsın anlayışı yazar. Önceki günkü yazında bu kimliğini bir kez daha ortaya koyuyorsun. İftira atan bir kişinin dili pak olmaz. Olsa olsa zehir olur. Oysa biz senin beraber gezdiğin insanların sponsorlarının kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Hangi liboşun, hangi Amerikancı dostunun hangi yabancı fonlardan paralar aldığını çok iyi biliyoruz. Ama onları asla yazmazsın, yazamazsın. Ne yüreğin ne bileğin buna müsaittir. Ama senin gibi müfterilerin tek derdinin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Siz "Bu Haydar Hoca bu kadar baskı gördü de neden bu devlete hala düşman değil, neden, devlete küfredenlerin safında değil" telaşıyla bu yazıları döşüyorsunuz.Ama çabanız nafile. Haydar Baş o safa asla geçmeyecek.Bu ülkeyi bırakıp başka diyarlara kaçmayacak.Siz ise pis iftiralarınızla, Müslüman'a çamur atmalarınızla baş başa kalacaksınız. Boşuna yazılarınızı "selam ve dua" bitirmeyin.Zira iftira atanların ağzına selam da, dua da yakışmıyor.Dün yaptığımız telefon görüşmesinde Dilipak'a "Yazıklar olsun sizin gibi Müslümana" dedim.Bugün de aynı şeyi söylüyorum.İftira atan herkese yazıklar olsun.
Muharrem Bayraktar / mbayraktar@yenimesaj.com.tr
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.