Yazarları da, yazdıklarını da, gerektiği halde yazmadıklarını da mutlaka yazan birileri var. Azanları da, azgınlıklarını da kesinlikle yazan birileri var. Bozanları da, bozguncuları da, bozgunculuğa omuz verenleri de atlamadan yazan birileri var. Çizenleri de, çizdiklerini de, anlaşma bağlarını çözenleri de unutmadan kaydeden birileri var. Ezenleri de, ezdiklerini de, ezilenleri de kesinlikle yazan birileri var. Kazanları da, kazanları kuranları da, kazanların altına odun taşıyanları da, kazanlarda kaynatılıp buharlaştırılan hisleri,duyguları ve kabiliyetleri de mutlaka yazan birileri var. Yazarları da yazan yazarlar vardır. Yazmayanları da yazan yazarlar vardır. Gerçekleri örtmek için yazan,konuşan, haber yapan,yalan uyduran yazarların yazdıklarını kaydeden yazarlar vardır. Döndürülen dolapları, uydurulan yalanları, sonu gelmez talanları, tüyü bitmemiş yetimin hakkını alanları saklamak, gündemden düşürmek için kalemini kullanan sözde yazarları yazan yazarlar vardır. Üzüntüsünü-sevincini, ağlamasını-gülmesini tıpa tıp zalimlerinkine göre ayarlayan hacının-hocanın bu garip tavrını mutlaka kaydeden yazarlar vardır. Düşünsene sen kalem sahibisin, kelam erbabısın, inandığını iddia ediyorsun ve fakat senin kalemin gerçek Müslümanların bağrına ok gibi saplanıyor, vatanperverler senin sivri dilinden dertli, senin kalemin ve kelamın vatan için gazi olanların yaralarını sızlatırken, vatan için can veren şehitlerin de kemiklerini sızlatıyor. Sen kalem ve kelam sahibisin ama, senin kalemin küresel zalimleri alkışlıyor, senin sözlerinden cümle zalim ve zorbalar güç ve kuvvet alıyorlar. Sen, inandığını iddia ediyorsun, peki inandığın kerim Kitabı hiç mi okumuyorsun? "Ey insan! Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren, ihsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir." (İnfitar:6-12) "Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.Onun sağında ve solunda oturmuş iki melek zabıt tutarken, İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapteden bir melek hazır bulunmasın" (Kaf:16-18)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025