Eminönü'nün mahallerinin tamamı, isimlerini tarihi bir şahsiyetten, olaydan veya mahallede bulunan bir tarihi eserden alırlar. Yavuz Sinan Mahallesi de adını, Fatih Sultan Mehmed devrinde yaşayan ve Fatih'in kapıcılarından olan Sinan isimli bir zattan almaktadır.
Halkın söylediğine göre Sinan Çelebi, Unkapanı kalesinin muhafızıymış. Fatih zamanında İstanbul'un kale kapıları akşam ezanında kapanır ve artık sabaha kadar açılmazmış. Kale kapıları kapandıktan sonra ne dışarıda kalan biri içeriye girebilir, ne de içeriden biri dışarıya çıkabilirmiş. Bir gün Fatih kıyafetini değiştirerek kale dışına çıkmış ve nasıl olduysa geri dönmekte geç kalmış. Şehre dönmek üzere Unkapanı'na geldiği zaman kale kapısının kapanmış olduğunu görmüş ve kale muhafızı Sinan Çelebi'yi buldururak kale kapısını açmasını söylemiş. Sinan Çelebi:
-Sen kimsin, demiş ve eklemiş: Niçin bu zamana kadar dışarıda kaldın? Padişahın emri var. Ben sana kale kapısını açmam, var git, başının çaresine bak.
Padişah, kendisini tanıtmayarak, kale kapısını açması için ısrar etmiş. Sinan Çelebi de:
-Hayır, padişahın emri var. Ferman getirmedikçe kale kapısını açmam, demiş.
Bunun üzerine Fatih, kendisini tanıtarak, kale kapısını açmasını emretmiş. Ancak, böylece şehre girebilen Fatih, Sinan Çelebi'ye; "Sen ne yavuz er imişsin" diyerek ne istediğini sormuş. Sinan Çelebi de namına bir cami yaptırılmasını istemiş. İste Sağırcılar Camii denilen cami, Fatih'in, Sinan Çelebi namına yaptırdığı camidir. Fatih'in takdiri üzerine Sinan Çelebi, "Yavuz Er" diye anılmaya başlamış ve adı Sinan iken; Yavuz Er Sinan olmuştur.
Asırlar Boyunca Eminönü, II. Cilt, Sy. 299.
Halkın söylediğine göre Sinan Çelebi, Unkapanı kalesinin muhafızıymış. Fatih zamanında İstanbul'un kale kapıları akşam ezanında kapanır ve artık sabaha kadar açılmazmış. Kale kapıları kapandıktan sonra ne dışarıda kalan biri içeriye girebilir, ne de içeriden biri dışarıya çıkabilirmiş. Bir gün Fatih kıyafetini değiştirerek kale dışına çıkmış ve nasıl olduysa geri dönmekte geç kalmış. Şehre dönmek üzere Unkapanı'na geldiği zaman kale kapısının kapanmış olduğunu görmüş ve kale muhafızı Sinan Çelebi'yi buldururak kale kapısını açmasını söylemiş. Sinan Çelebi:
-Sen kimsin, demiş ve eklemiş: Niçin bu zamana kadar dışarıda kaldın? Padişahın emri var. Ben sana kale kapısını açmam, var git, başının çaresine bak.
Padişah, kendisini tanıtmayarak, kale kapısını açması için ısrar etmiş. Sinan Çelebi de:
-Hayır, padişahın emri var. Ferman getirmedikçe kale kapısını açmam, demiş.
Bunun üzerine Fatih, kendisini tanıtarak, kale kapısını açmasını emretmiş. Ancak, böylece şehre girebilen Fatih, Sinan Çelebi'ye; "Sen ne yavuz er imişsin" diyerek ne istediğini sormuş. Sinan Çelebi de namına bir cami yaptırılmasını istemiş. İste Sağırcılar Camii denilen cami, Fatih'in, Sinan Çelebi namına yaptırdığı camidir. Fatih'in takdiri üzerine Sinan Çelebi, "Yavuz Er" diye anılmaya başlamış ve adı Sinan iken; Yavuz Er Sinan olmuştur.
Asırlar Boyunca Eminönü, II. Cilt, Sy. 299.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.