Geçtiğimiz gün Bağımsız Türkiye Partisi Kilis İl Başkanı değerli dostum Alaaddin ve Mehmet Özkar beyefendilerin muhterem babaları, kıymetli büyüğümüz Ramazan Özkar amcamızı Hakkın rahmetine uğurladık. Rahmetli Ramazan amca, baba dostumuz Kilisimizin demirci esnafındandır. Kendileri ile baba mesleği dolayısıyla ve dükkan komşuluğu münasebetiyle çok sohbetlerimiz olmuş, nasihatlerinden ve mesleki tecrübelerinden çok istifade etmişizdir. Rahmetli Ramazan amcamızın cenaze merasimi gerçekten kalabalık ve gayette feyizli oldu. Merasime renk katan cemaatin gönülden iştirak ve duaları olmuştur. Özellikle de iştirak eden misafirlerimiz, BTP Genel başkan yardımcıları Opr. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu ve Mehmet Emin Koç hocamızın katkıları, dua ve talkınları cenaze merasimine ayrı bir güzellik katmıştır. Kilis'te katıldığım her cenaze merasiminde ayrı bir zevki manevi yaşamışımdır. Bunda Kilis'imizde yaşayan geleneklerin daha yaygın oluşu ve bozulmamışlığının etkisi büyüktür.Mehmet Emin Koç Hocamızla yaptığımız sohbette dile getirdiği bir tespiti sizlerle paylaşmak istedim. Sayın Koç; "Cenazede yaşadığımız bazı geleneksel davranışlar, aslında İslam'ın öngördüğü emir ve davranışlardır. Yüce Peygamberimizin sünnetleridir. Her yerde bozulmanın, kokuşmanın, yok olmanın yaşandığı bir zamanda, Kilis'te bu geleneklerin sürdürülmesi gerçekten takdire şayandır. Hicaz bölgesinden çıkıştan sonra İslam'ın yoğun olarak yaşandığı ve diyarı Şam diye adlandırılan bu bölgenin farkını bizde görmüş ve yaşamış olduk" ifadesini kullandılar.Peki neydi Mehmet Emin hocamızı sevindiren geleneksel davranışlar;Cenaze toprağa verilmeden, hatimler paylaşılır, okunan hatimler defin esnasında bağışlanır.Cenaze namazı kılındıktan sonra şehrin uygun yollarından araç ve motosiklet konvoyu halinde mezarlığa kadar gidilir. En öndeki cenaze aracını, sonrasında çok yoğunlukla motosikletler, arkadan özel otomobiller ve taşıma araçları takip eder.Cenaze konvoyu mezara giderken, yol güzergahında rastlayan her fert, ister çalışan ister oturan olsun hemen ayağa kalkarak, işini bırakarak; fatihalar, dualar okurlar. Cenaze uzaklaşana kadar ayakta beklerler. Konvoy dışında kalan araçlar dahi durarak, cenazeye saygı gösteriler.Mezarlıktaki defin işlemine çok yoğun katılım sağlanır. Cenaze toprağa verildikten sonra, Kuran okunur, hatimler bağışlanır, hoca efendiler sesli bir vaziyette talkın verirler. Sesli talkın verilmesindeki hikmet; hem ölüye hem diriye fayda sağlamasıdır. Ölüye yardım ve dua, dinleyenlere de nasihat murat edilir...Cenaze defnedilince yakınları, helallik ve taziye dileklerini kabul etmek için mezarlıkta saf tutarlar. Mezarlıktan sonra katılanlar hep birlikte cenaze evine gelerek ikram edilecek yemeklerden yerler. Özellikle her cenaze evinde mutlaka helva ekmek ikram edilir.Kur'an ve dualar okunur. En az bir hafta kadar cenaze evinde kazan kaynamaz, komşular akrabalar kendi evlerinde pişirdikleri yemekleri getirerek, hep birlikte yenilir. Burada murat; hem cenaze sahibinin acısını, hem yükünü paylaşmaktır. Onu teselli etmek ve yeniden hayata kazandırmaktır. En kısa zamanda 3-5 gün içinde uygun bir camide tevhit işlemi gerçekleştirilir. Şehir halkı belediye sesli ilan merkezi vasıtasıyla tevhide davet edilir. O gece yatsı nazmını müteakip sesli olarak cemaat halinde tevhit (zikrullah) okunur. Böylece bir cenazenin ardından yapılacaklar şimdilik sona erer. Bundan sonra cenaze yakınları hemen hemen her Cuma sabahı kabir ziyareti yaparlar, seneyi devrinde, mübarek gün ve gecelerde hayır ve hasenatlarla, kurbanlarla geçmişlerini yad ederler.Şimdi muhasebe ediniz değerli dostlar, kaç yerde bu ve benzeri geleneklerimiz yaşanabilmektedir. Gördüğünüz gibi bu ve benzeri davranışlar toplumsal hayatın temelleri hükmündedir. Bir milleti millet yapan; onun örfüdür, adedidir, gelenek ve görenekleridir.Töreleridir? Gelenek görenek ve törelerimizi yok etmeyi planlayanların, aslında bir milleti yok etmek niyet ve gayretinde olduklarını anlamamakta ısrar etmenin kimseye faydası olmayacaktır. Milletimizin birlik ve beraberliğini temin edebilmek için gelenek ve göreneklerimizi yaşatmalı ve gelecek nesillere devamını sağlamalıyız.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Prof. Dr. Haydar Baş'ın dedikleri aynen çıkıyor / 15.01.2025
- Hüseyin Baş ezberleri bozuyor / 14.01.2025
- ‘Lan oğlum sen Hüseyin Baş’ı tanımıyor musun?’ / 13.01.2025
- Örnek insanla beraber olmanın faydaları / 11.01.2025
- Çekilin gençlerin önünden onlar halledecektir / 10.01.2025
- 30 yıl önceden haber verilen gerçekler / 09.01.2025
- Hakkımı helal etmiyorum / 08.01.2025
- Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız / 07.01.2025
- Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi / 06.01.2025
- Dayanmalısın, sen milletimizin umudusun Hüseyin! / 04.01.2025
- Hüseyin Baş ezberleri bozuyor / 14.01.2025
- ‘Lan oğlum sen Hüseyin Baş’ı tanımıyor musun?’ / 13.01.2025
- Örnek insanla beraber olmanın faydaları / 11.01.2025
- Çekilin gençlerin önünden onlar halledecektir / 10.01.2025
- 30 yıl önceden haber verilen gerçekler / 09.01.2025
- Hakkımı helal etmiyorum / 08.01.2025
- Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız / 07.01.2025
- Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi / 06.01.2025
- Dayanmalısın, sen milletimizin umudusun Hüseyin! / 04.01.2025