İtalyan gazeteleri şimdilerde Papa'nın bıraktığı mektubu konuşuyor. Papa, bu mektupta yaşamı tehlikede olan bir kardinalden bahsediyormuş.
Vatikan sözcüsü, kardinallerin, Papa İkinci Jean Paul tarafından kendilerine bırakılan bir mektubu henüz okumadıklarını açıklıyor. Bu mektupta, Papa'nın 2003 yılında atadığı 31 kardinalden adı açıklanmayan bir din adamının kimliğinin öğrenilebileceği de belirtiliyor. Gazeteler, Papa'nın anadili Lehçe yazılan uzun mektubun çevirisinin yapılmasının zaman alabileceğini söylüyor. Aynı kaynaklar 'Vatikan tarihinde, yaşamının tehlike altında olabileceği düşünülen din adamlarının kimlikleri gizli tutulmasına daha önce de rastlanmıştı' yorumunu yapıyor.
Biraz 'jimnastik' yaptım.
'Kimliği gizli tutulan' bu din adamı herhalde çok önemli bir 'kutsal misyon' taşıyan ama ismi açıklandığında fırtınalar koparacak bir isim olsa gerek. Çünkü Vatikan 'kardinal' seviyesine getirdiği bu insanları sanırım geçmişte ismi açıklanmayanlar gibi 'farklı din' müntesibi görüntüsü verenler arasından seçiyor. Bu isimler genellikle farklı coğrafyalarda değişik din ve kültür kimliklerinde faaliyet gösteren ve tebaalarına 'gizli hıristiyanlık' aşısı yapan isimlerdir diye düşünüyorum.
'Son mektup'taki şahıs eğer Türkiye'den ise neler olur acaba? Jimnastiği bu yöne kaydıralım biraz..
Öyle ya bir düşünsenize; yakından tanıdığımız ve kendisine bazıları tarafından "Diyalog faaliyetleri ile 'hıristiyanlara' yaklaşan büyük Müslüman Türk alimi'' sıfatı yakıştırılan bir ismin aslında 'gizli kardinal' olması binlerce insanı hayal kırıklığına uğratabilir herhalde.
'Adanmışlık ruhu'nun 'aldanmışlık ruhuna' döndüğü bu vaveylanın sonucunda herhalde kendilerine hizmet talebeleri diyen, vatan ve din adına çalıştıklarını söyleyen insanlar, 'kanaat önderlerinin' gerçekte kim olduğunu yıllardır söyleyenlerin elini öperler mi acaba?
Bu eli öpmemek için pürdikkat mektuptaki şahsın kim olduğunu izleyenler, Vatikan'ın 'bu isim gizlidir açıklayamayız' beyanatından sonra derin bir ohh çekeceklerdir...
Gerçekte Papa'nın mektubundaki gizli kardinal kimdir bilemem ama kendilerinin ülkemizde 'Papalığın kutsal misyonu' için çalıştığını söyleyen birilerinin olduğunu biliyoruz.
Şimdilerde Atlantik ötesinde yaşayan bu 'üstadın' yıllarca sağ kolu diyebileceğimiz seviyede yakını olan birinin eski üstadının ihanetini 'deşifre' eden açıklamalarının akabinde üstadın 'ölüm korkusu' yaşadığını da biliyoruz. Eski sağ koluna 'sen beni öldürmeye geldin' deyip 'şöminenin demiri' ile saldıracak kadar ölüm korkusu...
Sonuç olarak...
Papa'ya yazdığı mektupta Hıristiyanların çok kullandığı 'Rabb'in aciz kulu' ifadesini kendisine yakıştıran zatın şakirtlerine soruyorum;
-30 ülkede 300 okulumuz var diyorsunuz. Varlık sebebinizi de İslam'ı ve Türklüğü anlatmak olarak izah ediyorsunuz. Madem varlık sebebiniz budur o zaman o okullarda kaç tane gayrimüslim Müslüman olmuştur? Böyle bir istatistiğin mutlaka olması gerek. Açıklayın, bu gizli bir bilgi değil bizzat takdir vesilesidir.
-Bu okullarda Türk kültürü ve Türkçe öğrenen öğrenciler mezun olduktan sonra ne iş yapıyorlar? Nerelerde çalışıyorlar?
-Sözde Kürdistan olarak tabir edilen yerde kaç okulunuz var? Sözde Kürdistan'ı tanıyor musunuz?
-Ezan'a tahammül edilemeyen ve yasaklanan birçok Avrupa ülkesinde İslam'ı ve Türklüğü yayan (?) okulları nasıl ve hangi güçle açıyorsunuz?
-Atatürk'ün fitne ve fesat yuvası olarak andığı Ruhban Okulu'nun açılmasını ısrarla neden savunuyorsunuz?
-Bartholomeos'un sözde 'ekümenikliğini' tanıyor musunuz?
-'Ölen Yahudi çocuklar için ağlıyorum' ifadesinde bulunan 'üstadınız' neden Irak'ta öldürülen, boğazlanan, tecavüze uğrayan Müslümanlar için ağlamıyor, neden bu konuda beyanatta bulunmuyor?
-Daha önce okullarınızda yetiştiğini söyleyen bazı insanlar neden 'papaz' oluyorlar?
Memleketimiz adına yapılan ve bazıları tarafından ödüllendirilen bu büyük 'hizmet' faaliyetlerine söylenecek tek bir söz olabilir derim;
VAT(ik)AN SANA MİNETTARDIR.
ARKA PLAN/ Yusuf KIRTORUN
Vatikan sözcüsü, kardinallerin, Papa İkinci Jean Paul tarafından kendilerine bırakılan bir mektubu henüz okumadıklarını açıklıyor. Bu mektupta, Papa'nın 2003 yılında atadığı 31 kardinalden adı açıklanmayan bir din adamının kimliğinin öğrenilebileceği de belirtiliyor. Gazeteler, Papa'nın anadili Lehçe yazılan uzun mektubun çevirisinin yapılmasının zaman alabileceğini söylüyor. Aynı kaynaklar 'Vatikan tarihinde, yaşamının tehlike altında olabileceği düşünülen din adamlarının kimlikleri gizli tutulmasına daha önce de rastlanmıştı' yorumunu yapıyor.
Biraz 'jimnastik' yaptım.
'Kimliği gizli tutulan' bu din adamı herhalde çok önemli bir 'kutsal misyon' taşıyan ama ismi açıklandığında fırtınalar koparacak bir isim olsa gerek. Çünkü Vatikan 'kardinal' seviyesine getirdiği bu insanları sanırım geçmişte ismi açıklanmayanlar gibi 'farklı din' müntesibi görüntüsü verenler arasından seçiyor. Bu isimler genellikle farklı coğrafyalarda değişik din ve kültür kimliklerinde faaliyet gösteren ve tebaalarına 'gizli hıristiyanlık' aşısı yapan isimlerdir diye düşünüyorum.
'Son mektup'taki şahıs eğer Türkiye'den ise neler olur acaba? Jimnastiği bu yöne kaydıralım biraz..
Öyle ya bir düşünsenize; yakından tanıdığımız ve kendisine bazıları tarafından "Diyalog faaliyetleri ile 'hıristiyanlara' yaklaşan büyük Müslüman Türk alimi'' sıfatı yakıştırılan bir ismin aslında 'gizli kardinal' olması binlerce insanı hayal kırıklığına uğratabilir herhalde.
'Adanmışlık ruhu'nun 'aldanmışlık ruhuna' döndüğü bu vaveylanın sonucunda herhalde kendilerine hizmet talebeleri diyen, vatan ve din adına çalıştıklarını söyleyen insanlar, 'kanaat önderlerinin' gerçekte kim olduğunu yıllardır söyleyenlerin elini öperler mi acaba?
Bu eli öpmemek için pürdikkat mektuptaki şahsın kim olduğunu izleyenler, Vatikan'ın 'bu isim gizlidir açıklayamayız' beyanatından sonra derin bir ohh çekeceklerdir...
Gerçekte Papa'nın mektubundaki gizli kardinal kimdir bilemem ama kendilerinin ülkemizde 'Papalığın kutsal misyonu' için çalıştığını söyleyen birilerinin olduğunu biliyoruz.
Şimdilerde Atlantik ötesinde yaşayan bu 'üstadın' yıllarca sağ kolu diyebileceğimiz seviyede yakını olan birinin eski üstadının ihanetini 'deşifre' eden açıklamalarının akabinde üstadın 'ölüm korkusu' yaşadığını da biliyoruz. Eski sağ koluna 'sen beni öldürmeye geldin' deyip 'şöminenin demiri' ile saldıracak kadar ölüm korkusu...
Sonuç olarak...
Papa'ya yazdığı mektupta Hıristiyanların çok kullandığı 'Rabb'in aciz kulu' ifadesini kendisine yakıştıran zatın şakirtlerine soruyorum;
-30 ülkede 300 okulumuz var diyorsunuz. Varlık sebebinizi de İslam'ı ve Türklüğü anlatmak olarak izah ediyorsunuz. Madem varlık sebebiniz budur o zaman o okullarda kaç tane gayrimüslim Müslüman olmuştur? Böyle bir istatistiğin mutlaka olması gerek. Açıklayın, bu gizli bir bilgi değil bizzat takdir vesilesidir.
-Bu okullarda Türk kültürü ve Türkçe öğrenen öğrenciler mezun olduktan sonra ne iş yapıyorlar? Nerelerde çalışıyorlar?
-Sözde Kürdistan olarak tabir edilen yerde kaç okulunuz var? Sözde Kürdistan'ı tanıyor musunuz?
-Ezan'a tahammül edilemeyen ve yasaklanan birçok Avrupa ülkesinde İslam'ı ve Türklüğü yayan (?) okulları nasıl ve hangi güçle açıyorsunuz?
-Atatürk'ün fitne ve fesat yuvası olarak andığı Ruhban Okulu'nun açılmasını ısrarla neden savunuyorsunuz?
-Bartholomeos'un sözde 'ekümenikliğini' tanıyor musunuz?
-'Ölen Yahudi çocuklar için ağlıyorum' ifadesinde bulunan 'üstadınız' neden Irak'ta öldürülen, boğazlanan, tecavüze uğrayan Müslümanlar için ağlamıyor, neden bu konuda beyanatta bulunmuyor?
-Daha önce okullarınızda yetiştiğini söyleyen bazı insanlar neden 'papaz' oluyorlar?
Memleketimiz adına yapılan ve bazıları tarafından ödüllendirilen bu büyük 'hizmet' faaliyetlerine söylenecek tek bir söz olabilir derim;
VAT(ik)AN SANA MİNETTARDIR.
ARKA PLAN/ Yusuf KIRTORUN
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012