Yarın çok geç

Günler geliyor ve geçiyor. Ceddimizin bize can vererek, kan ve gözyaşı dökerek büyük fedakârlıklarla emanet ettiği cennet vatanımız her gün biraz daha elimizden kayıp gidiyor.Türk milleti olarak bu derin gaflet uykusuna devam edersek uyandığımızda üzerinde huzurla, barış içinde yaşayabileceğimiz, canımızı, malımızı, namusumuzu koruyabileceğimiz bir vatan toprağı kalmayacak.Siyasilerin göz boyama amaçlı yaptığı "istikrar" açıklamalarına, iktidar şakşakçısı medya ve basın unsurlarının, yandaş yazarların oluşturmaya çalıştığı tozpembe ekonomik tablolara sakın aldanmayın.Bunlar sadece serap niteliğinde, yalanlardan oluşan bir görüntü ama gerçek çok acı ve onu yalan perdelerini biraz aralayanlar, başını kumdan çıkarıp yaşananlara doğru bir gözlükle bakanlar görebiliyor.Güzelim ülkemizin hem çevresi kuşatılıyor hem de içi boşaltılıyor.Öylesine bir kuşatma ki bir anda üzerimize çullanabilecekler, öylesine bir boşaltma ki düğmeye bastıklarında bizler için iş işten geçmiş olacak.Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Gençliğe Hitabe"de ikaz ettiği karanlık memleket tablosu bugün fazlasıyla yaşanıyor.Taşeron siyasilerimiz devletin ve milletimizin menfaatine değil, yabancıların ve azınlıkların menfaatlerine adım atıyor. Ve işin tehlikeli tarafı bu adımlar devletimizi ve milletimizi yok edecek, vatanımızı parça parça edecek nitelikte?Siyasilerimiz, ülkemizin coğrafyasını hedef alan, topraklarımız üzerinde işgal ve parçalama hesapları olan asıl ismi Büyük İsrail Devleti Projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon sahibi? Durum buyken başka nasıl bir sonuç çıkabilir ki?Finans kaynaklarımız tamamen yabancıların elinde;Maden sahalarımız yabancıların elinde;Kamu şirketlerimizin tamamına yakını yine yabancıların elinde;Türkiye'nin en güzel, en verimli arazilerini yabancılar kelepir fiyata, kağıdını boyayarak satın almış durumda?Yanlış para politikaları sebebiyle ülkemizin borcu 1 trilyon doların üzerine çıkmış durumda. Ayrıca gerek Ermeni soykırım iddiaları, gerek Kıbrıs Rumların baskıları gerekse güneydoğudaki yaşananların tazminat faturaları da buna eklendiğinde bu borç en az 3-4 kat daha artacak. Suriye sürecinde içine girdiğimiz uluslar arası hukuka aykırı tavırlar da fatura olarak elbette ki önümüze konulacak.Sınırlarımız yolgeçen hanına çevrilmiş, ABD'nin küresel teröristlerinin geçiş kapısı olmuş durumda? Siyasilerimizin yanlış uygulamaları neticesinde Türkiye artık terör örgütleriyle beraber anılıyor; terör örgütlerine destek veren ülke konumunda?BOP'tu, "sıfır sorun"du, "müttefiklik"ti, "AB hayali"ydi derken düşmanlarımızı baş tacı, dostlarımızı da düşman hale getirdik. Çıkarılan tezkerelerle artık ülkemiz yabancı asker cenneti(!) oldu ve olmaya devam edecek.Siyasilerimiz mezhepsel ve etnik ayrımcılık konusunda yangına körükle gidiyor. Bizi bir ve beraber tutan Cumhuriyetimizin temel dinamikleriyle oynanıyor.Milli eğitim yamalı bohçaya döndü, yapboz tahtası gibi, vatan ve millet yararına bir nesil yetiştirmek bu kafayla imkansız?Para yok, milli menfaat yok, maden yok, kurum yok, nesil yok?Daha birçok hususu aktarabiliriz; şimdi siz söyleyin kendi vatanına, bayrağına, verilen emanetlere, nesline bu kadar ihanet eden, sahip olduğu bütün değerleri kendisini dün işgal etmiş olanlara peşkeş çeken bir milletin yarını olur mu?Bu nasıl bir gaflettir böyle?Sizce sadece Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ve kadrosunun sınırlı imkanlarla bu vatan için, geleceğimiz için çalışması yeterli olur mu? Allah dilerse olur, O "ol derse olmayacak şey yoktur" bu farklı bir konu ama biz Türk milleti için bu kadar gayret eden, özveride bulunan bu liderle, bu kadroyla artık beraber olmanın zamanı gelmedi mi?Sahip olduğumuz bütün değerlerin elimizden kayıp gitmesine seyirci mi kalacaksınız, yoksa İbrahim'in ateşini ağzında taşıdığı suyla söndürmeye çalışan karınca misali bu vatanın bağımsızlığı için gayret edenlerin listesinde mi yer alacaksınız?Lütfen kararınızı iş işten geçmeden verin. Yarın çok geç?