Yanlış giysi seçimi kanseri tetikliyor
Ankara Organize Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Kayıhan, giysilerde kullanılan 'plastisol' türü boyaların insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirterek, üretimde su bazlı boya kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini bildirdi. Süreyya Kayıhan, giyisilerde kullanılan 'plastisol' türü boyaların insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia etti. Kayıhan, AB pazarının bu konuda bilinçli bir tercihi olduğunu belirtirken, "Avrupa dışında su bazlı boya kullanılmış ürünleri talep eden bir pazar yok. Üreticilerde bu nedenle plastisol boya kullanmayı tercih ediyorlar. Bu durum ABD'de bile böyle. Plastisol boya kullanımı Çin'de de yüksek" dedi. Kayıhan, şu an iç pazarda tüketilen tekstil ürünlerinde insan sağlığı için tehdit oluşturmayacak boyaların kullanılmasını sağlayacak bir kontrol mekanizmasının olmadığına dikkati çekerken, "Bütün gün üzerimizdeki giyisilerin sağlığımız için ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünmek ürkütücü. Avrupalı firmaların çok büyük bir kısmı ürünlerin su bazlı boyalarla basılması yönünde talepte bulunuyorlar. Henüz iç pazarda su bazlı boya kullanılması yönünde bir tüketici bilinci oluşmuş değil" şeklinde konuştu. Bu boyaların kullanılmasında en önemli faktörün tüketici talebi olduğunu belirten Kayıhan, insan sağlığına zarar vermeyecek maddelerle yapılan tekstil üretimi aynı zamanda sektörün sosyal sorumluluğun bir gereğidir.
Ekolojik dengeyi bozmadan, insan ve çevre sağlığına zarar vermeden üretilen tekstil ürünlerine ilişkin bir standart olan Eko -Teks 100 mutlaka yaygınlaştırılmalıdır dedi. Plastisol boyaların özellikle bebeklerde ve küçük yaşlardaki çocuklarda hormonal büyümeyi ve cinsel gelişimi olumsuz etkilediğini bildiren Kayıhan, plastisol boyalar daha da önemlisi belli bir oranın üstünde kullanılması halinde kanser riski taşıyor ayrıca doğaya karışma süresinin uzunluğu sebebiyle çevre sağlığı açısından da büyük bir tehlike taşıyor. Bu maddenin giysiler ve ter yoluyla vücutla düzenli teması bağışıklık sistemini harap ederek mide, kolon, mesane ve karaciğer kanseri risklerini artırdığını belirtti.
Dünyada bir ilk:
Kıl dönmesine
ameliyatsız tedavi
Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Doğru, geliştirdikleri yöntemle halk arasında "kıl dönmesi" olarak bilinen Sinüs Pilonidalis hastalığını ameliyatsız tedavi ettiklerini belirterek, uyguladıkları tedavi yönteminin dünyada bir ilk olduğunu iddia etti. Doğru, hastalığın, özellikle kuyruk sokumunda derinin ince olduğu bölgede vücuttan dökülen kılların deriyi delerek içeri girmesiyle oluştuğunu ifade ederek, tedavide genellikle ameliyat yönteminin uygulandığını kaydetti. Ameliyattan sonra hastaların, durumlarına göre hastanede kaldıklarını ve hastalığın tekrar ortaya çıkabildiğini ifade eden Doğru, şunları söyledi: "Dünyada değişik ameliyatsız tedavi yöntemleri kullanılmakta. Ancak bu yöntemlerden sonra hastalık tekrar ortaya çıkıyor. Bizim uyguladığımız tedavi şeklinde ise bu sorun ortadan kalkıyor. Tedavide öncelikle hasta olan bölgede kıl temizliği yapıyoruz, daha sonra o bölgeye kristalize fenol maddesini uyguluyoruz. Böylelikle hastalık ortadan kayboluyor. Bu yöntemle hastaları ameliyat etmeden ayakta tedavi ediyoruz. Böylece ameliyatta yaşanan vakit kaybı ortadan kalkıyor. Yaklaşık 100 hastada bu yöntemi uyguladık ve yüzde 95 oranında başarı sağladık. Uyguladığımız tedavi yöntemi dünyada bir ilktir."
Ankara Organize Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Kayıhan, giysilerde kullanılan 'plastisol' türü boyaların insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirterek, üretimde su bazlı boya kullanımının yaygınlaştırılması gerektiğini bildirdi. Süreyya Kayıhan, giyisilerde kullanılan 'plastisol' türü boyaların insan sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia etti. Kayıhan, AB pazarının bu konuda bilinçli bir tercihi olduğunu belirtirken, "Avrupa dışında su bazlı boya kullanılmış ürünleri talep eden bir pazar yok. Üreticilerde bu nedenle plastisol boya kullanmayı tercih ediyorlar. Bu durum ABD'de bile böyle. Plastisol boya kullanımı Çin'de de yüksek" dedi. Kayıhan, şu an iç pazarda tüketilen tekstil ürünlerinde insan sağlığı için tehdit oluşturmayacak boyaların kullanılmasını sağlayacak bir kontrol mekanizmasının olmadığına dikkati çekerken, "Bütün gün üzerimizdeki giyisilerin sağlığımız için ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünmek ürkütücü. Avrupalı firmaların çok büyük bir kısmı ürünlerin su bazlı boyalarla basılması yönünde talepte bulunuyorlar. Henüz iç pazarda su bazlı boya kullanılması yönünde bir tüketici bilinci oluşmuş değil" şeklinde konuştu. Bu boyaların kullanılmasında en önemli faktörün tüketici talebi olduğunu belirten Kayıhan, insan sağlığına zarar vermeyecek maddelerle yapılan tekstil üretimi aynı zamanda sektörün sosyal sorumluluğun bir gereğidir.
Ekolojik dengeyi bozmadan, insan ve çevre sağlığına zarar vermeden üretilen tekstil ürünlerine ilişkin bir standart olan Eko -Teks 100 mutlaka yaygınlaştırılmalıdır dedi. Plastisol boyaların özellikle bebeklerde ve küçük yaşlardaki çocuklarda hormonal büyümeyi ve cinsel gelişimi olumsuz etkilediğini bildiren Kayıhan, plastisol boyalar daha da önemlisi belli bir oranın üstünde kullanılması halinde kanser riski taşıyor ayrıca doğaya karışma süresinin uzunluğu sebebiyle çevre sağlığı açısından da büyük bir tehlike taşıyor. Bu maddenin giysiler ve ter yoluyla vücutla düzenli teması bağışıklık sistemini harap ederek mide, kolon, mesane ve karaciğer kanseri risklerini artırdığını belirtti.
Dünyada bir ilk:
Kıl dönmesine
ameliyatsız tedavi
Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Doğru, geliştirdikleri yöntemle halk arasında "kıl dönmesi" olarak bilinen Sinüs Pilonidalis hastalığını ameliyatsız tedavi ettiklerini belirterek, uyguladıkları tedavi yönteminin dünyada bir ilk olduğunu iddia etti. Doğru, hastalığın, özellikle kuyruk sokumunda derinin ince olduğu bölgede vücuttan dökülen kılların deriyi delerek içeri girmesiyle oluştuğunu ifade ederek, tedavide genellikle ameliyat yönteminin uygulandığını kaydetti. Ameliyattan sonra hastaların, durumlarına göre hastanede kaldıklarını ve hastalığın tekrar ortaya çıkabildiğini ifade eden Doğru, şunları söyledi: "Dünyada değişik ameliyatsız tedavi yöntemleri kullanılmakta. Ancak bu yöntemlerden sonra hastalık tekrar ortaya çıkıyor. Bizim uyguladığımız tedavi şeklinde ise bu sorun ortadan kalkıyor. Tedavide öncelikle hasta olan bölgede kıl temizliği yapıyoruz, daha sonra o bölgeye kristalize fenol maddesini uyguluyoruz. Böylelikle hastalık ortadan kayboluyor. Bu yöntemle hastaları ameliyat etmeden ayakta tedavi ediyoruz. Böylece ameliyatta yaşanan vakit kaybı ortadan kalkıyor. Yaklaşık 100 hastada bu yöntemi uyguladık ve yüzde 95 oranında başarı sağladık. Uyguladığımız tedavi yöntemi dünyada bir ilktir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.