Hz. Aişe validimize atılan iftira hakkında nazil olan ayeti kerimenin ilki şöyledir:"Size bir iftirayla gelenler, bir avuç kişidir. Siz bu iftirayı, size bir şer sanmayın. Belki de sizin için hayırlıdır. Onların herbirine ise, yaptıkları kötülüğün karşlığı var. Onlar arasından bu büyük cinayete girişenlere ise, büyük azap vardır" (Nur, 11). Demek ki, iftiranın da şer olduğu halde bir faydası vardır. Bazen iftiralar, dedikodular aslında; büyük insanları ters yönden reklam etmektir. İftiralar insanları üzer ama, insanın olgunlaşmasında da büyük faydası vardır.Bu ayetten sonra Resulullah (sav), "Müjdeler olsun ya Aişe! Allah, seni temize çıkardı" buyurdu. Bunun üzerine Hz Aişe'nin annesi, "Kalk ona teşekkür et" dedi. Hz. Aişe, "Hayır, vallahi olmaz. Allah'tan başkasına bornçlu değilim. Çünkü ayet indirip beni temize çıkaran O'dur". dedi. Bu bize, Hz. Aişe'nin, Allah'tan başka ve O'na denk hiçbir varlığı tanımadığını gösteriyor. Bu sözlerde Resulullah'a bir saygısızlık söz konusu değildir. Bu sözler, her halükârda Allah'a hamd edileceğini gösterir. Bu durum, müminlerin akidesini ortaya koyar. İfk Olayı, İslam akidesini pekiştirme hikmetini taşımaktadırİfk Olayı, iftiraya verilecek cezanın meşruiyetini de ortaya çıkardı. Bu ayetlerin nazil olmasından sonra Resulullah (sav), iftirada çok ileri gittikleri için Mistah b. Esase, Hasan b. Sabit ve Hamned b. Cahş'a had vurdurdu. Haddi Kazf adı verilen bu ceza, bizzat kendi diliyle iftira edenlere uygulanır. Bugün böyle bir ceza uygulanmadığı içindir ki, dedikodu alıp yürümüştür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.