Velayetin evveli Hz. Ali sonu ise Hz. Mehdî’dir
Âlemlerin Rabbi olan, bütün mahlukatı yaratan, hayat veren, maddi ve manevi nimetlerle rızıklandıran, bir ve tek olan Yüce Allah'a sonsuz hamd ve senâlar olsun...
08.06.2024 08:51:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Âlemlerin Rabbi olan, bütün mahlukatı yaratan, hayat veren, maddi ve manevi nimetlerle rızıklandıran, bir ve tek olan Yüce Allah'a sonsuz hamd ve senâlar olsun...
O'nun âlemlere rahmet olarak seçip gönderdiği peygamberlerin imamı Hz. Mıhammed Mıstafa'sına sayısız salât.
Kır'an-ı Kerim'de Yüce Allah'ın mü'minlere kendilerini sevmelerini emir buyurduğu, Mıhammed Mustafa'nın ise ümmetine "onlara sarıldıkları nispette asla sapıtmayacakları iki emanetten biri ilan ettiği" Ehl-i Beyt'ine, ıtretine ve evlad ü iyaline.
Onların güzel yolundan ve izinden giden ve gidecek olan bütün mü'minlere selam olsun!
Muhammed Mustafa'nın mübarek soyunun yüce imamlarından İmam Hasan el-Askerî ve İmam Muhammed Mehdî Hazretlerine dair çalışmamız vesilesi ile Ehl-i Beyt'in şefaat ve himmetlerini niyaz ediyorum.
Ahir zamanın her tarafı kuşatacak zifiri karanlık misali fitne sürecinde Hz. Peygamber'in nübüvvet nurunun devamı olan velayet nurunun son sahibi Hz. Mehdî'nin (a.s.) zuhuru elbette bütün mü'minler için rahmettir.
Hak dostu ve büyük müfessir İsmail Hakkı Bırsevî der ki:
"'Ben ilmin ve hikmetin şehri, Ali ise kapısıdır' buyuran Peygamberimizin en yakını Hz. Ali, âlemin imamı ve enbiyanın sırrıdır.
Fahr-i Âlemden sonra hakiki vâris, Hz. Ali'dir. Bütün hak yollar ona çıkar. Cisimde nübüvvetin sonu Hz. Peygamberdir. Velayet cihetinden evveli Hz. Ali, sonu ise Hz. Mehdî'dir" .
Velayetin son sancaktarı Hz. Mehdî'ye (a.s.) ve babası İmam Hasan el-Askerî'ye dair izler ve işaretler bulacağınız bu eserin, mü'minlerin istikametlerini tayin etmede faydalı olacağını ümit ediyorum.
İslam büyükleri, Yüce Allah'ın şı ayet-i kerimedeki müjdesinin Hz. Mehdî'yi (a.s.) işaret ettiğini beyan ederler:
"Müşrikler istemese de İslam'ı bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen O'dur."
Ebu Bâsir'in rivâyetine göre Hz. İmam Sâdık bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır:
"Allah'a and olsun ki, bu ayette zikredilen vaad henüz gerçekleşmiş değildir; Kâim (kıyam edecek olan Hz. Mehdî) zuhûr edinceye kadar da bu gerçekleşmeyecektir. Kâim zuhûr ettiğinde, O'nun kıyam ve zuhûrundan rahatsızlık duymayacak olan hiçbir kâfir ve müşrik kalmayacaktır.
Kâfir veya müşrik olan bir kimse, taşın içine de girecek olsa, o taş dile gelecek ve 'Ey mü'min! İçimde bir kâfir var, beni kır ve onu öldür!' diyecektir"
Bu bağlamda büyük Şafiî âlimlerinden Allame Ebu Abdullah Muhammed b. Yûsuf Gencî ise şunu nakleder:
"Said b. Cubeyr, bu ayetten Fâtımatü'z-Zehra'nın (selâmullahi aleyha) neslinden olan Hz. Mehdî'nin kastedildiğini söylemiştir."
Hâfiz İmam Askalanî ise şöyle der: "Mehdî ve O'nun Ehl-i Beyt'ten olduğu, ümmet-i Muhammed'i yedi yıl idare edeceği, yeryüzünü adaletle dolduracağı, Hz. İsa'nın, O'nunla birlikte zuhûr edeceği, Deccal'i öldüreceği, ümmete imamet edeceği ve O'nun arkasında Hz. İsa'nın namaz kılacağına dâir Hz. Mustafa'dan (s.a.a.) naklolunan hadisler, râvilerinin sayısının çokluğundan mütevâtir ve müstefîzdir..."
İnsanlığın en karanlık günleri, Hz. Muhammed Mustafa'nın rahmet tecellisi olarak O'nun cennet gülü Fâtıma'sının soyundan Hz. Mehdî'nin gelişiyle aydınlanacaktır.
Elinizdeki eser, bu büyük müjdeyi yaşamada bir nebze katkı sağlarsa, bahtiyar olacağım.
Eserin hazırlanmasında başta muhterem eşim olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyor; velayet nurunun ahir zamandaki son sahibi ve sancaktarı Hz. Mehdî (a.s.) başta olmak üzere Ehl-i Beyt ve evlatlarının yüce şefaatlerini talep ve niyaz ediyorum." Prof. Dr. Haydar Baş Akçaabat / Mayıs-2013
O'nun âlemlere rahmet olarak seçip gönderdiği peygamberlerin imamı Hz. Mıhammed Mıstafa'sına sayısız salât.
Kır'an-ı Kerim'de Yüce Allah'ın mü'minlere kendilerini sevmelerini emir buyurduğu, Mıhammed Mustafa'nın ise ümmetine "onlara sarıldıkları nispette asla sapıtmayacakları iki emanetten biri ilan ettiği" Ehl-i Beyt'ine, ıtretine ve evlad ü iyaline.
Onların güzel yolundan ve izinden giden ve gidecek olan bütün mü'minlere selam olsun!
Muhammed Mustafa'nın mübarek soyunun yüce imamlarından İmam Hasan el-Askerî ve İmam Muhammed Mehdî Hazretlerine dair çalışmamız vesilesi ile Ehl-i Beyt'in şefaat ve himmetlerini niyaz ediyorum.
Ahir zamanın her tarafı kuşatacak zifiri karanlık misali fitne sürecinde Hz. Peygamber'in nübüvvet nurunun devamı olan velayet nurunun son sahibi Hz. Mehdî'nin (a.s.) zuhuru elbette bütün mü'minler için rahmettir.
Hak dostu ve büyük müfessir İsmail Hakkı Bırsevî der ki:
"'Ben ilmin ve hikmetin şehri, Ali ise kapısıdır' buyuran Peygamberimizin en yakını Hz. Ali, âlemin imamı ve enbiyanın sırrıdır.
Fahr-i Âlemden sonra hakiki vâris, Hz. Ali'dir. Bütün hak yollar ona çıkar. Cisimde nübüvvetin sonu Hz. Peygamberdir. Velayet cihetinden evveli Hz. Ali, sonu ise Hz. Mehdî'dir" .
Velayetin son sancaktarı Hz. Mehdî'ye (a.s.) ve babası İmam Hasan el-Askerî'ye dair izler ve işaretler bulacağınız bu eserin, mü'minlerin istikametlerini tayin etmede faydalı olacağını ümit ediyorum.
İslam büyükleri, Yüce Allah'ın şı ayet-i kerimedeki müjdesinin Hz. Mehdî'yi (a.s.) işaret ettiğini beyan ederler:
"Müşrikler istemese de İslam'ı bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak dinle gönderen O'dur."
Ebu Bâsir'in rivâyetine göre Hz. İmam Sâdık bu ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuşlardır:
"Allah'a and olsun ki, bu ayette zikredilen vaad henüz gerçekleşmiş değildir; Kâim (kıyam edecek olan Hz. Mehdî) zuhûr edinceye kadar da bu gerçekleşmeyecektir. Kâim zuhûr ettiğinde, O'nun kıyam ve zuhûrundan rahatsızlık duymayacak olan hiçbir kâfir ve müşrik kalmayacaktır.
Kâfir veya müşrik olan bir kimse, taşın içine de girecek olsa, o taş dile gelecek ve 'Ey mü'min! İçimde bir kâfir var, beni kır ve onu öldür!' diyecektir"
Bu bağlamda büyük Şafiî âlimlerinden Allame Ebu Abdullah Muhammed b. Yûsuf Gencî ise şunu nakleder:
"Said b. Cubeyr, bu ayetten Fâtımatü'z-Zehra'nın (selâmullahi aleyha) neslinden olan Hz. Mehdî'nin kastedildiğini söylemiştir."
Hâfiz İmam Askalanî ise şöyle der: "Mehdî ve O'nun Ehl-i Beyt'ten olduğu, ümmet-i Muhammed'i yedi yıl idare edeceği, yeryüzünü adaletle dolduracağı, Hz. İsa'nın, O'nunla birlikte zuhûr edeceği, Deccal'i öldüreceği, ümmete imamet edeceği ve O'nun arkasında Hz. İsa'nın namaz kılacağına dâir Hz. Mustafa'dan (s.a.a.) naklolunan hadisler, râvilerinin sayısının çokluğundan mütevâtir ve müstefîzdir..."
İnsanlığın en karanlık günleri, Hz. Muhammed Mustafa'nın rahmet tecellisi olarak O'nun cennet gülü Fâtıma'sının soyundan Hz. Mehdî'nin gelişiyle aydınlanacaktır.
Elinizdeki eser, bu büyük müjdeyi yaşamada bir nebze katkı sağlarsa, bahtiyar olacağım.
Eserin hazırlanmasında başta muhterem eşim olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyor; velayet nurunun ahir zamandaki son sahibi ve sancaktarı Hz. Mehdî (a.s.) başta olmak üzere Ehl-i Beyt ve evlatlarının yüce şefaatlerini talep ve niyaz ediyorum." Prof. Dr. Haydar Baş Akçaabat / Mayıs-2013
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.