"Dünyada şeref tribünü şeklinde isimlendirilmiş trübünü olan tek bir stat dahi yoktur.
Protokol ya da vip trübünü vardır.
Ancak bu tribünde yer alan insanlar diğer tribünlerde yer alan insanlardan farklı bir muameleye tabi değildir."
Vay vay vay... Şimdi siz Azerbaycan Futbol Federasyonu Başkanını, Azerbaycan Milli maçını gözlemcisini, UEFA temsilcisini, sizin yok dediğiniz şeref tribününde oturtmak için neden çırpınıp durdunuz? Neden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nden yasadaki verilmiş görevlerine rağmen yerler istedinizde neden beğenmediğiniz?
Vip tribünü dediğiniz yerde oturanlarla, diğer yerlerde oturanlar arasında bir fark yok dediniz de; neden konuklarınızı kale arkasındaki tribünlere götürmediniz.? Bu aklınıza gelmedi, ama kapalı tribüne vip tribünü yaratmak geldi.
Devleti küçültmeye ve zedelemeye kimsenin gücü yetmez. Tören bandosunu önünüze çekip, takımları yine önünüze çekip ne kazandığımızı anlamak mümkün değil...
Bu kavgada ne federasyonun ne de il müdürlüğünün yanındayız. Biz sadece devletin yanındayız.
Aranızdaki jip meselelerinden çıkan tartışmalar bizi fazlasıyla ilgilendirmez. Ancak aranızdaki sorunları hangi mantalitelerle çözüme götürememek konusundaki beceriksizliklerinizi anlamak da mümkün değil.
53 yıllık İnönü Stadı'nda 40 yıllık Ali Sami Yen Stadı'nda, 30 yıllık Fenerbahçe Stadı'nda gördüğümüz yaşadığımız geleneği yok ettiniz Azerbaycan maçında.
Tabii yasalarda şeref tribünü değimi hiç bir zaman kullanılmadı. Bu tribünler her zaman yazılı belgelerde protokol tribünleri olarak anıldı. Bu görüntü sadece Türkiye'de değil, dünyanın bütün statlarında var ve var olmayada devam edecek. İspanya Kralı da, Monoco Prensi de, Alman Cumhurbaşkanı da... aklınıza kim geliyorsa tahsis edilmiş bu mekanlarda maçları izlerler. Her türlü yönetimlerde bu böyle olmuştur. Olmaya da devam edilecektir. Devlet küçültülemez. Bu tür davranışlar sadece bu sorunları çıkaranları küçültür.
Ve küçülmüşlerdir de.
Protokol ya da vip trübünü vardır.
Ancak bu tribünde yer alan insanlar diğer tribünlerde yer alan insanlardan farklı bir muameleye tabi değildir."
Vay vay vay... Şimdi siz Azerbaycan Futbol Federasyonu Başkanını, Azerbaycan Milli maçını gözlemcisini, UEFA temsilcisini, sizin yok dediğiniz şeref tribününde oturtmak için neden çırpınıp durdunuz? Neden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nden yasadaki verilmiş görevlerine rağmen yerler istedinizde neden beğenmediğiniz?
Vip tribünü dediğiniz yerde oturanlarla, diğer yerlerde oturanlar arasında bir fark yok dediniz de; neden konuklarınızı kale arkasındaki tribünlere götürmediniz.? Bu aklınıza gelmedi, ama kapalı tribüne vip tribünü yaratmak geldi.
Devleti küçültmeye ve zedelemeye kimsenin gücü yetmez. Tören bandosunu önünüze çekip, takımları yine önünüze çekip ne kazandığımızı anlamak mümkün değil...
Bu kavgada ne federasyonun ne de il müdürlüğünün yanındayız. Biz sadece devletin yanındayız.
Aranızdaki jip meselelerinden çıkan tartışmalar bizi fazlasıyla ilgilendirmez. Ancak aranızdaki sorunları hangi mantalitelerle çözüme götürememek konusundaki beceriksizliklerinizi anlamak da mümkün değil.
53 yıllık İnönü Stadı'nda 40 yıllık Ali Sami Yen Stadı'nda, 30 yıllık Fenerbahçe Stadı'nda gördüğümüz yaşadığımız geleneği yok ettiniz Azerbaycan maçında.
Tabii yasalarda şeref tribünü değimi hiç bir zaman kullanılmadı. Bu tribünler her zaman yazılı belgelerde protokol tribünleri olarak anıldı. Bu görüntü sadece Türkiye'de değil, dünyanın bütün statlarında var ve var olmayada devam edecek. İspanya Kralı da, Monoco Prensi de, Alman Cumhurbaşkanı da... aklınıza kim geliyorsa tahsis edilmiş bu mekanlarda maçları izlerler. Her türlü yönetimlerde bu böyle olmuştur. Olmaya da devam edilecektir. Devlet küçültülemez. Bu tür davranışlar sadece bu sorunları çıkaranları küçültür.
Ve küçülmüşlerdir de.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025