Bir önceki makalemizde vaktin değerlendirilmesi hakkında Peygamberimizin ikazlarını ve tasavvuf büyüklerinin ortaya koydukları tespitlerinden bazı örnekler verdik.
Yapılan bütün hayırlı çalışmaların ve fikirlerin kuşaktan kuşağa aktarılmasında büyük faydalar vardır. Ancak en faydalı olan herkesin kendi çağdaşı olan bilge insanından bilgi almaktır.
Yarım asra yakın kendisiyle yol yürümek, fikirlerinden ve gönül deryasından nasibimizce istifade etmek, kendisini tanımak şerefine nail olduğum Çağın Bilgesi Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın da vaktin mahiyetini izah eden çok önemli tespitleri vardır.
Vakit hakkında yapacağımız analizin ancak bu şekilde daha da kıymet kazanacağına inandığım için Onun tespitlerini sizlerle paylaşacağım.
Hocamızın Veda Hutbesinde İnsan Hakları eserinden bilgiler paylaşarak hem kendimiz nasiplenmeye hem de siz değerli dostlara yardımcı olmaya çalışacağız.
Prof. Dr. Haydar Baş, bu eserinde vaktin mahiyetini izaha başlamadan önce ilham aldığı peygamber buyruğuna dikkat çekmiştir. Adı geçen eserinde "Mukaddesatın Yeşerdiği Zemin" başlığı altında zamanın ve mekanın mukaddesatını delillerle ve anlaşılır bir lisanla mükemmel bir şekilde izaha çalışmıştır.
"Sevgili Peygamberimiz (sav), tarihî Vedâ Hutbesi'nde zikredilen beş mukaddes varlığın yüceliğini, zaman ve mekâna ve bunların kutsiyetine izafe ederek beyan etmiştir.
Şöyle ki: "Bu gününüz nasıl mukaddes bir gün, bu ayınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz nasıl mukaddes bir şehir ise; biliniz ki, canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da Allah'ın huzuruna çıkıncaya kadar bu mukaddes gün, bu mukaddes ay, bu mukaddes şehir gibi yekdiğerinize karşı mukaddestir..." Dikkat edilirse burada 'gün ve ay' ile zamanın; 'şehir'le de vatanın mukaddesliği söz konusu edilmektedir."
Konumuzla akalı olması sebebiyle biz yapacağımız analiz çalışmasında zamanla alakalı tespitlere yer vereceğiz:
Zaman mukaddestir
Zaman, Cenâb-ı Hakk'ın mukaddes kıldığı bir mahluk, bir kavramdır. Olayları ve değerleri bünyesinde taşıyan bir hafıza gibidir. Kıyamet günü insanların yaptıklarına şahit olacak varlıklardan da biridir.
Dünya fânî, ahiret bâkîdir. Ebedi olan ahiretin kazanılması, fânî dünyanın mahdut zamanı içindedir. Bu sebeple "vakit nakittir" denmiş ve Cenâb-ı Hak, zamana yemin etmiştir. Zamanın değerini bilmenin önemi üzerinde durulmuş, ölen insana sorulacak temel sorulardan birinin de "ömrünü (zamanını) nerede harcadın?" sorusu olacağı beyan buyurulmuştur.
Keza, Sevgili Peygamberimiz (sav), "İki nimet vardır ki, insanlar bunlarda aldanmıştır. Sağlık ve zamanı kullanmak." buyurmuştur.
Yine Peygamberimiz (sav), "Beş şey gelmeden beş şeyin değerini bilen aldanmaz. Bunlardan biri de meşgale gelmeden boş zamanı değerlendiren..." buyurmuştur. Bütün bu deliller, zamanın insanlara Allah'ın bir lütfu olduğunu göstermektedir. (Prof. Dr. Haydar Baş / Veda Hutbesinde İnsan Hakları / Dördüncü Baskı / Sayfa 133-137)
(Devam edecek…)
- Vakit hakkında -2- / 03.12.2024
- Vakit hakkında -1- / 02.12.2024
- Vatanın mukaddesliği tartışılamaz / 30.11.2024
- Laiklik kavramını istismar edenler -4- / 29.11.2024
- Laiklik kavramını istismar edenler -3- / 28.11.2024
- Laiklik kavramını istismar edenler -2- / 27.11.2024
- Laiklik kavramını istismar edenler -1- / 26.11.2024
- Milli Eğitim Bakanı ne yapmak istiyor? / 25.11.2024
- Tebliğ ve sâlih amel ilişkisi / 23.11.2024