Çinli politikacılar daha 1996 yılında, özerk Sincan bölgesinde şiddet olayları patlak vermeden önce, Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerinin Çin Halk Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne yönelik en büyük tehlike olduğunu öne sürmüşlerdi. Sincan bir başka deyişle Doğu Türkistan, komünist Çin yönetimi için stratejik açıdan büyük önem taşıyan bölge. Sincan bölgesinin bu kadar önemli olmasının nedeni, sadece nükleer denemeler yapılması ya da zengin petrol kaynaklarına sahip olduğundan değil, aynı zamanda Rus sınırına ve Orta Asya ülkelerine yakın olmasından da kaynaklanıyor. Doğu Türkistan'ın özerkliği ise sadece kağıt üstünde kalmış durumda.
Çin, Müslüman Uygurlara görülmemiş baskı uyguluyor
Pekin yönetimi bölgede yaşayan yaklaşık 10 milyon Müslüman'ı tüm sertliğiyle kontrol altında tutuyor. Din kitapları sadece komünist yönetim tarafından yayımlanıyor, bölge hükümetinin üyelerinin camiye gitmesi kesinlikle yasak ve 50 yaşın altındaki Uygurlar'ın hacca gitmesine izin verilmiyor. Komünist Çin rejimi, iktidara karşı direnenleri acımasızca yargılıyor. Bu yargılamalar da çoğunlukla 'idam' cezasıyla sonuçlanıyor. Uluslararası Af Örgütü "Amnesty International", Sincan bölgesinde sözde isyancılara karşı başlatılan son kovuşturma kampanyasıyla, çok sayıda kişinin idam cezasına çarptırıldığına dikkat çekiyor.
Komplo üstüne komplo
'İslam' adlı partinin yerel yöneticilerinden biri, Komünist Parti'nin 32 üyesinin öldürülmesini planladığı iddiasıyla geçen ocak ayında idama mahkum edildi. Sünni Müslüman Uygurlar, kesinlikle radikal eğilime sahip değiller. Komünistlerin iktidarı ele geçirmesinden sonra sadece birkaç yıl bağımsızlığını koruyan Türkistan devleti, 1950 yılında devrilerek, Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenliği altına alındı. Yıllar boyu süren baskı, Uygurlar'ın siyasi bağımsızlık arzusunu zaman içinde gittikçe arttırdı.
Çin, Müslüman Uygurlara görülmemiş baskı uyguluyor
Pekin yönetimi bölgede yaşayan yaklaşık 10 milyon Müslüman'ı tüm sertliğiyle kontrol altında tutuyor. Din kitapları sadece komünist yönetim tarafından yayımlanıyor, bölge hükümetinin üyelerinin camiye gitmesi kesinlikle yasak ve 50 yaşın altındaki Uygurlar'ın hacca gitmesine izin verilmiyor. Komünist Çin rejimi, iktidara karşı direnenleri acımasızca yargılıyor. Bu yargılamalar da çoğunlukla 'idam' cezasıyla sonuçlanıyor. Uluslararası Af Örgütü "Amnesty International", Sincan bölgesinde sözde isyancılara karşı başlatılan son kovuşturma kampanyasıyla, çok sayıda kişinin idam cezasına çarptırıldığına dikkat çekiyor.
Komplo üstüne komplo
'İslam' adlı partinin yerel yöneticilerinden biri, Komünist Parti'nin 32 üyesinin öldürülmesini planladığı iddiasıyla geçen ocak ayında idama mahkum edildi. Sünni Müslüman Uygurlar, kesinlikle radikal eğilime sahip değiller. Komünistlerin iktidarı ele geçirmesinden sonra sadece birkaç yıl bağımsızlığını koruyan Türkistan devleti, 1950 yılında devrilerek, Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenliği altına alındı. Yıllar boyu süren baskı, Uygurlar'ın siyasi bağımsızlık arzusunu zaman içinde gittikçe arttırdı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.