Hükümet ortakları, ekonomiyi iflasa sürükleyen IMF halkasının üstüne yeni bir borç halkası eklemeyi düşünedursun, meclis milletvekili maaşlarını artırmak uğruna Cumhurbaşkanı ile tartışadursun dünya büyük güçler tarafından yeniden paylaşılıyor.
11-13 Ekim 2001'de Çin'in Şanghay kentinde Amerika, Rusya ve Çin Devlet Başkanları 11 Eylül sonrası dünyanın alacağı şekli tartıştı.
Hüseyin Mümtaz Bey'in özgün tespitine göre bu toplantı 1945 Yalta düzeninin yerine kurulan Şanghay düzenidir.
1945 Yalta toplantısında ABD Başkanı Roosvelt, İngiliz Başbakanı Churchill ve SSCB diktatörü Stalin bir araya gelmiş ve ikinci dünya savaşı sonrası dünyayı yeniden parsellemişlerdi.
Kapitalizm-Komünizm kamplaşması ile ülkeler iki kutbun hegemonyasına alınmış, nükleer dehşet dengesi ile 1989'lara kadar bu düzen yaşatılmıştır.
İki Almanya'nın birleşmesi, SSCB'nin dağılması ve ardından Körfez Krizi ile ABD tek süper güç olarak ayakta kalmış, dehşet dengesi ABD lehine bozulmuştu.
11 Eylül 2001'e kadar süren bu düzensizlik düzeni Şanghay'da kendini yeni dünya düzenine bırakmıştır.
İkiz kulelerin yıkılması, Pentagon'un vurulması ile sarsılan ABD tahtına Çin rakip çıkmış, geçmişte Yalta düzeninde İngiltere'nin oynadığı rolü, Rusya oynayarak yeni düzenin oluşumuna fırsat vermiştir.
ABD karşısında güçlenen Çin'e karşı dengeleyicinin dengeleyicisi konumundaki Rusya ABD'ye yaklaşarak kaybolan gücünü yeniden kazanmıştır.
Doğu ile Batı arasında köprü rolü ile kendini avutan Türkiye ise bu tabloda figüran rolünü dahi alamamıştır.
Afgan çıkarması öncesinde ABD'nin Washington'a çağırdığı 8 ülkeden biri olmakla övünen Türkiye, Avrasya'da nal toplamaktadır.
ABD'nin Afganistan saldırısına asker göndermesine rağmen Şanghay düzeninde hesaba katılmaması Türkiye'nin uluslararası güç dengesi içinde itildiği konumu göstermektedir.
Bir gerçeği daha öğretmektedir ki, kendisi olamayan, bağımsızlığın idrakinde olmayan uydu politikalarla bir ülkenin gidebileceği yer bu kadardır.
Silkinip kendimize gelelim.
11-13 Ekim 2001'de Çin'in Şanghay kentinde Amerika, Rusya ve Çin Devlet Başkanları 11 Eylül sonrası dünyanın alacağı şekli tartıştı.
Hüseyin Mümtaz Bey'in özgün tespitine göre bu toplantı 1945 Yalta düzeninin yerine kurulan Şanghay düzenidir.
1945 Yalta toplantısında ABD Başkanı Roosvelt, İngiliz Başbakanı Churchill ve SSCB diktatörü Stalin bir araya gelmiş ve ikinci dünya savaşı sonrası dünyayı yeniden parsellemişlerdi.
Kapitalizm-Komünizm kamplaşması ile ülkeler iki kutbun hegemonyasına alınmış, nükleer dehşet dengesi ile 1989'lara kadar bu düzen yaşatılmıştır.
İki Almanya'nın birleşmesi, SSCB'nin dağılması ve ardından Körfez Krizi ile ABD tek süper güç olarak ayakta kalmış, dehşet dengesi ABD lehine bozulmuştu.
11 Eylül 2001'e kadar süren bu düzensizlik düzeni Şanghay'da kendini yeni dünya düzenine bırakmıştır.
İkiz kulelerin yıkılması, Pentagon'un vurulması ile sarsılan ABD tahtına Çin rakip çıkmış, geçmişte Yalta düzeninde İngiltere'nin oynadığı rolü, Rusya oynayarak yeni düzenin oluşumuna fırsat vermiştir.
ABD karşısında güçlenen Çin'e karşı dengeleyicinin dengeleyicisi konumundaki Rusya ABD'ye yaklaşarak kaybolan gücünü yeniden kazanmıştır.
Doğu ile Batı arasında köprü rolü ile kendini avutan Türkiye ise bu tabloda figüran rolünü dahi alamamıştır.
Afgan çıkarması öncesinde ABD'nin Washington'a çağırdığı 8 ülkeden biri olmakla övünen Türkiye, Avrasya'da nal toplamaktadır.
ABD'nin Afganistan saldırısına asker göndermesine rağmen Şanghay düzeninde hesaba katılmaması Türkiye'nin uluslararası güç dengesi içinde itildiği konumu göstermektedir.
Bir gerçeği daha öğretmektedir ki, kendisi olamayan, bağımsızlığın idrakinde olmayan uydu politikalarla bir ülkenin gidebileceği yer bu kadardır.
Silkinip kendimize gelelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014