Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1930 senesindeki bir konuşmasında "Yolunda yürüyen bir yolcunun, yalnız ufku görmesi kâfi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lazımdır" der.
Prof. Dr. Haydar Baş ise 2014'te Yeni Mesaj gazetesindeki bir makalesinde Atatürk'ün bu sözünü "Bu yolcu, devlet idaresinde ise yukarıdaki söz iki kere mana kazanmaktadır. Ufkun ötesini görmek, peşinden gelen milleti, öngörüler ile selamete kavuşturmak zorundadır." diyerek bakış ve seziş duygularımızı ötelere götürmüştür.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın makalesinde yaptığı tespit sadece bu döneme değil gelecek çağlara ışık tutacak özellikte ve önemdedir.
"Çünkü hatırlanacaktır, 21. yüzyıl değişen dengeler açısından bir milenyumdu. Ve bu milenyum, özellikle İslam âlemi ve Müslüman milletler için geri dönüşü olmayan bir sürecin başlangıcı olmuştur.
Bizler gerek Türkiye ve gerekse İslam dünyası için farklı bir kulvara girildiğinin ikazını, yazılarımızda ve TV konuşmalarımızda defaatle yapmıştık.
Türkiye için bu yüzyılın başında 21. yüzyılda vereceği kararlarla yüzyılı şekillendirecek öneme haiz bir ülke olduğu tespiti yapılmıştı.
Ülkemiz, alacağı kararlarda ise hiçbir zaman iradesine bırakılmamıştır.
Atatürk'ten sonra yönetime gelen liderler, maalesef onun her sahada tam bağımsızlık üzerine kurulu devlet anlayışını idame ettiremediler.
Netice, siyasi, sosyal, ekonomik sahada dış güçlerin etkisinde önüne geçilemez bir çıkmaza sürüklenen Türkiye ve Türk milleti tablosu oldu." (Prof. Dr. Haydar Baş / Yeni Mesaj / 28.01.2014)
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatından sonra milli mecliste ya da bürokraside ya da lider vasfı taşıyanlarda; yolunda yürüyen yolcuda olması gereken özellikleri göremiyoruz.
Görmesi gerekenlerin bırakın ufkunun ötesini, bırakın ufkunu, gözünün önünü göremediğine şahit oluyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın AKP iktidarları döneminde verdiği yanlış kararların hem devlet hem de millet olarak bedelini hep birlikte ödüyoruz. Sadece biz mi? Bedellerini malıyla, canıyla, kanıyla, içinde bulunduğumuz bölge halkı ödüyor. ABD'nin bölgemize çöreklenmesinde, FETÖ meselesinde, Arap baharı isyanlarında, Suriye'de, göçler konusunda, İsrail'in güç kazanmasında, ekonomide, ufkunu ve ufkunun ötesini görebilseydi inanın başımız bu kadar derde girmemiş ülkemizde ve bölgemizde daha güçlü daha mutlu olurduk.
Birileri Sayın Cumhurbaşkanımızı ne kadar haklı çıkartırsa çıkartsın ne kadar onu iktidarda tutmaya çalışırsa çalışsın yanlış yapıyorlar. Gidilen yol yanlıştır ama "Zararın neresinden dönülse kardır" mantığına göre davranmak lazımdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ufkunu ve ufkunun ötesini görebilenler yönetmelidir.
Türk siyasi tarihinde Gazi Mustafa Atatürk'ten sonra ufkunu ve ötesini görebilen Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı tespitlerde ve eylemelerde hep haklı çıktı. Şimdi ufuk ve ufuk ötesini görebilme konusunda mahir bir siyasetçi BTP lideri Av. Hüseyin Baş ve yetişmiş kadrosudur. Yeni yeni bedeller ödemek istemiyorsak bu meselenin önemini idrak etmeliyiz. Aksi takdirde ne devletimiz ne de milletimiz kalır. Görene, köre ne!
- Milli ve dini hassasiyetlerin korunması şarttır / 08.11.2024
- Kaybolan değerlerimiz ve aidiyet duygusu / 07.11.2024
- Aidiyet duygumuz yeterince gelişseydi / 06.11.2024
- Cumhuriyet’in kazanımlarını inkâr etmeyin / 05.11.2024
- Hüseyin Baş 'Cumhuriyet daim olsun' diye dua etti / 04.11.2024
- Kadir Mısıroğlu ve Murat Bardakçı’yı Hüseyin Baş’tan öğrenelim / 02.11.2024
- Kürt sorunu var mı yok mu? / 01.11.2024
- Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sahip çıkacağız / 31.10.2024
- ‘Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı’ / 30.10.2024