Ülkemizin jeopolitik konumunun önemi bir kez daha ortaya çıktı. İstanbul'da yapılan son toplantıda Hazar, Karadeniz ve Doğu Akdeniz'in ele alındığı Üç Denizin Hikayesi toplantısında Yakın Asya, Avrasya ve Ortadoğu ülkelerinin enerji stratejilerinin nasıl belirleneceği üzerinde ABD'nin ve Rusya'nın etkileri, istekleri ve düşününceleri tartışıldı. İlgili bölge ülkelerinin Enerji Bakanları ve Genel Müdürleride tolantıya katıldı.
Enerjinin 21. yy. en önemli meselesi olacağı, ülkenin idarelerinin şekillenmesinde önemli rol oynayacağı toplantıda net olarak anlaşıldı. Ülkemize gelecek olan doğalgazın ve petrolün izleyeceği güzergah konusunda önemli görüş farklılıkları olduğu daha iyi anlaşıldı.
Daha önceleri de belirttiğimiz Türkiye'nin bir transit enerji taşıyıcılığı fonksiyonunun önemi bir kez daha kanıtlandı. Ülkemiz üzerinden taşınacak doğalgaz ve petrolle elde edeceği gelir yaklaşık yılda 500 milyon USD'dir.
Yine Azerbaycan gazının ülkemize transferinde, Rusya ve Amerika'nın Gürcistan güzergahı yerine Ermenistan'ı tercih ettikleri kanaati bizde hasıl oldu. Bunun en önemli sebebi ise bizce, Azerbaycan'ı ve Türkiye'yi Ermenistan'a mahkum ederek, daha rahat manuple etmektir. Tabii bu durumda Azeriler haklı olarak Karabağ işgalinden dolayı Ermenistan'la işbirliği yapmak istemiyorlar. Türkiye'ye gelecek 10 milyar m3 Azeri gazı bizim ve Azerbaycan'ın istediği güzergah olan Gürcistan tercihine göre gerçekleşirse, problem çıkacağa benziyor. Özellikle Rusya'nın, Azerbaycan'a bu konuda baskı yapacağı tahmin ediliyor.
Ayrıca İran'dan gelecek olan 10 milyar m3'lük gazın en geç Eylül ayında Türkiye'de kullanılacağı tahmin edilirken bu toplantıdan sonra akla gelen ilk soru, acaba İran gazı yine Amerikan ambargosuna mı takılacak? Hazırdan boru hatları siyasete kurban mı gidecek?
Yine toplantının bir başka enteresan konusu da yılan hikayesine dönen Bakü-Ceyhan Petrol Boru hattı ve Novoriski'den akacak Kazak Petrollerinin Boğazlardan geçiş güvenliği meselesinin masaya yatırılması idi.
Bakü-Ceyhan'ın Amerikan şirketleri için ticari bir posta olması açısından, Amerikan hükümetince desteleniyor gözükmesinin yanında, aslında Novoriski limanına ulaşan Kazak petrollerine rakip olmasıda dezavantaj oluşturuyor. Azerbaycan petrolününün sıcak denizlere ulaşması için en güvenilir yol olan Bakü-Ceyhan hattı, Türkiye içinde çok önemlidir. Hem stratejik açıdan transit ülke olacak, hem de taşıma bedeli olarak gelir elde edecektir. Ayrıca yeni yapılacak petrol işlemi rafineleride yeni istihdam oluşturacaktır.
Novariski çıkışlı petrol tankerlerinin boğazları kullanacak olmaları meselesi çevreci gruplarca protesto ediliyor. Boğazların güvenliğinin sağlanması için tebdir alınmak, şöyle dursun, mevcut geçen tankerler dahi kılavuz almak mecburiyetinde değil. Önümüzdeki bir iki ay içerisinde milyon ton petrol taşıyan yürür bombalar boğazı tehdit edecektir. Ama bugüne; bizim Bakü-Ceyhan hattında gösterdiğimiz becerisizlikler sebebiyle gelinmiştir. Azeri kardeşlerimizle bir ana önce masaya oturup, işimizi bitirmeliydik, ama başaramadık. Biz oyalanırken onlar petrolü Karadenize indirler. Şimdi Boğazlar sözleşmesindeki maddeler bizi tehditle karşı karşıya getirdi. Bundan sonra çok acilen boğaz geçiş güvenliği ile ilgili projeler hazırlanıp devreye konmalı ve Bakü-Ceyhan bir an önce devreye sokulmalıdır.
Aydınlık günler dileğimle.
Enerjinin 21. yy. en önemli meselesi olacağı, ülkenin idarelerinin şekillenmesinde önemli rol oynayacağı toplantıda net olarak anlaşıldı. Ülkemize gelecek olan doğalgazın ve petrolün izleyeceği güzergah konusunda önemli görüş farklılıkları olduğu daha iyi anlaşıldı.
Daha önceleri de belirttiğimiz Türkiye'nin bir transit enerji taşıyıcılığı fonksiyonunun önemi bir kez daha kanıtlandı. Ülkemiz üzerinden taşınacak doğalgaz ve petrolle elde edeceği gelir yaklaşık yılda 500 milyon USD'dir.
Yine Azerbaycan gazının ülkemize transferinde, Rusya ve Amerika'nın Gürcistan güzergahı yerine Ermenistan'ı tercih ettikleri kanaati bizde hasıl oldu. Bunun en önemli sebebi ise bizce, Azerbaycan'ı ve Türkiye'yi Ermenistan'a mahkum ederek, daha rahat manuple etmektir. Tabii bu durumda Azeriler haklı olarak Karabağ işgalinden dolayı Ermenistan'la işbirliği yapmak istemiyorlar. Türkiye'ye gelecek 10 milyar m3 Azeri gazı bizim ve Azerbaycan'ın istediği güzergah olan Gürcistan tercihine göre gerçekleşirse, problem çıkacağa benziyor. Özellikle Rusya'nın, Azerbaycan'a bu konuda baskı yapacağı tahmin ediliyor.
Ayrıca İran'dan gelecek olan 10 milyar m3'lük gazın en geç Eylül ayında Türkiye'de kullanılacağı tahmin edilirken bu toplantıdan sonra akla gelen ilk soru, acaba İran gazı yine Amerikan ambargosuna mı takılacak? Hazırdan boru hatları siyasete kurban mı gidecek?
Yine toplantının bir başka enteresan konusu da yılan hikayesine dönen Bakü-Ceyhan Petrol Boru hattı ve Novoriski'den akacak Kazak Petrollerinin Boğazlardan geçiş güvenliği meselesinin masaya yatırılması idi.
Bakü-Ceyhan'ın Amerikan şirketleri için ticari bir posta olması açısından, Amerikan hükümetince desteleniyor gözükmesinin yanında, aslında Novoriski limanına ulaşan Kazak petrollerine rakip olmasıda dezavantaj oluşturuyor. Azerbaycan petrolününün sıcak denizlere ulaşması için en güvenilir yol olan Bakü-Ceyhan hattı, Türkiye içinde çok önemlidir. Hem stratejik açıdan transit ülke olacak, hem de taşıma bedeli olarak gelir elde edecektir. Ayrıca yeni yapılacak petrol işlemi rafineleride yeni istihdam oluşturacaktır.
Novariski çıkışlı petrol tankerlerinin boğazları kullanacak olmaları meselesi çevreci gruplarca protesto ediliyor. Boğazların güvenliğinin sağlanması için tebdir alınmak, şöyle dursun, mevcut geçen tankerler dahi kılavuz almak mecburiyetinde değil. Önümüzdeki bir iki ay içerisinde milyon ton petrol taşıyan yürür bombalar boğazı tehdit edecektir. Ama bugüne; bizim Bakü-Ceyhan hattında gösterdiğimiz becerisizlikler sebebiyle gelinmiştir. Azeri kardeşlerimizle bir ana önce masaya oturup, işimizi bitirmeliydik, ama başaramadık. Biz oyalanırken onlar petrolü Karadenize indirler. Şimdi Boğazlar sözleşmesindeki maddeler bizi tehditle karşı karşıya getirdi. Bundan sonra çok acilen boğaz geçiş güvenliği ile ilgili projeler hazırlanıp devreye konmalı ve Bakü-Ceyhan bir an önce devreye sokulmalıdır.
Aydınlık günler dileğimle.
Fuat Şengül / diğer yazıları
- En önemli katığımız ekmek / 13.07.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023
- Zengezur Türk Cumhuriyeti hayırlı olsun / 08.07.2023
- Yeşil enerji dönüşümü derken! / 07.07.2023
- ‘Yaşlı Avrupa, genç Türkiye’ / 04.07.2023
- Köydeki geleceğimiz / 23.06.2023
- Sodyum batarya yapalım mı? / 22.06.2023
- Kafamızda et mi var beyin mi? / 21.06.2023
- Geleceğimizi tehdit eden kuraklık / 20.06.2023
- Gıda ve su güvenliği / 19.06.2023
- Yunan’a kaptırmadan işaretleyelim! / 18.06.2023