Türkler İsrail ajanı mı? (II)

Irak'ın Amerika tarafından işgal edilmesinin sebebini Türkiye görüyorlar. Irak'ta öldürülen canlardan, tecavüze uğrayan kadınlardan, zorla hicret ettirilen insanlardan hep Türkiye mesul gösteriliyor. O yüzden rengi kaçmış pasaport hamillerine iyi bakmıyorlar. Bu problemlerin sebebi rengi kaçmış pasaportlar. Hele Irak'a bir gidin de geceleyin yol kontrolüne denk gelin! Hatta ana muhalefet partisi genel başkanını güvenli değil diye gerisin geriye döndürerek, ense tıraşına bir güzel bakmışlardı. Bu arada çok kıymetli üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ve yüz kişilik heyetine göstermiş oldukları misafirperverliği ve dostluğu unutmak mümkün değil.    Bir de Libya var? Hani siz Kıbrıs adasındaki soydaşlarımızın dindaşlarımızın canlarını korumak için adaya çıktığınızda bütün dünya size ambargo uygulamıştı da, elleriniz böğrünüzde kalmıştı. Hiç beklemediğiniz o anda genç bir albay çıkıp size petrol, uçak lastiği ve ihtiyaç duyduğunuz her şeyi tedarik etmişti. Elinden de şiltler, madalyalar almıştınız. Bizim kültürümüzde bir kahvenin kırk yıl hatırı olur. Düşmanın ekmeği bile yenmez, bizde yenilmez. Dostun kuru ekmeği düşmanın sarayındaki davetten daha makbul ve de bereketlidir. Allah (c.c.) Kur'an-ı Kerim'de, Bakara suresinde münafığı özelliklerini çok önemli işaretlerle belirtmiştir.İman edenlerle karşılaştıkları zaman 'inandık' derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, 'Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz' derler. (Bakara Suresi 14).Kimseye münafık demeye bir hakkımız yok. Ayeti söyledik Rabbimiz ve Rabbiniz böyle buyuruyor. Ama ne oldu Libya'nın haline? Öyle bir ülke fiilen yok olmuştur. Ortada beş adet kabile devletçiği, birbiriyle onlarca sene uzlaşamayacak, kardeş olduğu hatırlatılmayacak, bir vücudun organları gibi birbirine muhtaç olan, bir tarağın dişleri gibi olması gereken kardeşler? Bunları kim ayırdı? Bu insanlar bize inşaat sektöründe o kadar iş verdiler ki, o kadar çok bize aş sundular ki, çok güzel teşekkür ettik bu insanlara ve tabi ki rızık yediğimiz kaba...   Arap coğrafyalarına uçan milli havayolumuzun uçuş ekibi artık uçaklarından inmeden geri geliyorlar. İnanmayan varsa uçuşlara baksın uçuş ekiplerine sorsun. Niçin? Biz artık kardeşlerimiz tarafından, istenmeyen üvey kardeş olduk. Hiç düşündünüz mü, kaçırılanlar hep Türk vatandaşları ve en önemlisi devletimizin kamu personeli...  Hep sorumlu Sisi, yoksa Esed mi?Bu arada Mısır'ı unutmayalım. Bazılarının dokuz milyar dolara kadar maliyet çıkardıkları bir proje. Bu projenin sermayesi halka arz şeklinde sabit senelik kar payı. Mısır'ın krizden çıkması için hayati öneme sahip bir hamle olarak görüyorlar. Mısır ilkinde olduğu gibi, ikinci kanalın açılış törenine Türkiye'den kimseyi davet etmedi. Davetli devlet sayısı 60'ı geçiyordu. Mısır Cumhurbaşkanı kanalın açılışını El-Mahrus adlı yatla yaptı. Bu yat, 1869 yılında Hidiv İsmail Paşa tarafından kanaldan geçirilen ilk gemiydi.Pekâlâ, Türkler Mısır'da nasıl gözüküyorlar bilen var mı? Devleti karıştırıp fitne ateşine odun taşıyanlar olarak görülüyorlar. Mısır'da bir problem oldu mu, olmadı mı? El cevap, oldu. Yapacaksak ağabeylik yapıp ara bulsaydık olmaz mıydı? Kendi oyununa yenilen nefesi bitmiş güreşçi gibi hala ne diye rakibini küçük görüyorsun? Bu oyunun arkasında, iki tarafı da idare eden eli neden fark edemeyip onların istediği rotada gidiyoruz?  Mısır'da artık Türklere, Sina Yarımadası'nda yaşanan iç savaşın ana sebebi, (yeni kanalın en büyük düşmanı) İsrail'in bölgede Müslümanlara karşı beraber hareket ettiği ortağı olarak bakıyorlar. Halkın yüzde 65'i böyle. Mısır'ın Said bölgesinin giriş şehri Asyut şehrine iki hafta önce gittim. Akşam, hâkim, savcı ve avukatların çay sohbetlerine katıldım. Benim Türk olduğumu bilmiyorlardı. Kanal yapılırken yaşadıkları sabotaj ve terör faaliyetlerinin hepsinin sebebinin, İsrail'in ortağı Türkiye olduğunu söylediler. Ben de bir Türk olarak o meclisten kimyam bozularak çıktım. Siz gerçekten nasıl gözüktüğümüzü biliyor ve idrak edebiliyor musunuz? Bizim bu kadar elimiz uzun olabilir mi? Yoksa birinin maşa diye kullandığı el bizimki mi?Hak etmediğimiz bir gözle, bize bakılıyor. Töhmet altında bırakılıyoruz. Suçun ne kadarının bizde olduğunu hiç düşünmeyecek miyiz?Bu pasaportun rengi kaçtı. Gerçekten Türkler İsrail ajanı mı?