Bir reklam afişi, Kenya'da.
Üzerinde, 'Turkish citizenship invest $250.000' yazıyor.
Anlamı şu: 250 bin dolar yatırımla Türk vatandaşlığı.
Afişin alt kısmında ise büyük puntolarla '%7 roi in USD' yazısı göze çarpıyor.
Anlamı: USD cinsinden yüzde 7 yatırım getirisi.
Yani hükümet, 250 bin dolara Türk vatandaşlığı satıyor, üstüne üstlük TC pasaportunu alan kişiler bu yatırımları için dolar cinsinden yıllık yüzde 7 de getiri sağlıyorlar.
Kanuna göre 3 yıl bu yatırımı devam ettirmeleri gerekiyor.
Bu sürenin sonunda yüzde 7 oranıyla yatırdıkları 250 bin doları en az 300 bin dolar olarak geri alıyorlar. Türk pasaportları ve vatandaşlıkları ise ömürlerinin sonuna kadar onlarda kalıyor.
Kenya'daki ilanı yayımlayan şirketin internet sitesinde ise şunlar yazıyor:
"Türk vatandaşı olduğunuzda, seçme ve seçilme hakkına sahip olursunuz. Hukuk, eczacılık, veterinerlik ve tıp gibi özel izin gerektiren ve yabancılara yasak olan meslekleri icra etme imkânınız olur. Aile (eş ve 18 yaş altı çocukları) da aynı yatırım bedeli ile herhangi bir artış olmaksızın ikinci vatandaşlığı alırlar. Türk vatandaşlığı dünyadaki en az yan gidere sahip programdır."
Yani dünyada en ucuza giden vatandaşlığı bizimki. Ucuza gitmenin de ötesinde yüzde 7 kâr da getiren bir vatandaşlık…
Cumhuriyet tarihi boyunca inşa edilen kurumlarımızı özelleştirme adı altında çoğu yabancı azı da yandaş şirketlere peşkeş çeken hükümet, Türk vatandaşlığını da özel sektöre açmış görünüyor.
Son 20 yılda izlenen politika yüzünden Türkler ülkemizden kaçarken, bazı ilçelerimizin devlet televizyonu TRT'de dahi 'küçük Suriye' diye anlatıldığı ülkemiz de artık 'küçük Katar', 'küçük Rusya', 'küçük Ürdün', 'küçük Irak' gibi nitelemelere de hazır olalım derim ben…
Türk vatandaşlığının pazarlandığı ülkeler arasında Kenya yalnız değil, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Rusya gibi ülkeler de var.
Sosyal medyada Ürdün uyruklu bazı kişilerin aldıklarını Türk vatandaşlığını ellerinde Türk pasaportunu sallayarak kutlama görüntüleri dolaşıyor.
Şu an bütün dünyada maalesef Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bir gayrimenkul yatırımının bonusu gibi pazarlanıyor.
Biz 5 milyona yakın Suriyeliyi başımızdan nasıl def edeceğimizi kara kara düşünürken hükümet Türkiye'nin başına yeni yeni çoraplar örmeye devam ediyor anlayacağınız.
Türk vatandaşı olabilmek için başka hiçbir kriter yok, cebinizde 250 bin dolarla gelip Türkiye'nin kapısını çalmanız yeterli.
Bu adam nedir, necidir soran yok.
Türkiye'de sorun oluşturur mu diye sorgulayan da yok.
Uyuşturucudan sabıkalı mı, mafyayla ilişkili mi, dolandırıcı mı diye düşünen hiç yok.
Geldiği ülkede aranan bir suçlu mudur bunu da bilen yok.
Değil mi ki adam 250 bin dolarla gelmiş cümbür cemaat ailesine veriyoruz Türk pasaportlarını.
Şimdiden söyleyeyim, nasıl ki açık kapı politikasıyla Türkiye'yi mülteci ve sığınmacı kampına çevirdi bu hükümet, Türk vatandaşlığı satışıyla da şimdi ülkemizi ABD'nin en azılı suçlularının konulmasıyla ünlü Alcatraz hapishanesine çevirmek üzere…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024