Suriye meselesinde hükümet batağa saplanmıştır. Reyhanlı’daki son saldırı bunun açık bir örneğidir.
ABD, Suriye konusunun barışçı yollarla çözümü için Rusya’yla görüştü. Suriye’deki savaşın bitirilmesi maksadıyla bir barış konferansı yapılması için çağrıda bulunulması üzerinde anlaştılar.
Bu plana göre ay sonunda Cenevre’de bir konferans toplanması, bu savaşa dâhil olan bütün unsurların bir araya gelmesi ve siyasi bir çözüm üzerinde anlaşılması öngörülüyor. Yine bu plan çerçevesinde Esad’ın en azından 2014’e kadar görevde kalması da söz konusu...
Yapılması düşünülen Cenevre Konferansı hayata geçirildiği taktirde hukuki bir süreç başlayacaktır. Rusya olayı bu noktaya taşımıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin bundan sonra Suriye’ye askeri müdahale gibi gayri hukuki yolları dile getirerek bir sonuç alması mümkün değildir.
Türkiye bu noktada tam bir çıkmaza girmiştir…
ABD, Türkiye eliyle yakmak istediği savaş ateşini yakamadı. Reyhanlı saldırısının bu görüşmenin hemen öncesinde meydana gelmesi de dikkat çekicidir. BBC’nin saldırının El Kaide’ye bağlı gruplar tarafından yapıldığını ifade ettiği, Avrupa basınının da saldırının isyancılar tarafından gerçekleştirildiğini yazdığı malumdur. Fransız gazeteleri olayı “besle kargayı oysun gözünü “ şeklinde manşetlerine taşımışlardır.
ABD, Türkiye eliyle palazlandırdığı çeşitli kesimlere mensup isyancıları denetlemekte zorlanmaktadır. Öte yandan Rusya, Suriye konusunda tavrından hiç bir taviz vermemiştir. Lavrov, Lübnan devlet televizyonuna yaptığı açıklamada Suriye’nin arkasında olduklarını bir kez daha vurguladı ve Reyhanlı saldırısını kınadı. Bazı batılı ülkelerin Suriye’deki terör saldırılarını kınamadıklarının da altını çizerek bu tavrı eleştirdi.
Bütün bu hakikatleri şu şekilde okumalıyız… ABD, Suriye meselesinde Türkiye’yi deyim yerindeyse harcamıştır. Bir yandan hükümete savaş çığırtkanlığı yaptırırken, diğer yandan da konunun barışçı yollarla çözümü için Rusya’yla masaya oturmuştur.
Böylece Türkiye uluslararası arenada yapayalnız bırakılmıştır.
Suriye konusunda bu kadar aleni olarak savaş çığırtkanlığı yapan bir başka ülke daha mevcut değildir.
Sayın Başbakan eğer bu hakikatleri görmez ve bu manzarayı daha farklı bir şekilde değerlendirirse akıbetimiz hayır olmayacaktır…
ABD, Suriye konusunun barışçı yollarla çözümü için Rusya’yla görüştü. Suriye’deki savaşın bitirilmesi maksadıyla bir barış konferansı yapılması için çağrıda bulunulması üzerinde anlaştılar.
Bu plana göre ay sonunda Cenevre’de bir konferans toplanması, bu savaşa dâhil olan bütün unsurların bir araya gelmesi ve siyasi bir çözüm üzerinde anlaşılması öngörülüyor. Yine bu plan çerçevesinde Esad’ın en azından 2014’e kadar görevde kalması da söz konusu...
Yapılması düşünülen Cenevre Konferansı hayata geçirildiği taktirde hukuki bir süreç başlayacaktır. Rusya olayı bu noktaya taşımıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin bundan sonra Suriye’ye askeri müdahale gibi gayri hukuki yolları dile getirerek bir sonuç alması mümkün değildir.
Türkiye bu noktada tam bir çıkmaza girmiştir…
ABD, Türkiye eliyle yakmak istediği savaş ateşini yakamadı. Reyhanlı saldırısının bu görüşmenin hemen öncesinde meydana gelmesi de dikkat çekicidir. BBC’nin saldırının El Kaide’ye bağlı gruplar tarafından yapıldığını ifade ettiği, Avrupa basınının da saldırının isyancılar tarafından gerçekleştirildiğini yazdığı malumdur. Fransız gazeteleri olayı “besle kargayı oysun gözünü “ şeklinde manşetlerine taşımışlardır.
ABD, Türkiye eliyle palazlandırdığı çeşitli kesimlere mensup isyancıları denetlemekte zorlanmaktadır. Öte yandan Rusya, Suriye konusunda tavrından hiç bir taviz vermemiştir. Lavrov, Lübnan devlet televizyonuna yaptığı açıklamada Suriye’nin arkasında olduklarını bir kez daha vurguladı ve Reyhanlı saldırısını kınadı. Bazı batılı ülkelerin Suriye’deki terör saldırılarını kınamadıklarının da altını çizerek bu tavrı eleştirdi.
Bütün bu hakikatleri şu şekilde okumalıyız… ABD, Suriye meselesinde Türkiye’yi deyim yerindeyse harcamıştır. Bir yandan hükümete savaş çığırtkanlığı yaptırırken, diğer yandan da konunun barışçı yollarla çözümü için Rusya’yla masaya oturmuştur.
Böylece Türkiye uluslararası arenada yapayalnız bırakılmıştır.
Suriye konusunda bu kadar aleni olarak savaş çığırtkanlığı yapan bir başka ülke daha mevcut değildir.
Sayın Başbakan eğer bu hakikatleri görmez ve bu manzarayı daha farklı bir şekilde değerlendirirse akıbetimiz hayır olmayacaktır…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- İmam Ca'fer (a.s.) / 08.04.2025
- İmam Muhammed Bâkır / 07.04.2025
- İmam Zeynelabidin / 06.04.2025
- Şehitlerin efendisi İmam Hüseyin / 05.04.2025
- İmam Hasan dönemi bugüne ne kadar da benziyor / 04.04.2025
- İmam Ali'nin hilafeti / 03.04.2025
- Gelmiş ve gelecek kadınların en üstünü Hz. Fatıma / 02.04.2025
- En güzel örnek Hz. Muhammed Mustafa (sav) / 01.04.2025
- Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt / 31.03.2025
- Ramazan Bayramımız mübarek olsun / 30.03.2025
- İmam Muhammed Bâkır / 07.04.2025
- İmam Zeynelabidin / 06.04.2025
- Şehitlerin efendisi İmam Hüseyin / 05.04.2025
- İmam Hasan dönemi bugüne ne kadar da benziyor / 04.04.2025
- İmam Ali'nin hilafeti / 03.04.2025
- Gelmiş ve gelecek kadınların en üstünü Hz. Fatıma / 02.04.2025
- En güzel örnek Hz. Muhammed Mustafa (sav) / 01.04.2025
- Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt / 31.03.2025
- Ramazan Bayramımız mübarek olsun / 30.03.2025