Türkiye'nin krallık olmasına 'HAYIR'

Referandumda 'evet' denmesi halinde Türkiye'nin demokratik bir krallık şekline bürüneceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, tartışılmadan milletin önüne getirilen bir anayasanın demokratik olmayacağını söyleyerek referandumda 'hayır' diyeceklerini yineledi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş İstanbul'da düzenlenen bir iftar programında vatandaşlarla buluştu. Vatandaşların Ramazan Bayramını kutlayarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Haydar Baş Anayasa referandumu konusunda önemli tespitlerde bulundu. Anayasa referandumu konusunda milletin büyük baskı altında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş konuşmasında demokratik olmadığı için çok eleştirilen 1982 Anayasasıyla hükümetin referanduma götürdüğü Anayasa paketini kıyasladı. Prof. Dr. Haydar Baş, "Bir ihtilal anayasası olan 1982 anayasası iki yıl içerisinde hazırlanıyor senin anayasanda en azından bunun gibi 2 yıl kadar vatandaşlarımız tarafından tartışılması, konuşulması ve paylaşılması lazım. Gelin görün ki böyle olmadı" diye konuştu. Referandumda anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi halinde Türkiye'nin demokratik bir krallık şekline bürüneceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş kuvvetler ayrılığı prensibinin yok edildiğini, bunun yerine kuvvetleri birliğinin getirilmek istendiğine işaret etti.

Millete yoğun baskı var

Referanduma götürülen anayasa değişiklikleri konusunda milletin yeterince bilgi sahibi olmadığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, buna rağmen vatandaşlar bu anayasayı kabul etmek için yoğun baskı yapıldığını söyledi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Önümüzde bir Anayasa referandumu var. Şu ana kadar vatandaşlarımız tarafından kabul veya reddedilecek olan anayasanın metninin içeriğinde ne olup olmadığını keyfiyetli insanlarımız da dâhil olmak üzere kimse bilmiyor. Diyebiliriz ki, bu anayasa gökten zembille indirildi, mutlaka bunu kabul edeceksiniz, diye de büyük bir baskıyla kamuoyu her gün baskı altına alınıyor."

82 anayasası iki yıl tartışıldı

Demokratik olmadığı için çok eleştirilen 1982 anayasasıyla hükümetin referanduma götürdüğü anayasa paketini kıyaslayan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "En fazla eleştirdikleri 1982 anayasasıdır. Malumunuz 82 anayasası 1980 cumhuriyeti koruma ve kollama harekâtının sonrasında yapılan, bir kurucu meclis tarafından gündeme alınan, sivil toplum kuruluşlarının, iş adamlarının ve kanaat sahiplerinin görüşleri alınarak, o zaman Ordinaryüs Profesör Orhan Aldıkaçtı'nın riyasetinde bir anayasa yapılıyor. Bu anayasa Türk milletinin yüzde 92 'evet' oyunu alarak, kabul ediliyor. Bu anayasa tam iki yılda hazırlanıyor. 1982 anayasası askeri bir harekâtın sonrasında yapıldığından dolayı herkes buna demokratik olmayan bir anayasa diyor. Şimdi 2 yılda tartışılarak hazırlandığı halde demokratik olmayan 82 anayasası yok sayılıyor ve bunun da en az 16-17 maddesi değiştiriliyor. Bunlar beğenilmiyor ve deniliyor ki, 'Bu anayasa sivil siyaset tarafından hazırlanmadığı için bunu reddediyoruz.' Peki, o zaman senin anayasan ne olması lazım? Bundan daha güzel, daha üstün, daha kaliteli, insan haklarını doya doya insanımıza yaşatan, can ve mal emniyetini, namus emniyetini, din ve vicdan emniyetini, seyahat ve okuma emniyetini hülasa işini aşını konu yapıp, milletin bütün fertlerinin ortak paydalarını kural haline getiren bir anayasa olması gerekiyordu."

Anayasa üç günde hazırlanmaz

İki yıl gibi bir süre içerisinde hazırlanan 1982 anayasasını demokratik bulmayanların Meclis'te bir hafta içerisinde kabul edilen anayasa değişikliklerini demokratik bulmasının çelişkisine dikkatleri çeken Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş parti olarak hayır diyecek olmalarının gerekçesini şöyle açıkladı: "Bir ihtilal anayasası olan 1982 anayasası iki yıl içerisinde hazırlanıyor senin anayasanda en azından bunun gibi 2 yıl kadar vatandaşlarımız tarafından tartışılması, konuşulması ve paylaşılması lazım. Gelin görün ki böyle olmadı! Bu son Anayasa değişiklikleri meclise geldi bir hafta içerisinde TBMM'ye geldi, ister kabul edin ister etmeyin, dendi. Bir girdi bir çıktı. Siyasi partilere de 'üç gün içerisinde görüşlerinizi beyan edin etmezseniz siz bilirsiniz' tarzında bir tavır takınıldı. Bu anayasa demokratik oldu. İki yılda hazırlanan anayasa, ihtilal anayasası demokratik değil, bu üç gün içinde tartışılmadan, görüşülmeden milletin önüne getirilen anayasa oldu demokratik oldu. Biz bunun için referandumda 'hayır' diyoruz."

Türkiye krallık rejimine gidiyor

Referandumda anayasa değişikliklerinin kabul edilmesi halinde Türkiye'nin demokratik bir krallık şekline bürüneceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Bizim sitemimiz, rejimimiz kuvvetler ayrılığı ilkesine göre tanzim edilmiştir. Bu ne demektir? Yasama bağımsızdır, yürütme ve yargı bağımsızdır. Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplandığı sisteme kuvvetler birliği sistemi denir. Bu krallıktır, saltanattır ve padişahlıktır. Şimdi gelelim bu anayasanın içindeki maddelere? 1982 anayasasından tamamı alınmış, bir kaç tane cilalı cümle eklenerek hepsi olduğu gibi kabul edilmiş. Fakat onlardan farklı iki tane temel madde bunlara ilave edilmiş. Neymiş bu fark? Yasama ve yürütme maddeleri aynen olduğu gibi halini muhafaza ediyor. Yargıya ait kurulları da çok enteresan bir ustalıkla cımbız gibi çekerek Türk toplumunu demokratik bir krallık dönemine sevk etmeye çalışıyorlar. Şimdi buradan sesleniyorum şayet iktidar bu anayasada samimi olsaydı bütün sivil toplum kuruluşlarının görüşünü alırdı. Siyasi partileri bu konuya ortak yapardı. Ayrıca bu konuda hiçbir görüşü dışarıda bırakmadan içine alırdı."