NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, İttifak’ın gerektiğinde Türkiye’yi savunmak için bütün planlarını yaptığını söyledi.
Türkiye’yi, Suriye’nin “kabul edilemez saldırılarına” verdiği cevaptan ötürü tebrik eden Rasmussen, “Türkiye uluslararası hukuka göre kesinlikle kendini savunma hakkına sahip. Türkiye muhakkak NATO dayanışmasına güvenebilir. Gerekirse Türkiye’yi savunmak ve korumak için bütün planlar mevcut” dedi.
Ramussen’in bu açıklamasını Türkiye’ye destek olarak değerlendirmek mümkün değil.
Çünkü Genel Sekreter de olsa Rasmussen’in açıklamaları NATO’yu bağlamıyor. Herhangi bir savaş sırasında NATO’nun Türkiye’ye destek verebilmesi için 5. maddeyi işletmesi gerekiyor.
Bunun için de NATO üyesi tüm devletlerin onayı gerekiyor.
Yani NATO’nun Türkiye’ye gerçekten destek verip vermeyeceği ancak, 5 maddeyi işletmeyi gerekli kılan bir durum oluştuğunda anlaşılabilir.
Böyle bir durumda üye devletlerin bir tanesinin red oyuyla NATO, Türkiye’yi yalnız da bırakabilir.
Türkiye’ye Suriye’yle olası bir savaş çıkması durumunda sözde destek garantisi veren NATO, nedense Mavi Marmara olayında Türkiye ile İsrail karşı karşıya geldiğinde bu sözde desteği bile esirgemişti.
Oysa bugün Suriye’de hiçbir şey net değilken o gün İsrail’in Gazze’ye yardım götüren silahsız insanları katlettiği gayet netti.
Bugün ABD’nin Pensilvanya kentinde yaşayan Hocaefendi de İsrail söz konusu olduğu için o gün “İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır” derken bugün Suriye’de devletin otoritesini hiç dile getirmiyor.
Demek ki Hocaefendiye göre İsrail’in otoritesi otorite ama Suriye’nin otoritesi ise otorite değil…
Bugün Türkiye’yi Suriye’ye karşı kışkırtan, cesaretlendiren insanlar, ülkeler ve uluslararası kuruluşlar bakın İsrail, 9 Türk’ü katlettiğinde hangi tepkileri vermiş:
NATO:
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen yaptığı yazılı açıklama ile “Bu olaydaki can kayıplarından derin endişe duyduğunu” belirtti.
Birleşmiş Milletler:
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon İsrail’in saldırısında insanların öldürülmesini kınadı ve saldırıyla ilgili kapsamlı bir soruşturmanın hayati öneme sahip olduğunu belirtti. BM Güvenlik Konseyi olayın ardından Türkiye’nin çağrısı ile acil olarak toplandı İsrail’i sadece kınamakla yetindi.
Avrupa Birliği:
Dönemin Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, olay hakkında soruşturma istemenin dışında bir şey yapmadı.
AB’nin dönem başkanı olan İspanya’nın Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ise İsrail katliamını “askeri operasyon” diye niteleyerek örtülü destek vermekten geri durmadı.
Fransa:
Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner İsrail’in düzenlediği vahşi saldırıyı “askeri operasyon” olarak değerlendirdi.
Almanya:
Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, olayın kapsamlı bir şekilde açıklığa kavuşması için çaba harcadığını belirtti.
Amerika Birleşik Devletleri:
Barack Obama Türkiye’yi değil, İsrail Başbakan’ı Netanyahu’yu telefonla arayarak olayda ölümlerin meydana gelmesinden duyduğu derin üzüntüyü ve endişesini dile getirdi.
Haksız olan İsrail karşısında böyle cılız açıklamalarla Türkiye’nin gazını alan batılı sözde dostlarımız Suriye konusunda ise Türkiye’ye bataklığa batana kadar -tabiri caizse- gaza getirdiler.
Şimdi ise NATO Genel Sekreteri Rasmussen, “Suriye’ye askeri bir müdahale kesinlikle düşünmüyoruz” dedi.
Yani Türkiye her zaman olduğu gibi yine yalnız bırakıldı.
Türkiye’yi yönetenler batılı ülkelerle çok iyi dost olabilirler ama gelinen nokta, batılıların Türk milletine hiç de dost olmadığını gösteriyor.
Türkiye’yi, Suriye’nin “kabul edilemez saldırılarına” verdiği cevaptan ötürü tebrik eden Rasmussen, “Türkiye uluslararası hukuka göre kesinlikle kendini savunma hakkına sahip. Türkiye muhakkak NATO dayanışmasına güvenebilir. Gerekirse Türkiye’yi savunmak ve korumak için bütün planlar mevcut” dedi.
Ramussen’in bu açıklamasını Türkiye’ye destek olarak değerlendirmek mümkün değil.
Çünkü Genel Sekreter de olsa Rasmussen’in açıklamaları NATO’yu bağlamıyor. Herhangi bir savaş sırasında NATO’nun Türkiye’ye destek verebilmesi için 5. maddeyi işletmesi gerekiyor.
Bunun için de NATO üyesi tüm devletlerin onayı gerekiyor.
Yani NATO’nun Türkiye’ye gerçekten destek verip vermeyeceği ancak, 5 maddeyi işletmeyi gerekli kılan bir durum oluştuğunda anlaşılabilir.
Böyle bir durumda üye devletlerin bir tanesinin red oyuyla NATO, Türkiye’yi yalnız da bırakabilir.
Türkiye’ye Suriye’yle olası bir savaş çıkması durumunda sözde destek garantisi veren NATO, nedense Mavi Marmara olayında Türkiye ile İsrail karşı karşıya geldiğinde bu sözde desteği bile esirgemişti.
Oysa bugün Suriye’de hiçbir şey net değilken o gün İsrail’in Gazze’ye yardım götüren silahsız insanları katlettiği gayet netti.
Bugün ABD’nin Pensilvanya kentinde yaşayan Hocaefendi de İsrail söz konusu olduğu için o gün “İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır” derken bugün Suriye’de devletin otoritesini hiç dile getirmiyor.
Demek ki Hocaefendiye göre İsrail’in otoritesi otorite ama Suriye’nin otoritesi ise otorite değil…
Bugün Türkiye’yi Suriye’ye karşı kışkırtan, cesaretlendiren insanlar, ülkeler ve uluslararası kuruluşlar bakın İsrail, 9 Türk’ü katlettiğinde hangi tepkileri vermiş:
NATO:
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen yaptığı yazılı açıklama ile “Bu olaydaki can kayıplarından derin endişe duyduğunu” belirtti.
Birleşmiş Milletler:
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon İsrail’in saldırısında insanların öldürülmesini kınadı ve saldırıyla ilgili kapsamlı bir soruşturmanın hayati öneme sahip olduğunu belirtti. BM Güvenlik Konseyi olayın ardından Türkiye’nin çağrısı ile acil olarak toplandı İsrail’i sadece kınamakla yetindi.
Avrupa Birliği:
Dönemin Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, olay hakkında soruşturma istemenin dışında bir şey yapmadı.
AB’nin dönem başkanı olan İspanya’nın Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero ise İsrail katliamını “askeri operasyon” diye niteleyerek örtülü destek vermekten geri durmadı.
Fransa:
Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner İsrail’in düzenlediği vahşi saldırıyı “askeri operasyon” olarak değerlendirdi.
Almanya:
Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, olayın kapsamlı bir şekilde açıklığa kavuşması için çaba harcadığını belirtti.
Amerika Birleşik Devletleri:
Barack Obama Türkiye’yi değil, İsrail Başbakan’ı Netanyahu’yu telefonla arayarak olayda ölümlerin meydana gelmesinden duyduğu derin üzüntüyü ve endişesini dile getirdi.
Haksız olan İsrail karşısında böyle cılız açıklamalarla Türkiye’nin gazını alan batılı sözde dostlarımız Suriye konusunda ise Türkiye’ye bataklığa batana kadar -tabiri caizse- gaza getirdiler.
Şimdi ise NATO Genel Sekreteri Rasmussen, “Suriye’ye askeri bir müdahale kesinlikle düşünmüyoruz” dedi.
Yani Türkiye her zaman olduğu gibi yine yalnız bırakıldı.
Türkiye’yi yönetenler batılı ülkelerle çok iyi dost olabilirler ama gelinen nokta, batılıların Türk milletine hiç de dost olmadığını gösteriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Enerji masasında Türkiye neden yok? / 08.11.2025
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024



















































































