ABD gibi kendi tarım kesimini ve çiftçisini özellikle koruyan gelişmiş devletler, Türkiye gibi gelişmekte olan devletleri Cenevre tuzağına düşürdüklerine dikkat çeken Bağımsız Türkiye Partisi MYK üyesi Mehmet Emin Koç "DTÖ'nün Cenevre Çerçeve Anlaşması'nın en önemli yanı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde tarımdaki destekleri kısa zaman içerisinde tümüyle ortadan kaldırmayı hedeflemesi ve bu hedefe varıldığında tarım ticaretinin güya serbest rekabet şartlarında yürütülmesidir. Çerçeve'ye göre, üye ülkeler, yapılan tarım ithalatında uyguladıkları gümrükleri indirerek pazara girişi kolaylaştıracaklar, ithalat vergileri ve kotaları düşürecekler, iç üretimdeki destekleri ve ihracata uyguladıkları teşviki azaltacaklar. Bu prensipler, zaten IMF darbeleri ve kotalarıyla, AB'nin tek taraflı Gümrük Birliği oyunu ve Ortak Tarım Politikası'na uyum çabalarıyla can çekişen Türk tarımını tamamen bitirir, ülkemizi tarımda da "ithalat cenneti" haline getirir. AKP'yi tarım kesimimiz adına ikaz etmek durumundayız" şeklinde konuştu.
Tarım kesimi AKP'den yardım beklemesin
Önceki IMF'ci hükümetler ve AKP'nin, köylümüzü ve çiftçimizi destekleyip bereketli topraklarımızdan milletimizi ve hatta dünyayı doyuracak tarım üretimini sağlamak yerine, yabancıların aklıyla mısırdan buğdaya her türlü ihtiyacımızı dışarıdan ithal etmeye sürüklediklerini belirten BTP MYK üyesi Koç, "Gelişmiş ülkeler tarım kesimine yüksek düzeyde destek ve sübvansiyonlar sağlıyorlar. Üreten çifçilerini ve tarım kesimlerini koruyorlar. Japonya'da pirinç ithalatı için uygulanan gümrük duvarı yüzde 500'dür. Bizde ise IMF'ciler, ne duvar bıraktılar, ne destek... IMF darbesi, AB darbesi yetmemiş gibi şimdi de çiftçimiz ve tarımcımız DTÖ darbesine hedef yapılmaktadır. Yabancıların aklıyla işgören bu AKP hükümetinden tarım kesimimiz de hiçbir yardım beklemesin. Türk tarımına son darbe 2005'te vurulacak; AKP şimdi bunun altyapısını hazırlamaktadır. Çiftçimiz, köylümüz, tarımcımız nefes almak, kurtulmak istiyorsa öncelikle bu yabancı akılla işgören AKP hükümetinden kurtulmanın yollarını bulmalı, ardından da Milli Ekonomi Modeli ve Milli Tarım projelerinin sahibi olan BTP'yi işbaşına getirmelidir. Kurtuluşun başka yolu, başka adresi yoktur. Her gelen IMF'ci veya AB'ci iktidardan birçok darbeler alan ve can çekişen tarım kesimimiz, kendine gelir, yaban akılla işgörenlere 'hadi bakalım marş marş' derse, tarım da kurtulur, Türkiye de" şeklinde konuştu.
Tarım kesimi AKP'den yardım beklemesin
Önceki IMF'ci hükümetler ve AKP'nin, köylümüzü ve çiftçimizi destekleyip bereketli topraklarımızdan milletimizi ve hatta dünyayı doyuracak tarım üretimini sağlamak yerine, yabancıların aklıyla mısırdan buğdaya her türlü ihtiyacımızı dışarıdan ithal etmeye sürüklediklerini belirten BTP MYK üyesi Koç, "Gelişmiş ülkeler tarım kesimine yüksek düzeyde destek ve sübvansiyonlar sağlıyorlar. Üreten çifçilerini ve tarım kesimlerini koruyorlar. Japonya'da pirinç ithalatı için uygulanan gümrük duvarı yüzde 500'dür. Bizde ise IMF'ciler, ne duvar bıraktılar, ne destek... IMF darbesi, AB darbesi yetmemiş gibi şimdi de çiftçimiz ve tarımcımız DTÖ darbesine hedef yapılmaktadır. Yabancıların aklıyla işgören bu AKP hükümetinden tarım kesimimiz de hiçbir yardım beklemesin. Türk tarımına son darbe 2005'te vurulacak; AKP şimdi bunun altyapısını hazırlamaktadır. Çiftçimiz, köylümüz, tarımcımız nefes almak, kurtulmak istiyorsa öncelikle bu yabancı akılla işgören AKP hükümetinden kurtulmanın yollarını bulmalı, ardından da Milli Ekonomi Modeli ve Milli Tarım projelerinin sahibi olan BTP'yi işbaşına getirmelidir. Kurtuluşun başka yolu, başka adresi yoktur. Her gelen IMF'ci veya AB'ci iktidardan birçok darbeler alan ve can çekişen tarım kesimimiz, kendine gelir, yaban akılla işgörenlere 'hadi bakalım marş marş' derse, tarım da kurtulur, Türkiye de" şeklinde konuştu.