Çok önemli bir zamanlamayla, çok önemli bir haber, yine aynı tarzda basına sızdırıldı. Haber şöyle:"Türk ordusunda tarihi değişim? Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinin en büyük değişimine hazırlanıyor. Yeniden yapılandırma planına göre, iki ordu karargahı lağvedilecek. Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları Genelkurmay çatısında birleşecek. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kara gücü, iki ana komutanlık haline getiriliyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün uzun zamandır üzerinde çalıştığı plana direnen bazı generaller de tasfiye edildi. Büyükanıt paşanın da imzasını taşıyan plana göre dört orduya sahip Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda Ege Ordu ve Üçüncü Ordu lağvedilecek, sadece Birinci ve İkinci Ordu kalacak. Bunlar da Doğu ve Batı orduları olarak isimlendirilecek." Hüseyin Mümtaz'ın ifadesiyle "Fırat'ın dingin çocuğu", AKP'nin derin ismi Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Lübnan'a asker gönderme konusunda Türk ordusuyla ilgili sarfettiği "ordumuz dünyanın üçüncü, dördüncü büyük ordusuysa ağırlığını göstermeli" sözlerinin hemen akabinde, Lübnan'a asker gönderme tartışmalarının hararetle tartışıldığı bir dönemde ve hepsinden önemlisi büyük operasyonlar atlatan Büyükanıt paşanın görevi resmen devralacağı 30 Ağustos'un hemen öncesinde böyle bir planın basına sızdırılması ve bu uğurda bazı generallerin tasfiye edildiğinin duyurulması sizce de garip değil mi?Bu zamanlama ve basına sızdırma şekli sizi de işkillendirmiyor mu?Bu kararın altında Büyükanıt'ın imzası olduğu söyleniyor ama oraya bir soru işareti koymak durumundayız. Şu ana kadar gelen resmi bir açıklama, yalanlama ve yorum yok.İngiliz ve ABD ordularının karma şekli olduğu belirtilen bu yeni konsept, Türkiye gibi sıcak çatışmaların ve tabir yerindeyse tam bir ateş çemberinin içindeki bir ülkeye birkaç numara küçük gelir. Ayrıca bu ilginç benzeyişin altından, bu güçlerin tazyiklerinin olduğu gerçeğini de çıkarabiliriz.Tamam, bazı noktalarda ordunun hantal yapısını revize etme ihtiyacı hissedebilirsiniz, ancak bu revize etme girişimi hiçbir zaman Türk ordusunun küçülmesi ve "en kritik" unsurlarının tasfiyesi ve hatta terhisine dönüşmemeli. Merkezi İstanbul'da bulunan 1. Ordu ve merkezi Malatya'da bulunan 2. Ordu muhafaza ediliyor ancak Ege Ordusu ve 3. Ordu lağvediliyor. Peki lağvedilen bu iki ordunun en önemli özellikleri neler?Bu iki ordu öyle sıradan ordular olmadığı gibi, Türk ordusunu hantallaştıran bir yapıya da sahip değiller. Aksine Türk ordusunun en caydırıcı ve hareket kabiliyeti en yüksek unsurlarını teşkil ediyorlar. Özellikle Ege, Kıbrıs ve Yunanistan meseleleriyle Türkiye'yi sıkıştıran Avrupa Birliği yıllardır Ege ordusunun kaldırılması için lobi yapıyor. Geçtiğimiz senelerde Ege ordusunun kaldırılması için ciddi siyasi çabalar da sarfedildi. Yunanistan'ın tehdit olmaktan çıkartılıp, İran'ın tehdit olarak algılandığı yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi kapsamında, Yunanistan için en etkili caydırıcı güç olan Ege ordusu da anlaşılan gereksiz görülüyor. Ayrıca Ege ordusunun bir diğer önemli özelliği de, NATO'nun müdahale hakkı bulunmayan tek Türk Ordusu olması. NATO'nun, yani ABD'nin kontrolü dışındaki böyle önemli bir ordunun, Genelkurmay'ın hazırladığı bir plan doğrultusunda lağvedilecek olması gerçekten çok manidar.3. Ordu'ya gelince? Türkiye'nin terörle mücadele gibi önemli bir alanında etkili ve yoğun bir şekilde görev alan ve terörün yeniden hortlatıldığı böyle bir süreçte 3. Ordu gibi kritik bir ordunun lağvedilmesinin hikmeti ne olabilir!Konuyu uzatmadan son bir hatırlatmayla yazımızı noktalayalım?Basına sızdırılan bu haber metninde, doğrudan Ege Ordusu'na bağlı olan Kıbrıs'taki Türk askeri gücünün akıbetinin ne olacağına dair tek bir satıra rastlayamadık!Yoksa bu işin içinde, Kıbrıs'taki Türk askerini işgalci olarak görüp, bir an önce adadan çıkarılmasını isteyen güçler mi var! Ne dersiniz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012