Tarih boyunca "Türk Milletini" yok etmek isteyen Haçlı Batı dünyası onlarca savaş gerekleştirdi ama bu hedeflerine ulaşamadı. Çünkü bu milletin mayası sağlamdı. O sağlamlığı Ehl-i Beyt'ten alıyordu.Hünkâr Hacı Bektaşi Veli Hazretlerinin eliyle, diliyle, gönlüyle Anadolu topraklarına taşıdığı Ehl-i Beyt mayası tutmuş ve bu topraklarda yaşayan onlarca etnik kimliğe mensup halk bir araya gelmiş, İslam olmuş ve ortaya çıkan millete de, "Türk Milleti" denmiştir. "Türk Milleti" gerçeğinin ikinci güncellemesini ise Rahmetli Atatürk yapmıştır. Lozan görüşmelerinde Haçlı batı ısrarla Kürtleri azınlık olarak kabul ettirmek istemiş, bu durumu Atatürk'e bildiren İsmet İnönü, Atatürk'ten şu cevabı almıştı; "Bu topraklarda yaşayan ve Müslüman olan herkes Türk'tür, Türk Milletindendir." "Türk Milleti" gerçeği Atatürk döneminde de, sonrasında da içerden ve dışarıdan saldırılara uğradı, hırpalandı. Atatürk döneminde bu saldırıları İngiliz destekli Nakşi şeyhleri yapmıştır. Bu saldırılar Atatürk'ten sonra daha geniş kapsamlı olarak mezhepsel ve etnik kimlik vurgularıyla denenmişti. Rusya'da, kiliseye (Hıristiyanlığa) karşı bir kominiz anlayışı ortaya çıkmış ve bu anlayış İsmet İnönü döneminde ülkemizde de taban bulmuş ve İslam'a karşı estirilmeye çalışılmıştı. Milletimiz ezilmesine, hırpalanmasına rağmen bu rüzgâra teslim olmamış ve 1950'de İsmet İnönü'ye tarihi bir tokat atmıştı.50'den sonra ise bugün dinler arası diyalog, adıyla bilinen fitnenin cumhuriyet tarihindeki ilk fikir babası Said Nursi, zamanın iktidarının sağladığı imkânları da kullanarak, milletimizin itikadını baltalayan fikir ve icraatlarını geniş zeminlere yaymıştır. Komünizm belasından çok çeken milletimiz hak, diye batılın daha batılına sarılmıştı.Bu iki anlayış birbirlerine zıt yönde hatta düşman oldukları zannedilse de, hedefleri bakımında bir oldukları açıktır. Nedir o hedef? Bu milletin birlik mayasını bozmak, itikadına, medeniyetine aykırı kimlikler oluşturmaktır. Bu iki çatışmanın arasından birde "milliyetçilik" adı altında bir akım daha doğmuştu. Daha sonra siyasallaşan bu anlayış bugün olduğu gibi o günde kendini tanımlayamamış, millet, Türk, Türk Milleti kavramlarının içini dolduramamıştır.Ülkemizdeki komünizm anlayışı da aynen milliyetçi anlayış gibi kendilerini bir türlü tanımlayamadı. Emperyalist karşıtı, vatansever görüşleriyle takdir toplarken İslam Dinini hedef alan duruşlarıyla takdirden daha büyük tepkilere neden oldular. Dışlandılar. Ve milliyetçi anlayışla çatıştırıldılar. Bu zihniyet (komünist) kendilerini hiçbir dönem gizlemedi. Ama 70'lerdeki söylem ve duruşlarını kaybetti ve etnik kimlik üzerinden söylem ve siyaset yapanların merkezi oldu. Hatta 93'lerde CHP çatısı altında meclise bile girdiler. Halkımız bunu kabul etmedi ve sonraki seçimlerde İsmet İnönü'nün CHP'sine atılan tokat bir daha atıldı ve CHP baraj altı kaldı, hala toparlanamadı. Diyalogcu zihniyet her zaman sinsi davrandı. Her iktidar döneminde kabuk değiştirdi. Her iktidarla iyi geçindi ve istediklerini aldı ve 1998 yılında resmen sahneye çıktı.Bu süreçlerde ülkeyi yöneten partiler icraatlarında birçok hatalarda yapmışlardır. Ama hiçbir cumhuriyet hükümeti etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden direk siyaset yapmamış, birilerini aşağılamaya, horlamaya kalkmamıştır. Ta ki, dinci siyaset? (yarın)
Akın Aydın / diğer yazıları
- Jennifer Lopez, Sudeysi, Kabe ve Erdoğan / 28.11.2024
- AKP ve MHP, Türkiye’nin gerçek düşmanını perdeliyor / 27.11.2024
- Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır / 25.11.2024
- Sinirde Avrupa’da birinci dünyada ikinci olmuşuz / 24.11.2024
- Tarımı bitirdiler… Şahidim Sayın Erdoğan’dır / 23.11.2024
- Ümmü'l-Benin gibi Ehl-i Beyt’i sevmek / 22.11.2024
- Mevzu kılıç kaldırmak değil, Atatürk / 21.11.2024
- AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir! / 20.11.2024
- Türk Milleti nasıl sıradanlaştırıldı? / 18.11.2024
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024
- AKP ve MHP, Türkiye’nin gerçek düşmanını perdeliyor / 27.11.2024
- Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır / 25.11.2024
- Sinirde Avrupa’da birinci dünyada ikinci olmuşuz / 24.11.2024
- Tarımı bitirdiler… Şahidim Sayın Erdoğan’dır / 23.11.2024
- Ümmü'l-Benin gibi Ehl-i Beyt’i sevmek / 22.11.2024
- Mevzu kılıç kaldırmak değil, Atatürk / 21.11.2024
- AKP, Türkiye’de fakirliği bitiren partidir! / 20.11.2024
- Türk Milleti nasıl sıradanlaştırıldı? / 18.11.2024
- AKP’den önce Suriye’de PYD yoktu / 17.11.2024