Yarın 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı? 1919'un 19 Mayıs'ında Samsun'a çıkışla başladı Kurtuluş Savaşı ? Destanlar yazan Türk milletinin 13-15 yaşındaki gençleri bugün bağımsız yaşadığımız toprakları müdafaa için gözünü kırpmadan can verdiler. Bu büyük mücadelede Mustafa Kemal'i yalnız bırakmayan gençleri, Ataları da savaş sonrası unutmadı. Onlardaki asil kanı övdü, geleceği, cumhuriyeti, Türk milletini bu genç nesle emanet etti. "Bütün ümidim gençliktedir" demiştir, onlara olan güvenini göstermek için ve "Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz" diyerek ağır bir yük bırakmıştır gençlerimize? Ve birinci vazife: "Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet korumak ve müdafaa etmektir." Bu ağır mesuliyeti taşıyacak gençlerin yetişmesinde Batı etkisinden uzak milli bir sistemin özellikle altı çizilmiş ve daima çalışmak tavsiye edilmiştir: "Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün Batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! Bu belli. Fakat zekânı unut! Daima çalışkan ol!" Genç nüfusa sahip milletler, üretime, orduya, insan gücüne dayalı yatırıma sahiptir. Atatürk bunu görmüş, genç neslin artmasını, bilinçli bir şekilde yetişmesini tavsiye etmiştir. Bugün Türkiye'nin genç nüfusunun azaldığından bahsediliyor. 2013 yılında Türkiye nüfusunun 12.7 milyon kişisi 15-24 yaş grubundaki gençlerden oluşmuşken; 2075 yılına gelindiğinde Türkiye'deki genç nüfus yüzde 10.1'e düşeceği tespit edilmiştir. Genç nüfusu ile övünen bir Türkiye yavaş yavaş kaybolmaktadır. Türk nufusu yaşlanmaktadır. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, AB'nin kurulmasından 15 sene sonra dağılacağı öngörüsünü temellendirirken, bunun bir sebebi olarak nüfusunun yaşlanmasını göstermişti. Globalleşen dünyada, özellikle ekonomik krizler aileleri çocuk sahibi olmaktan caydırmaktadır. Bunun günümüzdeki tek istisnası Rusya'dır. Milli Ekonomi Modeli'nin uygulandığı Rusya'da, doğum yapan her kadına doğum ikramiyesi verilmesi uygulaması genç Rus nüfusun çoğalmasını sağlamıştır. Rusya'da yaşlanan nüfusa karşı tedbir alınması maksadıyla devlet başkanı Putin, Rus kadınlarına "çocuk doğurun" telkininde bulunmuştu. Bu telkin, MEM'de yer alan "doğum ikramiyesi"ni alabilmek için dikkate alınmış ve ülkedeki doğum oranları artmıştır. Başbakan da Türk kadınlarına "en az üç çocuk yapın" tavsiyesinde bulunmuştur ama bu aynı etkiyi yapmamıştır. Türkiye'de insan hayatına verilen değer düşüktür. Kadınların ekonomik kaygıları, geçim endişeleri çok fazladır. MEM uygulanmadığı sürece, yani kadınların, ailelerin geçim şartları değişmediği müddetçe; genç bir nüfus için adım atılmasına da imkan görülmemektedir. Gelecek kaygısı, işsizlik, üniversiteye giriş endişesi gibi gençliğin diğer sorunları ise ancak ekonomik sıkıntılar halledildikten sonra konuşulabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018