Türk gençlerine daha fazla fırsat verilmeli

Süper Lig'in üçüncü haftasında birbirinden ilginç sonuçlar alındı. Haftanın sürprizini Balıkesirspor kendi evinde Galatasaray'ı 2-0 yenerek yaparken, G.Saray'daki yönetim ve sportif alandaki mevcut sorunlar daha da büyüyecek gibi görünüyor. Galatasaray'da devam eden yönetimsel krizin futbol takımını ne denli etkilediğini görmek hiç de zor değil. Sarı-kırmızılı renklere gönül veren Galatasaray taraftarına bu süreçte büyük iş düşüyor. Türk futbolunun Şampiyonlar Ligi'ndeki tek temsilcisi G.Saray ligde 9. sırada bulunurken önümüzdeki hafta kendi saha ve seyircisi önünde Sivasspor'u ağırlayacak. Haftanın en çok tartışılan konusu ise hiç kuşkusuz Fenerbahçe - Gaziantepspor karşılaşmasının 81. Dakikasında hakem Ali Palabıyık'ın verdiği penaltı kararıydı. Spor kamuoyunda oluşan genel kanaat ise penaltının bu kadar ucuz çalınmaması gerektiğiydi. Henüz ligin 3. haftası olmasına rağmen hakemlerimizin üzerine bu denli baskı kurulmasını yanlış buluyorum. Hakemlerin bu baskıdan kurtulması ve daha sağlıklı bir ortamda çalışabilmeleri için başta federasyon olmak üzere tüm kulüplerimiz ve biz futbolseverlere bazı görevler düşüyor.  Türk futbolu demişken, ülkemizin futboldaki durumu maalesef içler acısı. FIFA Dünya sıralamasında 38. sıradayız UEFA sıralamasında ise 12. sıradayız. Türk futbolunda çare yabancı transferlerden ziyade Türk gençliğine yönelmektir. Bunun en güzel örneğini deplasmanda Eskişehirspor'u yenen Gençlerbirliği'nde gördük. Türk gençlerine yönelerek kadrosundaki gençleri bu maçta oynattı. Umarız kötü günler geçiren Türk futbolunda yeni bir çığır açar. Diğer kulüplerimizin de Gençlerbirliği'ni örnek almasını tavsiye ediyorum. Türk futbolundaki bu çöküşün en büyük sebebi siyasi otoritenin başta kulüpler olmak üzere federasyon ve kurullarında etkin olmasıdır. Pasolig denilen saçmalığın bir an önce sonlandırılarak, Kanunlaştırılan e-bilet sisteminin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Son olarak Akhisar Belediye'yi tebrik etmek istiyorum. Gekas transferinin ne kadar doğru yerinde olduğunu Yunan golcünün gösterdiği performanstan anlayabilmek mümkün. Ligde bu sezon 3 maçta attığı 4 golle gol krallığı yarışında lider durumda olan Gekas, 34 yaşında ve kariyerinin son yıllarında olmasına rağmen kendisine güvenen Akhisarlıları mahçup etmedi. Aslında Gekas'ın transferinin doğruluğu istatistiklere bakıldığında rahatlıkla görülebilmekte. Türkiye'ye geldiği 2011-2012 sezonunun ikinci yarısında Samsunspor'da 11 maçta attığı 8 golle ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu gösterdi. 2012-2013 sezonunda kısa bir İspanya macerası yaşayan Gekas Akhisar Belediye'de 15 maçta 12 gol atarak kendisini bir kez daha kanıtlamış oldu. Geçtiğimiz sezonu Konpyaspor'da geçiren Yunan golcü 23 maçta attığı 13 golle göz doldurdu. 3 büyüklerin ve Trabzonspor'un yıllardır yabancı oyuncular konusunda yaşadığı sıkıntıların yanlış transfer politikasından kaynaklandığı düşünüldüğünde Akhisar'ın transfer politikasının büyük kulüplere örnek olacağı aşikârdır. Düşük bütçeli ancak takıma faydalı en doğru yabancı oyuncunun bir takıma neler kazandırdığı ortada. Miyon dolarların havalarda uçuştuğu transfer borsasında Akhisar gibi kulüplerin özellikle dev bütçeli İstanbul kulüplerine göre şampiyonluk şansı yok denecek kadar az olsa da Türk futbolunu güzelleştirdikleri için takdir emek gerekir.   Seyir zevki yüksek futbol dolu günler.