Geçenlerde Hürriyet gazetesinde "Türkiye'de 3 milyon Mehmet ve Fatma var" başlıklı haberi gördüğümde bende değişik düşünceler uyandırdı. İsmin insan kişiliği üzerindeki etkisini zaman zaman düşünmüşümdür. Belki bu konu hakkında yazılmış bir yığın eser de mevcuttur. Ama ben bu konudaki birkaç gözlemime ve deneyimime değindikten sonra bu konuda da yapılması olası bir toplum mühendisliğinden ve bunun sonuçlarından bahsedeceğim.Benim kişisel bazı gözlemlerime değinecek olursam; örneğin "Ahmet" isimli insanlar biraz daha asabi ama ahlaklı, "Mehmet" isimli insanlar biraz daha yumuşak huylu ama yine ahlaklı oluyor. "Fatma" ismindeki bayanlar yine zeki ve ahlaklı oluyor. Büyük olasılıkla burada ebeveynin çocuklarını yetiştirmede de isim verme konusundaki hassasiyeti göstermelerinden kaynaklanıyor. Ama özellikle Anadolu'da bu konuda bilinçli olmaktan öte bir gelenek olarak bu isimleri alan çocuklar da bu gözlemlerime yine uygun bir kişilik sergiliyor.İsmin anlamı bakımından kişinin kendi kişiliğine etki ettiğini düşünüyorum. Örneğin "Zeki" adında bir çocuğun adına yakışır bir zeka potansiyelini korumak için diğer çocuklardan daha farklı bir performans sergilediğini düşünüyorum. Bir adama kırk defa "deli" derseniz deli olur diye bir laf vardır. Belki bu isim koyma konusundaki sahip olunması gereken hassasiyete bir de bu açıdan bakmak lazım. Nitekim çocuklarımıza güzel isimler vermemiz hususunda Peygamber (S.A.V)'in tavsiyesi konunun ciddiyetini anlatmak için yeterli olsa gerek.Olaya bir de şu açıdan bakalım. Dinimizde sakal bırakmak sünnettir. Sakal olgunluğu temsil ediyor. Sakalı olan insan hata yapmamalıdır. Çünkü diğer insanların gözünde daha farklı bir konumu vardır. Daha dikkatli izlenir. Prof. Dr. Haydar Baş Bey TV'de izlediğim bir sohbetlerinde sakalı mezarda biten otlara benzetmişti. Yani öldürülmüş nefsin yattığı beden kafesinde biten otlara. Yani kısaca sakalın insana yüklediği misyon, bir sorumluluk var. Aynı sakal konusunda olduğu gibi ismin de anlamı bakımından insana yüklediği bir misyon ve bir sorumluluk var. İşte ismin insana yüklemiş olduğu misyon ve toplumun bu isime sahip insandan olan beklentileri kişiyi daha sorumlu hareket etmeye ve ismine yakışır davranmaya sevk ediyor. Bu bakımdan çocuğa güzel isim koymak aslında insan eğitimin doğal bir parçası oluyor.Bilindiği gibi Müslüman Türk Milleti'nin tarihten beri hazmedemeyen onun zayıf anını fırsat kollayan, zayıflaması için boş durmayan, su uyurken dahi uyumayan milletler ve devletler var. Bu devletlerin "think tank" isminde kurumları var. Kuyusunu kazmaya çalıştıkları toplumların yumuşak karınlarını araştıran, sivri fikirler ortaya atan ve bunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışan kurumlar bunlar. İşte tam bu noktada Müslüman Türk Milleti'ni kimliğinden uzaklaştırmak ve dejenere etmek için ortaya atılması olası bir proje insanın aklına geliyor. Nedir o? Türk Milleti'nin çocuklarına güzel isimler vermesini engellemek? Bunun en iyi yolu da herhalde bu konuyu hafife aldırmak, küçümsenir bir havaya sokmak olabilir. Örneğin demode hissi uyandırmak.Bu bakımdan medyada çıkan haberlere her zaman bu hassasiyetle bakarım. "Acaba bu haberle ne hedefleniyor olabilir?" diye düşünürüm. Güzel şeylerin tekrarı kötü değildir. Çokluğu sıkıcı değildir. Bu nedenle çocuklarımıza "Fatma, Mehmet, Ali, Ayşe" isimlerini vermekten utanmayalım. İster 3 milyon ister 30 milyon olsun. Çünkü 70 milyonluk Türk Milleti yeri geldiğinde 70 milyon Mehmetçik olabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Gülelçin / diğer yazıları
- Kaçınılmaz arz fazlası / 14.04.2025
- Vasiyet ve sözleşme / 13.04.2025
- Chat Gpt ile MEM üzerine / 04.04.2025
- Gençlerin yurt dışı hayalleri / 03.02.2025
- Uzayda yaşam / 28.01.2025
- Terörist muhalifler! / 12.12.2024
- Mustafa / 09.11.2024
- Üçüncü boyut / 29.10.2024
- Erzincan altın madeni / 09.10.2024
- Bağımlılıktan kurtulmak / 01.10.2024
- Vasiyet ve sözleşme / 13.04.2025
- Chat Gpt ile MEM üzerine / 04.04.2025
- Gençlerin yurt dışı hayalleri / 03.02.2025
- Uzayda yaşam / 28.01.2025
- Terörist muhalifler! / 12.12.2024
- Mustafa / 09.11.2024
- Üçüncü boyut / 29.10.2024
- Erzincan altın madeni / 09.10.2024
- Bağımlılıktan kurtulmak / 01.10.2024