Terörün dostu Türk'ün düşmanı!

Siyasilerin değişen söylemleri ve atılan adımlar sayesinde yaşanan gelişmeler, PKK'nın arzu ettiği uygun koşulların Türkiye'de oluşturulmakta olduğunu gösteriyor.Bu yeni koşullar ve uygun ortamı değerlendirmek için PKK yeni bir hedef tanımlaması yaptı. Bu yeni sürecin başlangıç noktası bölücü başının Türkiye'ye teslim edilmesidir.Terör örgütünün kendini tanımladığı bu yeni ifade, PKK'nın Atina'da yaptığı toplantıda çok net ifade edildi.Avrupa ülkelerinden Atina'ya gelen PKK'lı gruplar 15 Mayıs 2005'te Atina üniversitesinde PKK'nın kuruluşunu kutladılar. Bu toplantıda PKK'lılar, "27 yıl önce kurulan PKK'nın, bundan böyle hedefinin bağımsız bir devlet kurmak değil, Türkiye ile konfederasyon kurmak olacağını belirttiler." (ntvmsnbc 17.05.2005)Türk insanının önemli olaylarda bile bir haftalık balık hafızası olduğu söylenir. Türk milletine her defasında söz verip sözünü tutmadığı halde hala bu milleten oy alabilenlerin olması bu sözü doğrulamaktadır.Türkiye ile konfederasyon kurmak isteyen ve bu isteğine de Türkiye'de bazı kesimler tarafından yeşil ışık yakılan PKK ile ilgili olarak biraz hafızamızı tazeleyelim.PKK'nın elebaşı yakalanıp, yargılandı ve idam cezasına çarptırıldı ama ceza infaz edilmedi.PKK, kuzey Irak'ta palazlanıp daha da güçlenmek için çalışmalarına hızla devam ediyor. Türk kenti Kerkük'te büro açarak PKK bayrağı asarak Türkiye'ye meydan okuyor.PKK'nın da arzuladığı Türkiye'yi federasyona dönüştürme adımları hızla atılıyor.Hükümet, bir kısım yazar-işadamı tayfasını araya koyarak PKK terör örgütü ile masaya oturuyor. PKK yandaşlarının sevinç çığlıkları duyuluyor.Bütün bu süreçte PKK'nın ardında başta ABD ve AB olmak üzere dış destek hiç eksik olmadı ve Türkiye'den istediklerini koparana kadar da bu şer işbirliği bitmeyecek.PKK, on binlerce insanımızı katlederken kullandığı silah ve mühimmatı da yine PKK'ya destek veren bu devletler sağlamıştı.PKK'dan ele geçirilen silah ve mühimmatın ülkelere göre menşeine baktığımız zaman, Rusya, ABD, Çin, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Çekoslavakya, Bulgaristan, Macaristan ve Belçika'nın da içinde bulunduğu geniş bir ülke yelpazesinin olduğunu görüyoruz.Görüldüğü üzere PKK, AKP hükümetinin "milli ideal" olarak ifade ettiği AB üyesi ülkelerden ve "AKP'nin stratejik müttefiki" ABD'den başta silah ve mühimmat olmak üzere her yönden destek görmüştür. Tabloda da görüleceği gibi PKK'dan ele geçen el bombalarının yüzde 72'si Rus malı, yüzde 19.8'i Amerikan malı. Mayında, Başbakan Erdoğan'ın yakın dostu Berlusconi'nin Başbakanı olduğu İtalya yüzde 60.6 gibi bir oranla ilk sırada yer alırken, yüzde 28.8 gibi bir oranda Rusya ikinci ve yüzde 6.2 oranla Almanya üçüncü konumda.Türk milletine karşı başlattığı terör saldırılarında yıllardan bu yana PKK'ya destek veren bu ülkelerin dayatmasıyla son birkaç yıldır PKK'nın bölücü taleplerine yeşil ışık yakılmaya başlanmıştır.Kuzey ırak'ta Barzani'nin başkanlığını üstlendiği Kürt devletine göz yummak bu kabilden gelişmelerdir. AB yetkililerinin -hem de Türkiye sınırları içerisinde- Türkiye'nin Güneydoğu Anadolusu'ndan "Kürdistan" diye söz etmelerine tepki verilmemesi de bu kabilden gelişmelerin hükümet cenahında sindirilmiş olduğunun göstergeleridir. Şimdi sıra AKP hükümetinin çoktan hazmettiği gelişmeleri, mandacı medya ve siyaset işbirliğiyle Türk milletine hazmettirmeye gelmiştir.