Ömer NECATİ
Ziyaeddin Abdurrahman Halis'in (ks) Türkçe şiirleri
3-GAZEL
Aşk olup ruz-i ezelden saki-i peymanemiz
Alemi kavgaya salmış nara-i mestanemiz
Alem-i canda şarab-ı vasldan mest olmuşuz
Sırrı vahdettir hemişe bade-i meyhanemiz
Mazhar-ı nur-i cemalin kıbledir aşıklara
Ol cemalin pertevinden kabedir büthanemiz
Matla'ı her zerreden taban olup ol afitab
Aşk ceşmiyle temaşa eyleriz cananemiz
Rind ü rüsvayı kalender meşreb olduk aşktan
Alemi baştan başa tutmuş bizim efsanemiz
Şem u gül çünki mazharlardır ol cananeye
Gönlümüz bülbül olup canlar olup pervanemiz
Dam-ı zülfün dane-i halin olup zincirimiz
Yoksa yoktur alem-i dünyada ab ü danemiz
Nice yıllardır ki Halis hicr ile zulmettedir
Şimdi feyzi vasldan ruşen olup kaşanemiz
fa'ilatün/fa'ilatün /fa'ilatün /fa'ilün
Açıklaması:
Ezel gününden beri gönül kadehimizi dolduran aşktır
Mest oluşumuzun haykırışı alemi kavgaya tutuşturmuştur
Gönül aleminde Hakka vuslat şarabından mest olmuşuz
Dergahımızın feyzi her zaman vahdet sırrıdır
Cemalinin nurunun zuhur ettiği yer aşıkların kıblesidir
Bizim sevgilimizin mekanı , o cemalin ışığından olan kabedir
O güneş her zerreden doğup parlamıştır
Biz O Padişahın evi olan gönlümüzü aşk gözü ile seyrederiz
Aşk yüzünden rind ve kalender meşrep olduk
Bizim akıl almaz hikayemiz alemi baştan başa tutmuştur
Şem' ve gül O güzelin zuhur ettiği yerlerdir
Bizim gönlümüz bülbüldür , canlar da pervanemizdir
Zülfün tuzağı ve benlerinin daneleri zincirimiz olmuştur
Bunlardan başka yeryüzünde rızkımız yoktur
Nice yıllardır ki Halis, ayrılık ve zulmet içindedir
Şimdi gönül sarayımız Hakka vuslat feyzinden parlamıştır
4-GAZEL
Bu kimdir şevketiyle rahş-ı naz üzre süvar olmuş
Sanursın cilvesinden kim kıyamet aşikar olmuş
Külahın kiç koyup perçemlerin ruhsara dağıtmış
Gül üzre sümbülüstandan acep bir nevbahar olmuş
Kaddi bir servdir kim gülşen-i hüsne safa virmiş
Ana erbab-ı aşkın gözyaşından cüybar olmuş
Alup meydan-ı hüsnü tavk-ı sancak-ı melahatle
Sipah-i hublar üzre emir-i namdar olmuş
Seni Halis ne tenha suz-i aşkın kalbi dağ itmiş
Bu ateş içre çok erbab-ı himmet dağdar olmuş
mefa'ilün/mefa'ilün/mefa'ilün/mefa'ilün
Açıklaması:
Bu kimdir , heybetiyle gösterişli bir naz atı üzerine binmiş
Cilvesinden sanırsın ki, kıyamet aşikar olmuş
Külahını eğri koyup ,perçemlerini yanağına dağıtmış
Gül üzerindeki sünbül bahçesinde, hayret verici bir
ilkbahar olmuş
Boyu bir servidir ki güzelliğin gül bahçesine safa vermiş
Aşk ehlinin ona olan gözyaşından ırmak oluşmuş
Güzelyüzlülüğün sancağının kudreti ile, hüsn mey
danına çıkıp,
Güzel askerler gibi namlı bir kumandan olmuş
Ey Halis! Aşkın ateşi seni ne kadar kederlendirmiş
Bu ateş içinde çok himmet ehli, eleme boğulmuş.
Ziyaeddin Abdurrahman Halis'in (ks) Türkçe şiirleri
3-GAZEL
Aşk olup ruz-i ezelden saki-i peymanemiz
Alemi kavgaya salmış nara-i mestanemiz
Alem-i canda şarab-ı vasldan mest olmuşuz
Sırrı vahdettir hemişe bade-i meyhanemiz
Mazhar-ı nur-i cemalin kıbledir aşıklara
Ol cemalin pertevinden kabedir büthanemiz
Matla'ı her zerreden taban olup ol afitab
Aşk ceşmiyle temaşa eyleriz cananemiz
Rind ü rüsvayı kalender meşreb olduk aşktan
Alemi baştan başa tutmuş bizim efsanemiz
Şem u gül çünki mazharlardır ol cananeye
Gönlümüz bülbül olup canlar olup pervanemiz
Dam-ı zülfün dane-i halin olup zincirimiz
Yoksa yoktur alem-i dünyada ab ü danemiz
Nice yıllardır ki Halis hicr ile zulmettedir
Şimdi feyzi vasldan ruşen olup kaşanemiz
fa'ilatün/fa'ilatün /fa'ilatün /fa'ilün
Açıklaması:
Ezel gününden beri gönül kadehimizi dolduran aşktır
Mest oluşumuzun haykırışı alemi kavgaya tutuşturmuştur
Gönül aleminde Hakka vuslat şarabından mest olmuşuz
Dergahımızın feyzi her zaman vahdet sırrıdır
Cemalinin nurunun zuhur ettiği yer aşıkların kıblesidir
Bizim sevgilimizin mekanı , o cemalin ışığından olan kabedir
O güneş her zerreden doğup parlamıştır
Biz O Padişahın evi olan gönlümüzü aşk gözü ile seyrederiz
Aşk yüzünden rind ve kalender meşrep olduk
Bizim akıl almaz hikayemiz alemi baştan başa tutmuştur
Şem' ve gül O güzelin zuhur ettiği yerlerdir
Bizim gönlümüz bülbüldür , canlar da pervanemizdir
Zülfün tuzağı ve benlerinin daneleri zincirimiz olmuştur
Bunlardan başka yeryüzünde rızkımız yoktur
Nice yıllardır ki Halis, ayrılık ve zulmet içindedir
Şimdi gönül sarayımız Hakka vuslat feyzinden parlamıştır
4-GAZEL
Bu kimdir şevketiyle rahş-ı naz üzre süvar olmuş
Sanursın cilvesinden kim kıyamet aşikar olmuş
Külahın kiç koyup perçemlerin ruhsara dağıtmış
Gül üzre sümbülüstandan acep bir nevbahar olmuş
Kaddi bir servdir kim gülşen-i hüsne safa virmiş
Ana erbab-ı aşkın gözyaşından cüybar olmuş
Alup meydan-ı hüsnü tavk-ı sancak-ı melahatle
Sipah-i hublar üzre emir-i namdar olmuş
Seni Halis ne tenha suz-i aşkın kalbi dağ itmiş
Bu ateş içre çok erbab-ı himmet dağdar olmuş
mefa'ilün/mefa'ilün/mefa'ilün/mefa'ilün
Açıklaması:
Bu kimdir , heybetiyle gösterişli bir naz atı üzerine binmiş
Cilvesinden sanırsın ki, kıyamet aşikar olmuş
Külahını eğri koyup ,perçemlerini yanağına dağıtmış
Gül üzerindeki sünbül bahçesinde, hayret verici bir
ilkbahar olmuş
Boyu bir servidir ki güzelliğin gül bahçesine safa vermiş
Aşk ehlinin ona olan gözyaşından ırmak oluşmuş
Güzelyüzlülüğün sancağının kudreti ile, hüsn mey
danına çıkıp,
Güzel askerler gibi namlı bir kumandan olmuş
Ey Halis! Aşkın ateşi seni ne kadar kederlendirmiş
Bu ateş içinde çok himmet ehli, eleme boğulmuş.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.