‘Tarih meczup feslilerden öğrenilmez’
Akşener: Tarih; 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyen, meczup feslilerin hezeyanlarından öğrenilmez. Yalan yanlış danışman notlarından da öğrenilmez
25.05.2022 11:52:00





İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı Abdülhamit polemiğine değinen Akşener, "Tarih; "Keşke Yunan galip gelseydi." diyen, Meczup Fesli'lerin hezeyanlarından öğrenilmez. Yalan yanlış danışman notlarından da öğrenilmez. Dizi sahnelerinden, çizgi romanlardan, hiç öğrenilmez. Tarih, okuyarak, araştırarak öğrenilir. İşte bu yüzden; Sayın Erdoğan, tarihi bir türlü öğrenemiyor. Çünkü kendisi okumayı sevmiyor. Eline tutuşturulan notlardan ötesini, görmüyor. Kulağına üflenen sesler dışında, kimseyi duymuyor. Dört bir yanını saran cehalet duvarından attığı hamasi nutuklarla günü kurtarmaya çalışıyor" dedi.
"Erdoğan'ı Abdülhamit Han'a benzetmek hakaretmiş"
"Sayın Erdoğan nedense, istibdat dönemi ile günümüz arasındaki benzerlikleri, dile getirmemden, çok rahatsız oldu. Abdülhamit Han'ı kendisine benzetmemi, bir "hakaret" olarak algıladı" diyen Akşener "Yani Sayın Erdoğan'ı Abdülhamit Han'a benzetmek, rahmetliye hakaretmiş… Evet arkadaşlar, yanlış duymadınız. Sayın Erdoğan için; rehber kabul ettiği, rol model aldığı ama nasıl vefat ettiğini bile bilmediği Abdülhamit Han'ı, kendisine benzetmek, büyük bir hakaretmiş. Yani biz aslında; İstibdata karşı koyan o ruhtan bahsederken değil; Sayın Erdoğan'a benzetirken, Abdülhamit Han'a hakaret etmişiz. Arkadaş en azından kendisinin farkında…Bu da bir şey… Aziz milletim; İstibdat bir olgudur, bu inkar edilemez. Bu tarihsel bir hakikattir. Ancak görüyoruz ki; Sayın Erdoğan için istibdatın kendisi değil, istibdata kimin maruz kaldığı ve istibdatı kimin uyguladığı daha önemli. Kabileci zihniyet işte böyledir.Kendi uyguladığı istibdatı umursamaz ama kendi maruz kaldığı zaman, avaz avaz bağırır. Eğer istibdata karşıysan; Söz Abdülhamit Han'a da gelir, 1912'deki sopalı seçimlere de, 1946'daki sandık baskısına da… Askeri vesayete de karşı olursun, 27 Mayıs darbesine de, 12 Mart'a da, 12 Eylül'e de… 1909'daki darbe teşebbüsüne de karşı durursun, 15 Temmuz 2016'dakine de" dedi.
"Tazmanya canavarı edasıyla…"
"Sayın Erdoğan için; tarihimizin, ecdadımızın, sadece kendi iktidarını korumaya hizmet ettiği sürece, değerli olduğunu da biliyoruz" ifadelerini kullanan Akşener şöyle devam etti, "Kaybedeceğini anlayan Sayın Erdoğan'ın, çaresiz çırpınışlarını eğlenerek izliyoruz. Tazmanya canavarı edasıyla attığı, hamasi tiratlarını gülerek dinliyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; Çok az kaldı! Haddi kim bilecekmiş, hududu kim görecekmiş, milletimizin tokadını kim yiyecekmiş, hep birlikte şahit olacağız. Çok az kaldı! Sayın Erdoğan'ı şimdiden uyarıyorum. Bu saatten sonra, "milletim beni affetsinler" tutmaz. "Ortağım beni kandırdı." edebiyatını da kimse yemez. Benden söylemesi. Yenilgiyi şimdiden sindirmeye başlasan iyi edersin. Çünkü sandıkta başına gelecek hazin sonu görmemize; İnan ki çok az kaldı! Artık nafile."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı Abdülhamit polemiğine değinen Akşener, "Tarih; "Keşke Yunan galip gelseydi." diyen, Meczup Fesli'lerin hezeyanlarından öğrenilmez. Yalan yanlış danışman notlarından da öğrenilmez. Dizi sahnelerinden, çizgi romanlardan, hiç öğrenilmez. Tarih, okuyarak, araştırarak öğrenilir. İşte bu yüzden; Sayın Erdoğan, tarihi bir türlü öğrenemiyor. Çünkü kendisi okumayı sevmiyor. Eline tutuşturulan notlardan ötesini, görmüyor. Kulağına üflenen sesler dışında, kimseyi duymuyor. Dört bir yanını saran cehalet duvarından attığı hamasi nutuklarla günü kurtarmaya çalışıyor" dedi.
"Erdoğan'ı Abdülhamit Han'a benzetmek hakaretmiş"
"Sayın Erdoğan nedense, istibdat dönemi ile günümüz arasındaki benzerlikleri, dile getirmemden, çok rahatsız oldu. Abdülhamit Han'ı kendisine benzetmemi, bir "hakaret" olarak algıladı" diyen Akşener "Yani Sayın Erdoğan'ı Abdülhamit Han'a benzetmek, rahmetliye hakaretmiş… Evet arkadaşlar, yanlış duymadınız. Sayın Erdoğan için; rehber kabul ettiği, rol model aldığı ama nasıl vefat ettiğini bile bilmediği Abdülhamit Han'ı, kendisine benzetmek, büyük bir hakaretmiş. Yani biz aslında; İstibdata karşı koyan o ruhtan bahsederken değil; Sayın Erdoğan'a benzetirken, Abdülhamit Han'a hakaret etmişiz. Arkadaş en azından kendisinin farkında…Bu da bir şey… Aziz milletim; İstibdat bir olgudur, bu inkar edilemez. Bu tarihsel bir hakikattir. Ancak görüyoruz ki; Sayın Erdoğan için istibdatın kendisi değil, istibdata kimin maruz kaldığı ve istibdatı kimin uyguladığı daha önemli. Kabileci zihniyet işte böyledir.Kendi uyguladığı istibdatı umursamaz ama kendi maruz kaldığı zaman, avaz avaz bağırır. Eğer istibdata karşıysan; Söz Abdülhamit Han'a da gelir, 1912'deki sopalı seçimlere de, 1946'daki sandık baskısına da… Askeri vesayete de karşı olursun, 27 Mayıs darbesine de, 12 Mart'a da, 12 Eylül'e de… 1909'daki darbe teşebbüsüne de karşı durursun, 15 Temmuz 2016'dakine de" dedi.
"Tazmanya canavarı edasıyla…"
"Sayın Erdoğan için; tarihimizin, ecdadımızın, sadece kendi iktidarını korumaya hizmet ettiği sürece, değerli olduğunu da biliyoruz" ifadelerini kullanan Akşener şöyle devam etti, "Kaybedeceğini anlayan Sayın Erdoğan'ın, çaresiz çırpınışlarını eğlenerek izliyoruz. Tazmanya canavarı edasıyla attığı, hamasi tiratlarını gülerek dinliyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; Çok az kaldı! Haddi kim bilecekmiş, hududu kim görecekmiş, milletimizin tokadını kim yiyecekmiş, hep birlikte şahit olacağız. Çok az kaldı! Sayın Erdoğan'ı şimdiden uyarıyorum. Bu saatten sonra, "milletim beni affetsinler" tutmaz. "Ortağım beni kandırdı." edebiyatını da kimse yemez. Benden söylemesi. Yenilgiyi şimdiden sindirmeye başlasan iyi edersin. Çünkü sandıkta başına gelecek hazin sonu görmemize; İnan ki çok az kaldı! Artık nafile."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.