Sevgili dostla, biz yazmaktan ve konuya bilimsel izahlar getirmekten adeta yaşlandık.
Ama öyle bir cahil cühela kesimi var ki, ekonominin E'sini bilmezler, bilenlerden de hiç mi hiç hoşlanmazlar.
TV kanallarının istisnasız tamamında her akşam gündem ekonomi.
Karanlıkta filin tarifini yapıyorlar, aman Allah'ım!
Konu asgari ücret ve emekli maaşları.
Filozof gazeteci meslektaşımız atılıyor: "Asgari ücret ne kadar artarsa, o kadar talep enflasyonu olur."
Kendisini aristokrat sınıfından zanneden zavallı bir gazeteci meslektaşımız derhal katkı sunuyor hazıruna: "EYT'liler de aynı şekilde. Bunlara da yüksek rakamlarda maaş verilirse, siz görün o zaman talep enflasyonunu."
Televizyonu tuttuğum gibi, camda aşağı atasım geliyor.
Bir insan nasıl bu kadar geri kafalı olabilir?
Akıl ve mantık yürütüldüğünde söyledikleri şeyin mümkün olmadığı veya olsa bile, hangi koşullarda olacağına dair zerrece bir fikirleri yok.
Vallahi de yok, billahi de yok!
Bir kere…
Türkiye'de tarihinde hiçbir zaman talepten kaynaklı enflasyon olmamıştır.
Türkiye'de hiçbir dönem, yüksek maaş verildiği için enflasyon olmamıştır.
Türkiye'de var olan enflasyon, maliyet enflasyonudur.
Yani…
Türkiye'de, çokça paraya sahip olduğu için, çokça tüketim yapmalarından kaynaklı olarak enflasyon artışı, hiçbir zaman olmamıştır.
Eskiden imkânlar çok az olduğu halde, bir birim zamanda, bin kişinin yaptığı üretim, diyelim ki 10 bin insana ancak yetebiliyordu.
O dönem için yüksek maaş alanların, yoğun talep fazlalığı dolayısıyla, enflasyon kaçınılmaz olabilirdi.
Ancak şimdi öyle mi?
10 kişinin bir birim zamanda ürettiğini, bir milyon insan tüketemiyor.
Yani teknoloji ve endüstriyel gelişmeler arttıkça, üretim kolaylığına dayalı olarak, üretim fazlalığı da meydana gelmiş oluyor.
Anlayacağınız, Türkiye şu andaki olanaklarıyla dahi, 10 Türkiye büyüklüğünde bir nüfusa yetecek kadar bir üretim yapma kabiliyetine sahiptir.
Asgari ücretin veya emekli Hasan amcanın aldığı açlık sınırının altındaki maaşın, enflasyonu yükseltme kabiliyetine sahip olması, akıllara ziyan bir durumdur.
Hele hele, alınacak yüksel maaşlar nedeniyle, "Talep enflasyonu olur" şeklindeki yaklaşımlara, kargalar bile gülmeye üşenir.
Türkiye'de olan enflasyonun maliyetlerden kaynaklanmasına karşın, ücretlilerden para kısıtlamasına gidilerek, sanki enflasyonun aşağılara çekileceği veya sabitleneceği yanılgısına düşmek, ancak cahil siyasetçilerin ve onların yardakçı medya liboşlarının içine düşecekleri bir durumdur.
Bugün tüm asgari ücretlilere ve emeklilere aylık maaş olarak, 15 bin TL verilse ve memur statüsünde çalışanların tamamına ortalama olarak 20 bin TL olarak aynı şekilde maaş verilse, tek bir kuruş enflasyon olmaz.
Toplamda yıllık bazda maaşlara ayrılması gerekli olan miktar, 322 milyar dolar civarı bir para olur.
Senin ufkun burnunun dibini görmeye elverişli olmayabilir.
Ama hatırlatırım ki, ABD'nin yıllık AR-GE harcaması, 475 milyar dolar.
Senin ülkende bu paranın yarısı bile tüm çalışan kesimden esirgeniyor ve sen enflasyonun sebebini garibanda arıyorsun.
İşte böyleleri için, 'APTAL' sözcüğü tam da oturuyor.
Dersinize çalışın öyle konuşun sayın meslektaşlarım.
Bize tıpkı Oğuz Kağan dedemiz gibi, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk gibi, ufukların ötesini görebilme yeteneği kazandıran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
Günümüz siyaset dünyasının Mustafa Kemal'i, Sn Hüseyin Baş Bey'dir. Atatürk'ün hayali olan büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa edecek olan en yeni ve orijinal fikirler, dünyada ispatı yapılmış bir model olarak (MEM) sadece kendisinde mevcuttur.
Bunu en iyi, 6'lı Masa biliyor!
- Türkiye devleti değil, TÜRK devleti! / 16.04.2025
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025