Suriyeli meselesi giderek büyüyor. Aslında Türkiye'de (ezici çoğunluğu Suriyeli olmakla birlikte) birçok ülkeden mülteci olmasına rağmen hepsi artık Suriyeli olarak tanımlanıyor.
Mültecilerin özellikle gençlerinin çıkardığı olaylar son günlerde toplum nezdinde uzun süredir biriken rahatsızlığın hiç olmadığı kadar gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
Özellikle sosyal medya tepkinin merkezi haline geldi.
Tepkilere karşın Suriyelilere sahip çıkan bir eğilim de ortaya çıktı.
Bir taraf "mülteciler sınır dışı edilsin" derken bir taraf da Suriye düşmanlığını "fitne" olarak nitelendiriyor.
Öncelikle ifade edelim ki her iki görüşün de haklı dayanakları var. Ben her iki görüş sahiplerinin de toplumsal huzur istediği kanaatindeyim.
Ortak talebin huzur olduğunu kabul ederek toplumsal bir sorun haline gelen mülteci meselesine artık devletin gerçek anlamda el koyması gerekiyor.
Bu kapsamda şunların yapılması gerektiği kanaatindeyim:
1- Mültecilere, yaşadıkları ülkenin değerlerine ve insanlarına saygılı olmaları gerektiği hissettirilmeli.
2- Mültecilere, Türkiye'de suç işlemenin serbest olmadığı, yapılan her yanlışın hukuki bir karşılığının olduğu bir ülke olduğu gösterilmeli.
3- Mülteciler Türk kültürüne uyum eğitimine tabi tutulmalı.
4- Ensar - Muhacir edebiyatıyla meselenin üstünü örtme politikasından vazgeçip olaya köklü çözümler üretilmeli. Mültecilerden duydukları rahatsızlığı çeşitli şekillerde (elbette hukuk içinde olanları kastediyorum) ortaya koyanları tehdit etmek yerine oluşan rahatsızlığı ortadan kaldıracak adımlar atılmalı.
5- "Suriye politikamız baştan yanlıştı" itirafında bulunan hükümet üyeleri şapkayı önlerine alarak "biz nerede yanlış yaptık" diye düşünmeli. Birçok ülkenin nüfusundan bile fazla olan 4 milyon kişinin içeri alınmasının normal bir durum olmadığı, bu kadar insanı toplum içine almanın birçok sıkıntı ortaya çıkarmasının kaçınılmaz bir durum olduğu kabul edilmeli.
6- Mültecilerin eşkıyaları kadar yerli eşkıyalar olduğu da dikkate alınmalı. Sakarya'da yaşanan vahşet maalesef bu eşkıyalığın acı bir örneği. Bu tür eşkıyalara da mültecilerin canlarına, mallarına, namuslarına saygılı olmak zorunda oldukları gösterilmeli. Belli bir grubun çıkardığı olaylar nedeniyle mültecilerin toptancı bir anlayışla hedef alınmasının doğru olmadığı gösterilmeli
* * *
Evet? Mülteci meselesi yazımızın başında da belirttiğimiz üzere Türkiye'nin başını ağrıtıyor. Görünen o ki daha da ağrıtacak. Artık Türkiye'nin huzura ihtiyacı var. İçeride ve dışarıda birçok sorunla boğuşan Türkiye bir de mülteci sıkıntısı yaşamasın. (Zaten ekonomiye ciddi darbe vurdu) "Herkes yerinde sağ olsun" diye bir söz var. İnşallah İslam dünyasını kasıp kavuran BOP ateşi sona erer de herkes yerinde sağ salim yaşar. Gerçi bu yakın gelecekte pek mümkün görünmüyor ama biz yine de bu temennide bulunalım. Evet... Herkes yerinde sağ olsun!
Saygılar?
Mültecilerin özellikle gençlerinin çıkardığı olaylar son günlerde toplum nezdinde uzun süredir biriken rahatsızlığın hiç olmadığı kadar gün yüzüne çıkmasına neden oldu.
Özellikle sosyal medya tepkinin merkezi haline geldi.
Tepkilere karşın Suriyelilere sahip çıkan bir eğilim de ortaya çıktı.
Bir taraf "mülteciler sınır dışı edilsin" derken bir taraf da Suriye düşmanlığını "fitne" olarak nitelendiriyor.
Öncelikle ifade edelim ki her iki görüşün de haklı dayanakları var. Ben her iki görüş sahiplerinin de toplumsal huzur istediği kanaatindeyim.
Ortak talebin huzur olduğunu kabul ederek toplumsal bir sorun haline gelen mülteci meselesine artık devletin gerçek anlamda el koyması gerekiyor.
Bu kapsamda şunların yapılması gerektiği kanaatindeyim:
1- Mültecilere, yaşadıkları ülkenin değerlerine ve insanlarına saygılı olmaları gerektiği hissettirilmeli.
2- Mültecilere, Türkiye'de suç işlemenin serbest olmadığı, yapılan her yanlışın hukuki bir karşılığının olduğu bir ülke olduğu gösterilmeli.
3- Mülteciler Türk kültürüne uyum eğitimine tabi tutulmalı.
4- Ensar - Muhacir edebiyatıyla meselenin üstünü örtme politikasından vazgeçip olaya köklü çözümler üretilmeli. Mültecilerden duydukları rahatsızlığı çeşitli şekillerde (elbette hukuk içinde olanları kastediyorum) ortaya koyanları tehdit etmek yerine oluşan rahatsızlığı ortadan kaldıracak adımlar atılmalı.
5- "Suriye politikamız baştan yanlıştı" itirafında bulunan hükümet üyeleri şapkayı önlerine alarak "biz nerede yanlış yaptık" diye düşünmeli. Birçok ülkenin nüfusundan bile fazla olan 4 milyon kişinin içeri alınmasının normal bir durum olmadığı, bu kadar insanı toplum içine almanın birçok sıkıntı ortaya çıkarmasının kaçınılmaz bir durum olduğu kabul edilmeli.
6- Mültecilerin eşkıyaları kadar yerli eşkıyalar olduğu da dikkate alınmalı. Sakarya'da yaşanan vahşet maalesef bu eşkıyalığın acı bir örneği. Bu tür eşkıyalara da mültecilerin canlarına, mallarına, namuslarına saygılı olmak zorunda oldukları gösterilmeli. Belli bir grubun çıkardığı olaylar nedeniyle mültecilerin toptancı bir anlayışla hedef alınmasının doğru olmadığı gösterilmeli
* * *
Evet? Mülteci meselesi yazımızın başında da belirttiğimiz üzere Türkiye'nin başını ağrıtıyor. Görünen o ki daha da ağrıtacak. Artık Türkiye'nin huzura ihtiyacı var. İçeride ve dışarıda birçok sorunla boğuşan Türkiye bir de mülteci sıkıntısı yaşamasın. (Zaten ekonomiye ciddi darbe vurdu) "Herkes yerinde sağ olsun" diye bir söz var. İnşallah İslam dünyasını kasıp kavuran BOP ateşi sona erer de herkes yerinde sağ salim yaşar. Gerçi bu yakın gelecekte pek mümkün görünmüyor ama biz yine de bu temennide bulunalım. Evet... Herkes yerinde sağ olsun!
Saygılar?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024