23. Dünya Uluslararası Enerji Kongresi'ne katılmak için Türkiye'ye gelen Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rus gazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı anlaşmasına 10 Ekim'de imza attı.
Putin-Erdoğan görüşmesinde başka kritik konular da masaya yatırıldı:
- Türkiye'nin gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Operasyonu iki ülke arasında gerçekleşebilecek işbirliği konusu görüşüldü. Bu durum operasyonda Rusya'nın bilgisi dahilinde adımlar atıldığının da bir göstergesi.
- Rusya, Türkiye'den aldığı narenciye, diğer yaş meyve, sebze ve tarım ürünlerine piyasasını açtı.
- Rusya'nın Türkiye'ye doğalgazda indirim yapacağı deklare edildi.
- Türkiye ile Rusya'nın Suriye'de akan kanın durdurulması ve Halep'e insani yardımların götürülmesi konusunda işbirliği yapacağı açıklandı.
Şüphesiz Putin'in ziyaretiyle gerçekleşen anlaşmanın içerdiği hususlar çok önemlidir.
Ama anlaşmanın en kritik hususu bence Halep bağlamında Suriye krizi konusundaki iki ülkenin politik olarak yakınlaşmasıdır.
Putin: Akan kan hızla durdurulmalı
Bu konuda Rusya lideri Putin, "Hem Türkiye hem de Rusya olarak Suriye'de akan kanın durdurulması, bunun en hızlı şekilde gerçekleştirilmesinden yanayız. Biz de Suriye'de siyasi çözüme en hızlı şekilde geçilmesini istiyoruz. Halep'e insani yardımların götürülmesi için her türlü çabayı göstereceğimiz konusundaki görüşümüz aynıdır" dedi.
Mevkidaşı Putin bunları söylerken Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Suriye konusunu etraflıca ele alma imkânımız oldu. Fırat Kalkanı Operasyonu'nu kendileriyle görüştük. Bu konuda ne gibi iş birliği yapabiliriz, bunların değerlendirmesini yaptık" sözleriyle iki ülkenin Suriye politikalarındaki yakınlaşmasını teyid eden ifadeler kullandı.
'ABD'yle başladık Rusya'yla bitiriyoruz'
ABD'yle birlikte çıktığı Arap Baharı yolunda işlerin iyice sarpa sardığını gören Türkiye, Suriye politikasında yavaş yavaş bir U dönüşü gerçekleştiriyor. Bu dönüşü de Rusya'yla kol kola yürüyerek yapıyor. Yani ABD'yle başladığımız Suriye serüvenine Rusya ile nokta koyuyoruz.
Bu dönüşüm doğru bir şekilde tezahür ederse, Türkiye'nin izlediği yanlış Suriye politikası yüzünden ölenler geri gelmez elbette ama bundan sonra hem ölümlere, hem de yeni sığınmacıların oluşmasına bir dur denebilir. Hem de ülkeleri dışında mülteci konumuna düşmüş milyonlarca Suriyeliye ülkelerine dönme umudu doğabilir.
Esad'ın sözleri tesadüf değil
Rusya lideri Putin'in Türkiye'yi ziyaret etmesiyle eş zamanlı olarak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye'ye zeytin dalı uzattı.
Çok dikkat çekici bir zamanlamayla gelen bu açıklama bana göre tesadüf değil, bizzat hesaplanmış ve planlanmış bir mesaj.
Söz konusu açıklamasında 'Türkiye ile görüşülebilir' imasında bulunan Esad, "Türkiye negatif ve pozitif olarak etkili bir ülkedir. Onunla iyi bir ilişki kurarsanız fayda sağlarsınız. 2004 ila 2011 arasındaki dönemde böyle oldu" dedi.
Türkiye, Suriye'yle yaşadığı sorunlarda çözüme uzun zamandır bugün olduğu kadar yakın olmadı. Umarım hükümet kendi yıktığını eski haline getirmek için bu fırsatı kaçırmaz.
Putin-Erdoğan görüşmesinde başka kritik konular da masaya yatırıldı:
- Türkiye'nin gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Operasyonu iki ülke arasında gerçekleşebilecek işbirliği konusu görüşüldü. Bu durum operasyonda Rusya'nın bilgisi dahilinde adımlar atıldığının da bir göstergesi.
- Rusya, Türkiye'den aldığı narenciye, diğer yaş meyve, sebze ve tarım ürünlerine piyasasını açtı.
- Rusya'nın Türkiye'ye doğalgazda indirim yapacağı deklare edildi.
- Türkiye ile Rusya'nın Suriye'de akan kanın durdurulması ve Halep'e insani yardımların götürülmesi konusunda işbirliği yapacağı açıklandı.
Şüphesiz Putin'in ziyaretiyle gerçekleşen anlaşmanın içerdiği hususlar çok önemlidir.
Ama anlaşmanın en kritik hususu bence Halep bağlamında Suriye krizi konusundaki iki ülkenin politik olarak yakınlaşmasıdır.
Putin: Akan kan hızla durdurulmalı
Bu konuda Rusya lideri Putin, "Hem Türkiye hem de Rusya olarak Suriye'de akan kanın durdurulması, bunun en hızlı şekilde gerçekleştirilmesinden yanayız. Biz de Suriye'de siyasi çözüme en hızlı şekilde geçilmesini istiyoruz. Halep'e insani yardımların götürülmesi için her türlü çabayı göstereceğimiz konusundaki görüşümüz aynıdır" dedi.
Mevkidaşı Putin bunları söylerken Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Suriye konusunu etraflıca ele alma imkânımız oldu. Fırat Kalkanı Operasyonu'nu kendileriyle görüştük. Bu konuda ne gibi iş birliği yapabiliriz, bunların değerlendirmesini yaptık" sözleriyle iki ülkenin Suriye politikalarındaki yakınlaşmasını teyid eden ifadeler kullandı.
'ABD'yle başladık Rusya'yla bitiriyoruz'
ABD'yle birlikte çıktığı Arap Baharı yolunda işlerin iyice sarpa sardığını gören Türkiye, Suriye politikasında yavaş yavaş bir U dönüşü gerçekleştiriyor. Bu dönüşü de Rusya'yla kol kola yürüyerek yapıyor. Yani ABD'yle başladığımız Suriye serüvenine Rusya ile nokta koyuyoruz.
Bu dönüşüm doğru bir şekilde tezahür ederse, Türkiye'nin izlediği yanlış Suriye politikası yüzünden ölenler geri gelmez elbette ama bundan sonra hem ölümlere, hem de yeni sığınmacıların oluşmasına bir dur denebilir. Hem de ülkeleri dışında mülteci konumuna düşmüş milyonlarca Suriyeliye ülkelerine dönme umudu doğabilir.
Esad'ın sözleri tesadüf değil
Rusya lideri Putin'in Türkiye'yi ziyaret etmesiyle eş zamanlı olarak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye'ye zeytin dalı uzattı.
Çok dikkat çekici bir zamanlamayla gelen bu açıklama bana göre tesadüf değil, bizzat hesaplanmış ve planlanmış bir mesaj.
Söz konusu açıklamasında 'Türkiye ile görüşülebilir' imasında bulunan Esad, "Türkiye negatif ve pozitif olarak etkili bir ülkedir. Onunla iyi bir ilişki kurarsanız fayda sağlarsınız. 2004 ila 2011 arasındaki dönemde böyle oldu" dedi.
Türkiye, Suriye'yle yaşadığı sorunlarda çözüme uzun zamandır bugün olduğu kadar yakın olmadı. Umarım hükümet kendi yıktığını eski haline getirmek için bu fırsatı kaçırmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024