Akil İnsanlar Heyeti gittikleri her yerde tepkilerle karşılaşıyor. Kayseri’de şehit aileleriyle görüşmeye giden Akil İnsanlar gelen tepkiler karşısında arkalarına bile bakmadan tabana kuvvet kaçtılar. Nevşehir’de de benzer şeyler yaşandı.
Damat Ferit’in Heyeti Nasiha’sının günümüzdeki versiyonu Akil İnsanlar Heyetleri, süreci millete hazmettirmek için çalışmalarını son sürat sürdürürlerken PKK, BDP ve Öcalan cephesine bugün dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bu cephedeki çalışmalar çok önemli çünkü gelecekte ne olabilecek şeylerin ipuçları bence burada gizli.
Akil insanlar milleti bölünmeyi hazmetme noktasına taşırken terör örgütü parsayı toplamak ve süreç tıkandığı takdirde yapacaklarına odaklanmış durumda.
Bu çerçevede Avrupa Birliği’nin PKK’yı terör örgütü olarak görmesinden rahatsız olan kesimler şimdilerde AB nezdinde kulis yaparak terör örgütünü temize çıkarmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu’nda bir basın toplantısı düzenleyen Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Başkanı Ahmet Türk, Kürt mücadelesinin Avrupa Birliği tarafından “terörist hareket” olarak görülmesini eleştirerek terör örgütünü ‘Filistin Kurtuluş Örgütü’ne benzetti.
Bu çalışmalarında hedefine ulaşırlarsa Avrupa Birliği artık PKK’yı terör örgütü saymaktan vazgeçecek.
Sözde çözüm süreci terör örgütüne Türkiye’de alan kazandırdığı gibi Avrupa Birliği’nde de kazandıracak gibi görünüyor.
Diğer taraftan BDP ve PKK yıllardır taraflarına çekemedikleri Kürt halkını ikna edebilmek için hummalı bir çalışma içerisinde.
BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna birkaç gün önce Viranşehir’deki konuşmasında “Öcalan bize ve size birçok alan açtı. Milletvekili yaptı, Belediye Başkanı yaptı, böyle kurumlara ve merkezlere sahip oldunuz’ demişti.
Bu ve benzeri ifadeler gelinen noktayı terör örgütünün ve siyasi uzantılarının bir kazanım olarak gördüklerini ortaya koyuyor. Bu kazanımların PKK ve Öcalan sayesinde elde edildiğini halka ifade eden BDP’liler taraftar toplamayı iyice hızlandırmış görünüyorlar.
Dillerin altındaki bakla zaman zaman dışa da vuruluyor. “Süreç tıkanırsa 50 bin kişiyle isyan ederiz” açıklamaları buna örnek gösterilebilir.
Hükümetin teröre verecek tavizi kalmadığında Türkiye’nin hali çok fena olacağını gidşat ortaya koymaktadır.
Damat Ferit’in Heyeti Nasiha’sının günümüzdeki versiyonu Akil İnsanlar Heyetleri, süreci millete hazmettirmek için çalışmalarını son sürat sürdürürlerken PKK, BDP ve Öcalan cephesine bugün dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bu cephedeki çalışmalar çok önemli çünkü gelecekte ne olabilecek şeylerin ipuçları bence burada gizli.
Akil insanlar milleti bölünmeyi hazmetme noktasına taşırken terör örgütü parsayı toplamak ve süreç tıkandığı takdirde yapacaklarına odaklanmış durumda.
Bu çerçevede Avrupa Birliği’nin PKK’yı terör örgütü olarak görmesinden rahatsız olan kesimler şimdilerde AB nezdinde kulis yaparak terör örgütünü temize çıkarmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu’nda bir basın toplantısı düzenleyen Mardin Bağımsız Milletvekili ve DTK Başkanı Ahmet Türk, Kürt mücadelesinin Avrupa Birliği tarafından “terörist hareket” olarak görülmesini eleştirerek terör örgütünü ‘Filistin Kurtuluş Örgütü’ne benzetti.
Bu çalışmalarında hedefine ulaşırlarsa Avrupa Birliği artık PKK’yı terör örgütü saymaktan vazgeçecek.
Sözde çözüm süreci terör örgütüne Türkiye’de alan kazandırdığı gibi Avrupa Birliği’nde de kazandıracak gibi görünüyor.
Diğer taraftan BDP ve PKK yıllardır taraflarına çekemedikleri Kürt halkını ikna edebilmek için hummalı bir çalışma içerisinde.
BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna birkaç gün önce Viranşehir’deki konuşmasında “Öcalan bize ve size birçok alan açtı. Milletvekili yaptı, Belediye Başkanı yaptı, böyle kurumlara ve merkezlere sahip oldunuz’ demişti.
Bu ve benzeri ifadeler gelinen noktayı terör örgütünün ve siyasi uzantılarının bir kazanım olarak gördüklerini ortaya koyuyor. Bu kazanımların PKK ve Öcalan sayesinde elde edildiğini halka ifade eden BDP’liler taraftar toplamayı iyice hızlandırmış görünüyorlar.
Dillerin altındaki bakla zaman zaman dışa da vuruluyor. “Süreç tıkanırsa 50 bin kişiyle isyan ederiz” açıklamaları buna örnek gösterilebilir.
Hükümetin teröre verecek tavizi kalmadığında Türkiye’nin hali çok fena olacağını gidşat ortaya koymaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024