Antalyaspor karşısında Trabzon yapılabilecek her türlü hatayı yaptı.
Başlangıçta kadro tercihleri yanlıştı. Formasyonda mevki tercihleri yine yanlıştı.
Maç 2-2 olduktan sonra bu kadar şuursuzca hücum etmek başka bir yanlıştı.
Maç 2-2'ye gelmiş geride bu kadar boş alan bırakmanın anlamı neydi. Anlamak çok zor. Bu maç 5-2 biteceğine 2-2 bitse ne kaybedilirdi.
Doğucan ile başlamak bence hataydı. İlk golde Doğucan büyük bir hata yaptı. Topu ayağından açıp rakibine kaptırdı.
Sonra rakibini kovalıyor fakat bir de üstüne çalım yiyor. Doğucan oynadığı mevkii kaldıramadı.
Dizilim 4-1-4-1 şeklindeydi. Defansın önündeki 1 Doğucandı. Doğucan pasör bir oyuncu değil.
Baştan orada olmamalı ama ayrıca yetmezmiş gibi 6 numara mevkini de oynaması beklendi.
Fakat bu yeteneği de yok. Yeterli fizik gücü ve savunma becerisi yok. Böyle bir adama iki görev verilmiş ama ikisini de yapacak kapasitesi yok.
Ve tek başına orada oynuyor.
Sürekli yazıyorum. Bakasetas 10 numara değil. Kalabalık alan oyuncusu değil. Gel gör ki sürekli kalabalık alana yerleştiriliyor.
Yanına Dorukhan verilmiş ama Bakasetas ile uyumu yok. Trabzon merkezi Bakasetas, Dorukhan ve Doğucan birbiriyle uyumlu değildi.
Bu üçlü maçın hiçbir anında oyunu organize edemedi. Trabzon tüm maç boyunca çok kötüydü ama özellikle ilk yarıda sahada bir varlığı yoktu.
Baskı gördü fakat karşılık veremedi. İlk yarı fizik kalite anlamında Trabzonspor rakibi karşısında ezildi.
Trabzonspor ilk yarı boyunca bir mücadele azmi dahi sergilemedi. Sahada bir şeyler yapmaya çalışan bir tek Djaniny vardı ama onun bu mücadelesine arkadaşları eşlik edemedi.
45+5'teki ilk Trabzon golünde asisti yapan Cornelius'a top gelmeden önce pozisyonu zorlayan Djaniny'di.
Bakın ben başka bir iddiada bulunuyorum. Trezeguet Trabzonspor'un oyuncusu değil. 81'de Trabzon'un yediği golde Trezeguet Dorukhan'a pas atmak istiyor.
Top Haji Wright'a gidiyor. Bu pozisyonda Dorukhan da uyuyor topun kendine atıldığını anlamıyor.
Yani Trezeguet ve Dorukhan'ın anlaşmazlığı bir gole mâl oluyor. Kısacası yere düşenler, pası alamayanlar ve atamayanlar.
Hepsiyle Trabzon döküldü. Fakat her şeye rağmen bu hayal kırıklığı içinde yine de iyi şeyler yapmaya çalışan bir oyuncu vardı.
O da Abdülkadir Ömür. Ömür ilk Trabzon golünde Djaniny'i mükemmel bir pas ile hareketlendirdi.
İkinci Trabzon golün de asistini yapan Trezeguet'ye topu ileten Ömür'dü. O bile dördüncü golden önce çok kötü bir çalım yedi.
Beşinci golde ise Bardhi rakibine çarpıp yere düşüyor ve gelişen pozisyon golle sonuçlanıyor.
Şimdi Çarşamba akşamı çok önemli bir maç var. Bu maçı bir an önce unutmak lazım.
İlk maçtan sonraki yazıda da yazdım. Trabzon turu geçecektir. Ben burda şunu söylemek isterim Kopenhag Antalyaspor'dan güçlü bir takım değil.
Asıl sürpriz Kopenhag'a elenmek olur. O yüzden hemen çalışmalara başlamak lazım ve gerçek Trabzon'u Kopenhag karşısında görelim.
Başlangıçta kadro tercihleri yanlıştı. Formasyonda mevki tercihleri yine yanlıştı.
Maç 2-2 olduktan sonra bu kadar şuursuzca hücum etmek başka bir yanlıştı.
Maç 2-2'ye gelmiş geride bu kadar boş alan bırakmanın anlamı neydi. Anlamak çok zor. Bu maç 5-2 biteceğine 2-2 bitse ne kaybedilirdi.
Doğucan ile başlamak bence hataydı. İlk golde Doğucan büyük bir hata yaptı. Topu ayağından açıp rakibine kaptırdı.
Sonra rakibini kovalıyor fakat bir de üstüne çalım yiyor. Doğucan oynadığı mevkii kaldıramadı.
Dizilim 4-1-4-1 şeklindeydi. Defansın önündeki 1 Doğucandı. Doğucan pasör bir oyuncu değil.
Baştan orada olmamalı ama ayrıca yetmezmiş gibi 6 numara mevkini de oynaması beklendi.
Fakat bu yeteneği de yok. Yeterli fizik gücü ve savunma becerisi yok. Böyle bir adama iki görev verilmiş ama ikisini de yapacak kapasitesi yok.
Ve tek başına orada oynuyor.
Sürekli yazıyorum. Bakasetas 10 numara değil. Kalabalık alan oyuncusu değil. Gel gör ki sürekli kalabalık alana yerleştiriliyor.
Yanına Dorukhan verilmiş ama Bakasetas ile uyumu yok. Trabzon merkezi Bakasetas, Dorukhan ve Doğucan birbiriyle uyumlu değildi.
Bu üçlü maçın hiçbir anında oyunu organize edemedi. Trabzon tüm maç boyunca çok kötüydü ama özellikle ilk yarıda sahada bir varlığı yoktu.
Baskı gördü fakat karşılık veremedi. İlk yarı fizik kalite anlamında Trabzonspor rakibi karşısında ezildi.
Trabzonspor ilk yarı boyunca bir mücadele azmi dahi sergilemedi. Sahada bir şeyler yapmaya çalışan bir tek Djaniny vardı ama onun bu mücadelesine arkadaşları eşlik edemedi.
45+5'teki ilk Trabzon golünde asisti yapan Cornelius'a top gelmeden önce pozisyonu zorlayan Djaniny'di.
Bakın ben başka bir iddiada bulunuyorum. Trezeguet Trabzonspor'un oyuncusu değil. 81'de Trabzon'un yediği golde Trezeguet Dorukhan'a pas atmak istiyor.
Top Haji Wright'a gidiyor. Bu pozisyonda Dorukhan da uyuyor topun kendine atıldığını anlamıyor.
Yani Trezeguet ve Dorukhan'ın anlaşmazlığı bir gole mâl oluyor. Kısacası yere düşenler, pası alamayanlar ve atamayanlar.
Hepsiyle Trabzon döküldü. Fakat her şeye rağmen bu hayal kırıklığı içinde yine de iyi şeyler yapmaya çalışan bir oyuncu vardı.
O da Abdülkadir Ömür. Ömür ilk Trabzon golünde Djaniny'i mükemmel bir pas ile hareketlendirdi.
İkinci Trabzon golün de asistini yapan Trezeguet'ye topu ileten Ömür'dü. O bile dördüncü golden önce çok kötü bir çalım yedi.
Beşinci golde ise Bardhi rakibine çarpıp yere düşüyor ve gelişen pozisyon golle sonuçlanıyor.
Şimdi Çarşamba akşamı çok önemli bir maç var. Bu maçı bir an önce unutmak lazım.
İlk maçtan sonraki yazıda da yazdım. Trabzon turu geçecektir. Ben burda şunu söylemek isterim Kopenhag Antalyaspor'dan güçlü bir takım değil.
Asıl sürpriz Kopenhag'a elenmek olur. O yüzden hemen çalışmalara başlamak lazım ve gerçek Trabzon'u Kopenhag karşısında görelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025