Spor Medyası mı, Bremen Mızıkacıları mı?

Böyle bir spor medyasının dünyada bir eşi ve benzeri yok. Lig devam ederken tuttukları takımın hem sesleri hem de zurna çalanları oluyorlar. Şimdilik bitti. Spor sayfaları gerçekdışı transfer haberleriyle dolu. Ne uğruna mı? Pek tabi tiraj ve para. Yalan habere rüzgar açanlara hesap sorulmaz. Gökdeniz konusunda Trabzonspor başkanı Atay Aktuğ patladı: "Yeter be, bu yalan haberleri yazan ahlaksızları mahkemeye vereceğiz. Bizimle daha bir yıl sözleşmesi olan futbolcumu Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarından önce kimseye vermeyeceğim" dedi.

Her telde oynamasını bilen İstanbul medyası bugünlerde susmuş görülüyor. Ancak yalan haber üretimine hızla devam edecekler. Bu çok bilmiş medyanın içersinde lafı kalabalıklaştırarak öyle maç yorumu yapanlar var ki şaşmamak elde değil. Bunlardan biridir Rıdvan Dilmen, ne var ki gel arkadaş şu takımı bir çalıştır dediğinde Rıdvan hangi takımın başına geldiyse sür direkt başarısız olup pek çok takımı da küme düşürdü. Teşbihte hata olmazsa dışarda çok konuşan bülbüllerdir bunların hepsi.

Fenerbahçe'nin Porto duaları tuttu ve Şampiyonlar Ligi finalini kazanan Porto sayesinde sarı-lacivertliler Şampiyonlar Ligi'ne ön eleme oynamadan katılabilecekler. Önce seri başları belirlenecek. Yani en azından 1,5 milyar dolarlık takımlar daha sonra ikinci, üçüncü derken son olarak Fenerbahçe grubunu tamamlayacak son takım olarak kuradan çıkacak. Fazla hayale kapılmadan neresinden bakarsak bakalım Fenerbahçe ve Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olabilmeleri için büyük transferler yapmaları şart. Bu devler ligindeki başarı çok zengin kadrolardan geçiyor. Yoksa grubunda sürpriz yaparak alınacak birkaç puan senin sadece deplasman masraflarını kurtarır. Ben Şampiyonlar Ligi için ön eleme maçı oynayacak Trabzonspor adına hayli endişeliyim. Ön elemede öyle rakipler var ki işte bunlardan bir kaçı; Real Madrid, Manchester United, Liverpool, İnter, Roma, Anderlect ve daha niceleri. Ne diyelim Allah'tan ümit kesilmez.

Galatasaray'da bulunan 125 milyon dolar krediden sonra sular nispeten duruldu. 150 milyon dolar mevcut borcun üstüne katlanarak gelecek olan 125 milyon dolar Galatasaray'da epey işler yapar ancak, 100. yılda şampiyonluk başarısı gelmezse Galatasaray'daki kaos inanılmaz boyutlara ulaşır. Tamam 'borç yiğidin kamçısıdır' demişler ancak, ben Galatasaray'daki suların hiç durulmadan kaynayacağı inancında olanlardanım. Nedeni çok basit Galatasaray yönetimini bilemem ancak sevgili başkan Özhan Canaydın'la asla.

Beşiktaş'tan kendini yiyen adam Lucescu sonunda pazarlıklarla gitti. Başkan Serdar Bilgili de bir daha Beşiktaş'ta asla görev almam demiş. İlahi Bilgili, Beşiktaş elini sallasa 100 tane senin gibi bilgiliyi bir günde bulur ya sen bir daha Beşiktaş'ı bulabilir misin?

Futbol Federasyonu yeni yasası geçen gün meclisten geçerek kanunlaştı. Yasa meclisten geçerken meclis salonunda bir avuç millet vekili varmış. Pes doğrusu! günlerdir kamuoyunu meşgul edip onca zaman harcanarak hazırlanan yasaya verilen öneme bir bakın hele. Zamanı geldiğinde tüm siyasiler futbolu partilerine alet ediveriyorlar. Ama bu işin önemi hala bir türlü kavranamıyor.

Hadi canım sende, göstermelik olarak böyle başlara, böyle tarak işte...