Sözüm meclisten içeri

Topluma bir söz söylenirken hazırda bulunanlar alınmasın, gücenmesin diye; "sözüm meclisten dışarı" denir, çoğu zaman da söz yerini bulmaz. İçinde bulunduğumuz zaman; milletimiz ve geleceğimiz açısından çok önemli bir zaman olduğu için ola ki, sözümüzü kimse üstüne almaz, o zaman da söz yerde kalır. İşi baştan sağlama alalım dedik ve herkes kendince bir hisse kapsın maksadıyla "sözüm meclisten içeri" diye söze başladık.Millete hizmet yarışına girdiği zannedilen birçok insanın, millete vekillik iddiasını taşıyarak meclise girmeye çalıştığı şu dönemde, ilk adım olarak adaylık başvuruları yapılmaktadır. Bir işe başlamak, o işi yapmaya aday olmaktan geçer, o işin millet ve Allah (cc) nazarında bir kıymeti olabilmesi için de taşıdığı niyetle alakalı boyutu vardır.   Ameller niyetlere göre değer kazanırYapacağımız bir işe başlamadan, o işin hayırlı bir neticeye varmasını istiyorsak, o işe başlamadan önce o iş hakkında beslediğimiz niyetimizi mutlaka kontrol etmeliyiz. Çünkü o iş kalbimizde taşıdığımız niyetle değer kazanacaktır.Onun için Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) Efendimiz; "Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah'a ve Resulü'ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah'a ve Resulü'ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir."(Buharî, Bed'ü'1-vahy l, İman 41, Nikah 5,)Bu hadis-i şerif Mekke'den Medine'ye hicret yapıldığı dönemde, diğer sahabeler Allah rızası için hicret ederken, bir sahabenin dış görünüşüyle Allah rızası zannedildiği halde, bir kadınla evlenmek niyeti ile hicrete kalkması neticesinde buyrulmuştur.Dış görünüşü ibadet zannedilen birçok işlerin boşa gidebileceği gibi, dış görünüşünde ibadet görünmeyen ve fakat Allah katında iyilik ve ibadet sayılan ameller vardır. İşte burada etken rol; "amellerin niyetlere göre değer kazanmasındandır". Yolda bulunan bir taşı kaldırıp bir kenara koymak ibadet gibi görünmese de o taşı kaldıran kişinin niyetinde insanlara eziyet verilmesinden korkulma niyeti taşıdığı için o iş ibadet hükmünde olabilirken, gösteriş için yapılan nice ibadet görünümlü işler de boşa gider ve hatta o kişiyi büyük günahlara sevk eder. Meselenin daha iyi anlaşılması için yine Peygamber Efendimizin(sav) buyruğuna müracaat edelim;İnsanı cehenneme sürükleyen sebeplerHadis-i şerife göre kıyamet gününde ilk defa bir şehid hakkında hüküm verilecek. Allah Teala ona ne yaptığını sorduğunda:- Senin uğrunda çarpıştım, şehit edildim, diyecek. Fakat Cenab-ı Hak ona:- Yalan söyledin. Sana cesur adam desinler diye çarpıştın, buyuracak ve o adam yüz üstü sürüklenerek cehenneme atılacak.Daha sonra ilim öğrenip öğreten ve Kur'an okuyan bir kimse getirilecek. Ona da ne yaptığı sorulacak.- İlmi öğrendim ve öğrettim. Senin rızanı kazanmak için Kur'an okudum, diyecek. Allah Teala ona:- Yalan söyledin. İlmi, sana âlim desinler diye öğrendin. Kur'anı ise, güzel okuyor desinler diye okudun. Nitekim öyle de denildi, buyuracak. O adam da yüz üstü sürüklenerek cehenneme atılacak.Hadis-i şerifin devamında zengin bir kimsenin huzura getirileceği, onun da malını Allah rızası için harcadığını söyleyeceği, ona, "cömert adam" desinler diye malını sarf ettiği söyleneceği ve diğerleri gibi onun da cehenneme atılacağı belirtilmektedir.(Müslim, İmare 152)Millete hizmette samimiyet esastırYapacağımız işlerden elde edeceğimiz kazanç, kendimiz için en önemli olan kazanç olmalıdır. Madem ölümlü bir dünyada yaşıyoruz ve öldükten sonraki yaptıklarımızdan sorumlu tutulacağız. O zaman atacağımız adımları gayet sağlıklı düşünerek atmalıyız. Millete hizmet edeceğiz diye milletin gündemini teşkil edip, sonrada millete en büyük kötülüklerin yapıldığı şu zamanda bu muhasebeye seçeninde seçileceğinde hemen herkesin ihtiyacı olduğu katindeyim. Seçen niçin seçtiğini, seçilecek niçin seçilmek istediğini, yani niyetini mutlak gözden geçirmelidir. Yapacağımız bu muhasebe umulur ki; "kişiyi kötülükten alıkoyar"Son söz Yüce Allah'ın (cc) olsun; "Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını çoğaltırız. Dünya kazancını isteyene de dünyalık veririz; ama onun ahirette bir nasibi olmaz". (Şura Suresi/20. Ayet)